VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Bakan, sayın milletvekilleri; ben teşekkür ederim.

Tabii, ben, geneli üzerine birkaç şey söylemek istiyorum, fahiş fiyat ve stokçulukla mücadeleyle ilgili: Aslında baştan beri yanlış yapılıyor, ekonomi bilimine aykırı işlemler yapılıyor. Hatırlarsanız bundan birkaç yıl önce "Faiz sebep, enflasyon netice." denildi ve Türkiye'nin hâlini görüyorsunuz. Yaklaşık 1,1 trilyon kur korumalı mevduata aktarıldı, Merkez Bankası milyarlarca döviz rezervi sattı. Ne oldu? Dünyada enflasyonda 4'üncü sıradayız. Arjantin yüzde 288, Suriye yüzde 140, Lübnan yüzde 123, Türkiye yüzde 69. Hangi ligdeyiz? Avrupa liginde değiliz, Asya liginde değiliz, Afrika liginde bile değiliz. Bu enflasyonu yaratan sebepleri düzeltmediğimiz sürece fahiş fiyatla da stokçulukla da mücadele etmeniz mümkün değil.

Tabii, iyi şeyleri AK PARTİ Hükûmeti yapıyor -Allah'ı var- köprüleri, yolları ama kötü bir şey olunca kim yapıyor? Onu ya faiz lobisi yapıyor ya üst akıl yapıyor ya da sebze lobisi yapıyor. Şimdi de suç, 3 harfli marketlerin ya da büyük marketlerin ama Allah için, bu ekonomiyi, ülkeyi yönetenlerin bu konuda hiç suçu günahı yok. Suç kimin? Suç şimdi o marketler var ya... Yakında mahalle bakkallarına da inersiniz; onların da suçu var ama ekonomiyi altüst eden, israftan, ihtişamdan kaçmayan, ülkeyi yönetenlerin suçu günahı yok.

Şimdi, bence -hani ekonomi bilimini reddediyorsunuz ya- başka yollar da denenebilir; örneğin -ne bileyim yani- bunun düzelmesi için duaya çıkabilirsiniz, muska yazdırabilirsiniz yoksa bunların bu tedbirlerle düzelmesi mümkün değil. Bakın, Türkiye dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip, faizde dünyada 2'nci sıradayız, dolar 33 lira. 14 Mayıs-28 Mayıs 2023 seçimlerini düşünün; mazot 2 kat artmış, ilaç fiyatları 3 kat artmış, gübre fiyatları 3 kat artmış. Tedbiri nerede arıyorsunuz? Tedbiri marketlere, stokçulara ceza vererek arıyorsunuz. Bunun bu şekilde çözülmesi mümkün değil. Tabii, yeni bir hedef, yeni bir düşman yaratıyorsunuz ve o düşman üzerinde Don Kişot'un yaptığı gibi savaşıyorsunuz. Bu savaşı kazanıyor musunuz? Vallahi, şimdiye kadar kazanmadınız. Şimdiye kadar "üst akıl" dediniz, "faiz lobisi" dediniz -ne bileyim- bir sürü sanal düşman yarattınız ama sonuç Türkiye ekonomisinin geldiği nokta. Maalesef her gün yoksullaşan bir ülke, her yıl alım gücü düşen, fakir fukara, geldiğimiz sonuç bu.

