Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | Komisyon Başkanı Fuat Oktay'ın, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutladığına, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın helikopterlerinin düşmesi sonucu hayatlarını kaybetmeleri nedeniyle İran Hükûmetine, Parlamentosuna ve halkına başsağlığı dilediğine, düşen helikopterin enkazının Akıncı tipi İHA'larla bulunmasına, ülkemizin çevresindeki ülkelerde yaşanan krizlere, Gazze'de yaşananlara, Komisyonun ülke ziyaretlerine ve kabullerine, Fransa Parlamentosunun Türkiye'nin Asuri-Keldani toplumuna yönelik soykırım gerçekleştirdiğini iddia eden kararını kınadıklarına ilişkin açıklaması |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 21 .05.2024 |
BAŞKAN FUAT OKTAY - Ben müsaadenizle, her zaman olduğu gibi birkaç şey söyleyerek açılış konuşmasıyla başlamak isterim.
Öncelikle 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'mızı kutlayarak başlamak istiyorum. Bu vesileyle, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere 19 Mayıs 1919'da başlayan Kurtuluş Savaşı'mızın tüm kahramanlarını ve tüm şehitlerimizi saygıyla, minnetle anıyorum.
Değerli katılımcılar, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın içinde bulundukları helikopterin düşmesi sonucu hayatlarını kaybetmeleri nedeniyle İran Hükûmetine, Parlamentosuna, halkına ve hayatını kaybedenlerin yakınlarına şahsım ve Komisyonumuz adına, Meclisimiz adına bir kez daha başsağlığı dileklerimizi sunuyorum.
Enkazın yeri İran makamlarının da talebiyle hızla görevlendirilen Akıncı tipi İHA'mız tarafından tespit edilmiştir. Kısa sürede harekete geçilerek sınırlarımızın ötesinde başarıyla icra edilen bu görev, ülkemizin, Silahlı Kuvvetlerimizin ve savunma sanayimizin ulaştığı gurur veren seviyeyi ortaya koymaktadır. Bu vesileyle, söz konusu görevde emeği geçenlere, Silahlı Kuvvetlerimizin bu imkân ve kabiliyetlere sahip olmasını mümkün kılan sivil, asker tüm yetkililere şükranlarımı sunuyorum.
Değerli arkadaşlar, çevremizdeki krizler ne yazık ki aynı hızda ve şiddette yaşanmaya devam etmekte. Rusya-Ukrayna Savaşı yine şiddetlenmeye başlamıştır. Suriye'deki olası gelişmeler ve buradan ülkemize yönelik terör tehdidi daima hazır olmamızı gerektirmekte. Azerbaycan ile Ermenistan arasında kalıcı barış anlaşması hâlâ imzalanmamış durumda. Bazı bölge dışı ülkelerin âdeta bunu ve Kafkaslara barış gelmesini engellemeye yönelik bir tutum izlediğini maalesef görüyoruz. AB'yle ilişkilerimizdeki tıkanıklıksa AB'nin her açılım ve adım için şartlar dayatması nedeniyle yine maalesef son derece sınırlı şekilde ilerlemektedir. Gazze'de yaşanan insanlık dışı durum ise maalesef şiddetlenerek devam etmekte, İsrail'in katliamlarına yönelik her eleştiri "antisemitizm" olarak susturulmaya çalışılmakta. Bu şekilde sorunun asıl kökeni olan İsrail'in on yıllardır Birleşmiş Milletler kararları hilafına süren saldırganlığı ve yayılmacılığı unutturulmaya çalışılmakta.
Türkiye olarak kimden gelirse gelsin sivillere yönelik her türlü şiddetin karşısında olduğumuzu, kalıcı barış ve istikrarın ise ancak BM kararları çerçevesinde iki devletli bir çözümün derhâl uygulanmasıyla mümkün olacağını savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Aslında ben şunu da memnuniyetle ifade etmek isterim: Bizim Dışişleri Komisyonu olarak da ziyaret ettiğimiz hemen hemen her yerde de yine BM kararları çerçevesinde iki devletli çözüm konusunda bir mutabakat söz konusu oluyor İsrail tarafını savunanlar da dâhil olmak üzere aslında. Bu yıl Washington'da düzenlenecek NATO Zirvesi'nde ittifak içi dayanışmayı artıracak ve savunmanın bölünmezliği ilkesine bağlılığını gösterecek sağlam bir duruş sergilenmesine önem veriyoruz. Vilnius'ta terörle mücadele ve müttefikler arasındaki savunma sanayisi yaptırımlarının kaldırılması ve terörle mücadelede iş birliği yapılması konularında varılan mutabakatın aksamadan uygulanması önemlidir. Bu hususları takip etmek üzere hem NATO Parlamenter Asamblesi vasıtasıyla hem de NATO müttefiklerimiz parlamentolarının ilgili komisyonlarıyla ikili zeminde temaslarda bulunmak önümüzdeki dönemdeki hedeflerimiz arasında. Bu hassas ortamda Hükûmetimizin dış politika alanındaki çalışmalarının parlamenter diplomasi yoluyla desteklenmesi son derece önemli.
