Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | İstanbul Milletvekili Numan Kurtulmuş'un Türkiye Cumhuriyeti ve Sudan Cumhuriyeti Arasında Ticaret ve Ekonomik Ortaklık Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna ve Anlaşmanın Eklerine İlişkin Değişikliklerin Cumhurbaşkanınca Doğrudan Onaylanmasına Dair Yetki Verilmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/1611), (TBMM İçtüzüğü'nün 77'nci maddesine göre) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 21 .05.2024 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Namık Bey şerhimizin olduğunu söyledi, doğrudur, şerhimiz girecek ancak yani sanki böyle standart bir işte şerhi veriyoruz ama o şerhin içinde ne olduğunu izah etme ihtiyacı hissettim.
BAŞKAN FUAT OKTAY - Lütfen, buyurun.
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Eskişehir Milletvekiliyim, seçim bölgem de Beylikova ilçesi. Bilenler, geçenler bilir "süt diyarı" diye anılır ama şimdi bu Beylikova ilçesinde hayvan bulamıyoruz, hayvancılık bitme noktasında. Ben Eskişehir Beylikova dedim, buradaki diğer milletvekillerimiz kendi bölgelerinden örnek alsınlar.
Niye bunu açtım? Bu anlaşmanın ekleri arasında "Ek 1 2B -Türkiye'nin Tarım Ürünlerindeki Kota Bazlı Tavizleri" başlıklı belge uyarınca yüzde 100 kota içi tarife indirimi uygulanarak Sudan'dan ithal edilecek ürünler arasında; 50 bin büyükbaş, 2 bin küçükbaş hayvan, 8 bin ton et, 2 bin ton tereyağı, 2 milyon yumurta, 500 ton bal, 5 bin ton patates, 5 bin ton domates, bin ton sarımsak, 2 bin ton üzüm, her biri 5 biner ton olmak üzere buğday, arpa, yulaf, mısır, 2 bin ton buğday unu yer almaktadır. Bu ürünlerin istisnasız tamamı Türkiye'de yetiştirilmektedir. Sudan'dan yapılacak bu ithalatın belirtilen şekilde düzenlenmesi iç piyasanın ve kendi üreticilerimizin aleyhine olacaktır. Bunu daha önce de söyledik, şimdi geldiğinde bir daha söyleme ihtiyacını... Sayın Tan dedi ki: "Aynen şerhimizi koyacağız."
Tarım ve hayvancılık sektöründeki sorunları, üreticilerimizi korumayı esas alan kapsamlı politikalar uygulayarak aşmak yerine, et ithal ederek fiyatları düzenlemeye çalışmak ülkemiz için son derece olumsuz bir tablo yaratmıştır, yaratacaktır. Türkiye'nin bu şekilde düzenlenen anlaşmalar yoluyla giderek ithalata daha bağımlı bir ülke hâline gelmesine itiraz ediyoruz. İktidarın yanlış tarım ve hayvancılık politikaları nedeniyle her iki sektörün de büyük yara aldığı ve işsizliğin her geçen gün tırmandığı ülkemizde üreticilerimizin haklarını korumak bizim Komisyonumuzun temel görevi ve ödevi olmalıdır diye düşündüğümüzü şerh olarak koymuştuk, bir daha koyacağız.
Sayın Başkanım, Sudan konuşulunca izninizle bir konuyu daha açmak istiyorum. Komisyonumuza -belki Dışişleri Bakanlığı kendisini görevli görür, görmez ama- Türkiye Büyük Millet Meclisine, Gazi Meclisimize verilmesi gereken bir hesap bulunmaktadır. Bu hesabı vermesi gereken AK PARTİ iktidarıdır. Nedir o hesap? On yıllık bir hesaptır, muhtemelen sizin de detaylarını bildiğiniz bir hesap. Nedir o? Sudan'da biz 1 milyon metrekare -doğru mu hatırlıyorum- 1 milyon dönüm arazi kiralayacağız diye şirket kurduk. Bakın, 2014 yılında Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık AŞ kuruldu. Buradan mı geçti bilmiyorum, ben Mecliste değildim, belki buradan geçti, belki... Sonra ne oldu biliyor musunuz? 1 milyon dönümlük arazi kiralanacaktı, orada pamuk, soya, susam, muz, mango üretilecekti, bunlar Türk pazarına girecekti yani hem Sudan'a hem Türkiye'ye. Peki, ne olduğunu hiç takip ettiniz mi, hiç aranızda merak eden oldu mu? Dönem dönem gazetelerde çıkar bu. Bu şirket battı arkadaşlar, battı değerli milletvekilleri. Bu süre zarfında batarken de 2018'den sonra yani "battı" diye resmî olarak açıklama yapılarak gerekli işlem yapılana kadar da yönetim kurulu üyelerinin -aralarında iktidarın tanıdığı isimler vardır- her biri huzur hakkı aldılar, maaş aldılar. Peki, arazi var mıydı? Arazi yoktu, alınmış bir arazi yoktu, kayıtlarında vardır bu.
Şunun için söylüyorum: Uzun uzun anlatabilirim ama bu tür anlaşmaları geçiriyoruz âlâyıvalayla "Şöyle iyi olacak, böyle güzel olacak." "Sudan böyle değerli, Somali böyle değerli." ama sonrasında olan, vergi verenlerin vergilerine oluyor.