Bakın, ben bu enflasyonla ilgili birkaç rakam vermek istiyorum. 2023 yılının Nisan ayında 7.500 lira maaşla 28 kilo et alınabilirken şimdi 18 kilo et alınabiliyor, 104 kilo tavuk alınabilirken şimdi 53 kilo alınabiliyor, 395 litre süt alınırken 270 litre alınabiliyor, 179 kilo ayçiçek yağı alınırken şimdi 129 kilo ayçiçek yağı alınıyor. Buna göre emekli maaşını tavuğa göre hesaplamak isterseniz bugün emekli maaşının 19,690 lira olması lazım, domatese göre hesaplarsanız 22.600 lira olması lazım, salatalığa göre hesaplarsınız emekli maaşının bugün 18.428 lira olması lazım. Yani bu artan girdi fiyatlarını, enflasyonu düşürmediğiniz sürece bu mücadele boş; sadece cambaza bak oyunu oynanıyor. 3 harfli marketlerle, büyük marketlerle mücadele ederek bu sorunun çözülmeyeceğini hep beraber gördük, göreceğiz. Nasıl ki 2020 yılında o müthiş ekonomi teorisi çöktüyse bu teori de çökecek. Yani bunu şimdiden görmek için müneccim olmaya gerek yok. Eğer bir tedbir alacaksanız bence bu ekonomiyi yönetenleri görevden bir alın; örneğin, sarayı kapatın, sarayı bu işin içerisinden çıkarırsanız ekonomi derhâl düzelir. Şatafattan vazgeçerseniz, ihtişamdan vazgeçerseniz, israftan vazgeçerseniz vallahi bu işler çözülür. Biz tabii görmüyoruz sarayın içi nasıldır? Ama yeni alınan belediyeleri görüyoruz. Şimdi, Manisa Şehzadeler Belediyesini Fatih Sultan Mehmet görse vallahi kıskanır ya da Abdülhamit Han Sancaktepe Belediyesini görse "Ya, ben bunu nasıl düşünemedim, niye bu kadar lüks yerlerde yaşayamadım?" diye düşünür, kıskanır. Osmanlı padişahlarını, kralları kıskandıran bir anlayışla tüm ülke yönetiliyor. İsraf, ihtişam devam ettiği sürece bu sorunların çözülmesi mümkün değil. Enflasyon düşmediği sürece fiyat artışları da devam edecek, insanların alım gücü de düşmeye devam edecek. Bu konuları dikkatinize sunmak istedim.

Ben, hepinize teşekkür ediyorum.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Başka söz talebi olan var mı? Yok.

Sayın vekilim, size bir örnek vermek istiyorum: Bir belediye binası görmek istiyorsanız Tekirdağ'da Cumhuriyet Halk Partisinin yaptığı bir belediye binası var, sizden ricam oraya bir bakın.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben de size bir ilçe belediyesi örneği vereyim: Sancaktepe, siz mutlaka gitmişsinizdir.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Evet, gittim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - VIP salonları var, bir de orayı bir görseniz.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - O Sancaktepe Belediyesini de bu Başkan yapmadı bu arada yani o hanımefendinin...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Şu an milletvekili olan arkadaşınız yaptı, AK PARTİ'li bir arkadaş.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - O hanımefendi hiçbir şey yapmadı. Tekirdağ Belediyesine bir bak.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Siz de Sancaktepe'ye bakın.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Ben gittim, gördüm orayı.

VELİ AĞBABA (Malatya) - VIP'te de oturmuşsunuzdur Allah bilir.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Hiç VIP'lik bir şey yok.

VELİ AĞBABA (Malatya) - VIP odalar var böyle, saraylarda...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Bakın, ben "Gördüm." diyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben de gördüm, evvelki gün...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Siz de Tekirdağ Belediyesine bir bakın, 1.100 odalı.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Evvelki gün gezdik.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - 1.100 odalı Tekirdağ Belediyesinin binası.

VELİ AĞBABA (Malatya) - İhtişamda, şatafatta -Allah var- elinize su dökemeyiz.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Yok, yok, dökersiniz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Yani 1.100 odalı saray; Marmaris, Ahlat, Sancaktepe, Yunusemre, İstanbul...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Dediğim yere bir bak, senden rica ediyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Siz de bakın. VIP salonlar, söylemesi ayıp, böyle belediye başkanları kabul salonları...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Tekirdağ Belediyesinin binasına bir bak.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakan ağırlama salonları, siyasetçi ağırlama salonları; bir görmenizi tavsiye ederim.