Komisyon toplantılarımıza yerel seçimler dolayısıyla belirli bir süre ara vermek zorunda kalmış olsak da Komisyonumuzun kabul ve ziyaretlerine devam ettik. Son toplantımızdan bu yana, ziyaret ettiğimiz Birleşik Krallık'ta Avam Kamarası Başkanı başta olmak üzere, parlamento üyeleriyle ve Gölge Avrupa ve Kuzey Amerika Bakanıyla görüşmelerimiz oldu yine Dışişleri Komisyonunda tabii ki. Cezayir'de Cumhurbaşkanı, Dışişleri, Ticaret ve Enerji Bakanları, Senato ve Temsilciler Meclisi Başkanları, Dışişleri Komisyonu ve Türkiye Dostluk Grubuyla görüşmelerimiz oldu. ABD ziyaretimizde Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı ve Demokrat Kıdemli Üyesi, Senato Dışişleri Komisyonu Cumhuriyetçi Kıdemli Üyesi ve önümüzdeki dönemde komite başkanlığını alması beklenen Demokrat Üye dâhil toplam 16 kongre üyesiyle görüşmelerimiz oldu. CSIS'te ve yine ayrıca SETA'nın ev sahipliğinde, Hudson Institute, Baltimore Council, Foreign Relations, Wilson Center, Atlantic Council başta olmak üzere çeşitli düşünce kuruluşlarından kıdemli uzmanlarla da yine bir araya geldik. Tüm bu görüşmelerimizde de yine tabii ki ilgili büyükelçimiz -hem Washington Büyükelçimiz hem de Komisyonumuzdaki görevli, Dışişleri Bakanlığımızca görevli yine büyükelçilerimiz- ve ilgili arkadaşlarımız da heyetimizde oldular. Son olarak, Danimarka'da da Dışişleri Komisyonuyla yine verimli bir görüşme gerçekleştirdik.
Tüm ziyaretlerimizde ülkemizin tezlerini muhataplarımıza aktardık. Parlamenter ilişkilerimizin ilerletilmesi ve Dışişleri Komisyonlarımız arasında düzenli ve yapılandırılmış bir ilişkinin geliştirilmesi önerimizi ilettik. Bu önerimiz fikren ayrıştığımız muhataplarımız da dâhil, aslında son derece olumlu karşılandı. Dolayısıyla, bunu önümüzdeki dönemde de güçlü bir şekilde hayata geçirmek için çalışmalarımız devam ediyor. Bu dönemde yine ayrıca Bakü'de Türk Devletleri Teşkilatı Parlamentoları Dışişleri Komisyonu Başkanlarıyla bunun ilk toplantısına katıldık. Önerimiz çerçevesinde sürecin daha kurumsal bir nitelik kazanmasını sağlamak için sonbahar aylarında ülkemizde bir toplantı yapılmasına karar verdik. Aynı dönem içerisinde Kosova Parlamentosu Dışişleri Komisyonunu, Libya Meclisi Türkiye Dostluk Grubunu, KKTC Cumhuriyet Meclisi İdari Kamu ve Sağlık İşleri Komitesini, AB'nin Rusya'ya Yönelik Yaptırımlarının Uygulanması Özel Temsilcisini, Küba Başbakan Yardımcısını ve Fildişi Sahili Dostluk Grubunu ağırladık. ABD'nin Ankara Büyükelçisini kabul ettik. Ayrıca, Marmara Grubu Vakfınca düzenlenen 27'nci Avrasya Ekonomi Zirvesi'ne ve Antalya Diplomasi Forumu'na katıldık.
Öte yandan, bu dönemde Fransa Parlamentosunda, malum çevrelerin ön almasıyla Türkiye'nin Asuri-Keldani toplumuna yönelik soykırım gerçekleştirdiğini iddia eden akıl dışı karara ağır tepkimizi de iletmek üzere yine Dışişleri Komisyonu Başkanı olarak da Fransa Parlamentosunun Dışişleri Komisyonu Başkanına bir mektup gönderdik. Bu vesileyle, tarihî gerçekleri siyasi çıkarlar için çarpıtan bu mesnetsiz ve ahlaksız kararı bir kez daha şiddetle kınıyorum.