HASAN ÖZTÜRK (Bursa) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; ben de gerçekten geçen toplantıya Genel Başkanımızın görevlendirmesi nedeniyle katılamamıştım, uzun bir aradan sonra bir arada olmaktan ben de mutlu olduğumu ifade etmek isterim.

Tabii, bu toplanma sistematiğini bir periyot hâline getirmek bence de anlamlı olur -Okan Başkana, Vekilimize katılıyorum- ve bununla birlikte bu toplantılardan elde ettiğimiz çıktıları, hani yıllık veya dönemlik hedefleri de, bir amacı da ortaya koyarak bir sonraki toplantılara aktarılabilir hedefleri koyarsak daha dönemin sonunda veya yılın sonunda "Ne hedefledik ve ne elde ettik?" konusunda da katkı koyacağını düşünüyorum.

Trol hesapların engellenmesiyle ilgili her şeyden önce, vekilimizin de ifade ettiği gibi, hesapların gerçek kişi, kurum hesapları olması konusunda bir geliştirme yapılmalı. Bu, sorumlu platform sahipleri ve diğer ülkelerin bu konudaki, Avrupa Birliği ve gelişmiş ülkelerin çalışmalarının da incelenmesi ve araştırılmasıyla ilerleyebilir. İşte, X'teki gibi bir mavi tik kavramı, tüm hesaplarda, bu hesabın bir legal hesap olduğu veya her hesabın çok cüzi bir rakamla bir ödeme sistemine bağlanarak belki ayda 10 kuruş gibi bir ödemeyle gerçekte nereden ödendiği ve nasıl bir kişiye ait olduğu hakkında bilgi edinebilir. Yani kısaca böyle aklıma gelen olarak söylüyorum ama kesinlikle eğer hesaplar gerçek hesaplar olursa içerikler de bence oldukça daha sağlıklı ve toplumun ve kişilerin birbirine yorumlarında ve içerik oluşturdukları metinlerde dikkat edecekleri bir konu olur. Karşımızdaki kişi gerçek olmadığında söylenen sözlerin ve içeriklerin de gerçekliği tartışılmaz olarak düşündürücü ve gerçek çıkmıyor karşımıza.

Yüklenen içeriklerle ilgili de sınıflandırmalar yapılabilir. Normalde tüm sosyal medya hesaplarına üyelikte 13 yaş gibi bir kısıt varken gerçek olmayan beyanlarla çok daha küçük yaşta çocukların buna eriştiğini biliyoruz. Dolayısıyla işin temelinde hesabın gerçekliğinin doğal olarak hesaba erişenin ve içeriğin ve çocuklarımızın bu konuda korunması için önemli olduğunu ben de düşünüyorum. Kesinlikle içerik sınıflandırması da yapılmalı. Şimdi, belli teknikler ve teknolojileri geliştiriyorlar. İşte orada kullanılan resmin veya müziğin bir telif hakkı içerip içermediğiyle ilgili belli yüklemeler de muhakkak görüyorsunuz. Aslında belli içeriklerin de belli yazılım teknolojileriyle belki gerçekten "gerçek mi, değil mi" "üzerinde bir oynama var mı, yok mu" gibi platform sahiplerinden bunun geliştirilmesi veya içerik üreticilerinin, özellikle emek veren kurumsal içerik üreticilerinin o içeriğin içerisine koyacakları bir kod veya ibareyle onun bir telif hakkı içerip içermediği ve paylaşılıp paylaşılamayacağı da belki kontrol edebilir ama buradaki sorumluluğun büyük bir kısmının dolayısıyla bu ortamı sağlayan platform sahipleri üzerine yüklenmesi ve bu beklentinin ülkelerin yasal zorunluluklarıyla getirilmesi gerektiğini düşünüyorum ve teknik olarak olabileceğini de düşünüyorum. Ama az önce söylediğiniz gibi, biz tabii ki sadece sosyal medyalar platformu değiliz, sosyal platformlar konuşuyoruz genelde, genel içeriğimiz bu. Bu bağlamda yazılım teknolojileri ve standartlarının belirlenmesi, yerli yazılım firmalarının desteklenmesi, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin genel çalışmalarıyla ilgili bizim nasıl katkı koyabileceğimiz konusunda ortak çalışmaların da bizim Meclis Komisyon toplantımıza getirilmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü bilgi çağındayız ama bilgi çağının üreten yani bu ortamları üreten bilgi çağının kaçırılmaması, sektörel anlamda da ülke olarak da kaçırılmaması gerektiğini düşünüyorum.

Dijital telif anlamında da az önce söyledim, içerikler gruplandırılmalı; bu gruplandırmalar hem içeriğin türleri bazında da olabilir, işte içeriğin yaş grupları bazında da dijital mecralarda da gruplandırılıp içeriğin nasıl bir içerik olduğuyla ilgili, kullanılmadan önce ve izlenmeden önce bir ön bilgisi verilebilir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.