Komisyon Adı | : | (10/983,984,985,986,987,988) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta ve DSİ Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Han Kılıçaslan'ın, Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeninde meydana gelen kaza sonrasında DSİ Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar hakkında sunumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 06 .05.2024 |
CUMHUR UZUN (Muğla) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan, Komisyonumuzun çok değerli üyeleri; hepimize iyi bir hafta diliyorum. Yoğun bir hafta; bir kısım seyahatler ve yerinde incelemelerimiz var, o yüzden buna ihtiyacımız olacak.
Genel Müdürlüğümüzden gelen değerli yetkililere de Komisyonumuza hoş geldiniz diyorum.
Tabii, daha önce sorulan sorularla diğer arkadaşların bir kısım soruları ortaklaşabiliyor çünkü merakımız aynı, hedefimiz aynı; o doğrultuda, daha önce ifade edilmiş olmaları hâliyle karşı karşıya kalıyor sonraki konuşmacı arkadaşlar ama bu, aslında, nereye odaklanması gerektiğinin de bir göstergesi oluyor cevap verecek arkadaşlar nedeniyle. Birleştirerek cevap vermeniz hâlinde de biz sizden hepimiz adına cevabımızı almış olacağız.
Devlet Su İşleri elbette suyla ilgili bölümlerle yakından ilgilendi. Bunun içinde de en başta "İnsan sağlığını tehdit eden yönü var mıdır, yok mudur?" kısmına odaklaşılması elbette en doğrusu ve bu sebeple, kazanın meydana gelmesinden sonra en tehlikeli gördüğünüz noktadan aldığınız ve ölçmeye, değerlendirmeye tabi tuttuğunuz numunelerin ölçümünü ne sıklıkla yaptınız ve bunun sonuçları nasıl bir değer ortaya koydu ve bu değerleri bizim halkın anlayabileceği dilde nasıl tanımlarsınız kullanma, içme adına? Çünkü bu sularla ilgili halkımızda kaygı ilk günden itibaren oluştu. Belki bölgeyi de tam olarak bilmeyenlerimiz için hâlâ bu kaygı yaşanıyor; orada da canlarımızın yaşadığını düşünürsek bu kaygı da haklı bir kaygı.
Ayrıca, bu ölçümlemeler sırasında, tabii, günlük yaşam devam ediyor. Hava koşullarının, özellikle yağmur ve karın etkileri gözlemlenebildi mi? Çok yağmur yağdığında ya da kar sularının akışa geçtiği dönemlerde nasıl bir etkileşim var? Bunların insan sağlığında gerek suyun kullanımında gerek tarımsal kullanımında gerek içme sularında nasıl bir etki yaptığına ilişkin nasıl bir değerlendirmeye, sonuca ulaşabildiniz? Bunları bize nasıl açıklarsınız?
İkinci sorum: Çalışmalar sırasında atık barajına yönlendirme yapan sıvı deşarjlarından bahsettiniz. Atık barajı bu sıvı deşarjlarında, şimdi, 2 ya da 3 gruptan atık alıyor ve ciddi saniyelik -saniyede belirli bir değerle ifade ettiniz, ben not alamadım onu, tekrar ifade ederseniz mutlu olurum- akışlardan bahsettiniz. Atık barajı böyle bir kazaya ilişkin, buna olanak verecek ya da buna kapasite açabilecek durumda mı planlanmıştı? Biz atık barajıyla ilgili, bu deşarjlar nedeniyle bir doluluk yaşar mıyız? İleriye doğru bir kaygılanmanız var mı, varsa buna ilişkin bir önleminiz var mı, B planınız var mı; onu da paylaşırsanız en azından kamuoyunu da bilgilendirmiş oluruz.
Yine, atık su barajıyla ilgili... Tabii ki orada zararlı dediğimiz sıvıların doğrudan atık barajına verilmesi belki öngörülmüyordu, arıtılmış hâliyle verilecekti ancak "Bir kriz yönetiyoruz." dediniz. Bu kriz yönetimi sırasında ister istemez bunların da atık su barajına yönlendirilmesi suretiyle daha büyük felaketlerin önüne geçilmesi için bir doğru bir adım atıldığına ilişkin ifadede bulundunuz; doğrudur, teknik olarak. Ancak atık barajı bizim yeni bir sorunumuz hâline geldi mi? Çünkü bu atıkların oradan arındırılmasıyla ilgili bu kez bir başka problemle karşı karşı mı kaldık? Çünkü oradaki zararlı atıkları en kolay buluşturabileceğimiz ya da kontrol altına alabileceğimiz yer olarak görüldüğü anlaşılıyor atık barajının. Ancak bu, atık barajının niteliğini nasıl etkiledi, buradaki problemle ilgili de yapılacaklara ilişkin bir planlamanız var mı diye sormak isterim.
Şimdiden teşekkür ediyorum.