Bakın, önümde Sayıştay raporunun sadece bu konuya ilişkin, 2021 yılına ilişkin rakamlarını paylaşayım sizinle: 2021 yılında Sudan'da şirket faaliyete başlamış ama arazi yok yani tarım falan yok, sadece yönetim kurulu, başkan ve üyelerine huzur hakkı ve ikramiye olarak bizim vergilerimizden 419 bin 965 lira harcama yapılmış, sonrasında da aynı şekilde 2022... Ne zaman kapandı? 2023'ün sonunda bu işlemiyor diye yani bu iş sanırım -önümde rakamları yok- Cumhurbaşkanlığı kararıyla... Değerli arkadaşlarım, resmen bir masal on yıl sürdü, bizim vergilerimizden yönetim kurulu üyeleri faydalandı. Sudan'a gidildi, gelindi, gidildi, gelindi -kimse alınmasın burada eğer gidip gelenler varsa- ama ne arazi alındı ne mango üretildi ne pamuk ekildi ne bir şey oldu; olan 85 milyonun vergilerine oldu. O yüzden, lütfen, bu tür anlaşmalarda...
Az önce Sayın Namık Tan şunun için de söyledi: 1.000 sayfa, 1.500 sayfa derken önemli olan hem sayfanın çokluğu ama o sayfanın bir yerinde işte böyle yazıveriyor yani "Vergisiz 50 bin büyükbaş hayvan gelecek, 2 bin ton tereyağı gelecek, 2 bin ton üzüm gelecek." diyor. Bunların hepsi, aslında rakam gibi gördüğünüz şeyler, bizim kendi çiftçimizin her gün ürettiği ya da onun girdisiyle, çıktısıyla alakalı işler. O yüzden, belki bunların imzalanırken de detaylı müzakere edilmesi lazım ama Komisyonumuzda da -Sayın Tan'a katılıyorum- hem kendimizin sindirecek hem de burada tartışacak zamana sahip olmamız gerekiyor.
Son söz olarak da adı "Sudan" olur, adı başka bir ülke olur -hiçbirine karşı ön yargımız yok- sorunları olan ülkeler olabilir, yoksul olabilirler ama vergi verenlerin vergisinin harcanacağı herhangi bir anlaşmada, herhangi bir uygulamada bizim kılı kırk yarmamız gerekir, herkesten önce bizlerin, Gazi Meclisin üyelerinin yapması gerekir; hatırlatmak istedim.
Çok teşekkür ediyorum.
BAŞKAN FUAT OKTAY - Evet, ben teşekkür ediyorum.
Sayın Bozay, buyurun.
DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI MEHMET KEMAL BOZAY - Sayın Başkanım, izninizle Ticaret Bakanlığı Genel Müdürümüz...
BAŞKAN FUAT OKTAY - Evet, buyurun.
TİCARET BAKANLIĞI ULUSLARARASI ANLAŞMALAR VE AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRÜ HÜSNÜ DİLEMRE - Sayın Başkanım, çok kısa olarak bilgi arz etmek istiyorum.
Bizim Sudan özelinde verdiğimiz tavizler, tarım tavizlerinde, özellikle hayvancılık ürünleri, hayvanlar konusunda verilen tavizler, aslında son üç yıla baktığımızda, hiçbir ithalatımız olmayan ürünler. Dolayısıyla ithalatımız olan ürünler arasında susam başta olmak üzere, hayvansal ürün olarak sadece deriler var; onun dışında, pamuk ipliği belli bir ölçüde ve pamuk var; bir de sizin de gayet malumunuz olduğu üzere altın ithalatı söz konusuydu.
Biz bu müzakereleri yaparken tabii ki ülkenin kendi içinde bulunduğu kapasitesini de dikkate alıyoruz ve Sudan için tarım ürünleri dışında böyle bir anlaşmayı yapmayı cazip kılacak başka hiçbir husus da yer almıyor. Dolayısıyla tarım ürünlerinde belli bir miktarda pazar açılımı ama tam bir liberalizasyon, tam bir tarifeli emülasyonu değil, sadece kotalar çerçevesinde, kota tanıyarak bir pazar açılımı sağlanmasını öneriyoruz, öngörüyoruz ve o şekilde sonuçlandırıyoruz.
Şöyle baktığımızda, susam tohumu konusunda dünyadan ithalatımızın yaklaşık yüzde 24'ü, 17.04'teki diğer şekercilik mamullerinde dünyadan ithalatımızın yaklaşık yüzde 9'u, bazı sert kabuklu meyvelerde dünyadan yaptığımız ithalatın yüzde 22'si Sudan'dan geliyor ama bunların her birinde aslında, bir bakıma cüzi sayılacak -500 ton gibi- zaten pazara girdikleri ürünlerde, pazarda kontrol edebileceğimiz, rekabeti bozmayacak, tarım ürünleri üretimimizi bozmayacağını düşündüğümüz, diğer serbest ticaret anlaşmalarında da verdiğimiz kotaları da dikkate alarak verdiğimiz bazı kotalarımız var, onları arz etmek istedim.
Bunların dışında, hurma ve kahvede, Arap zamkında verdiğimiz kotalarımız var ama bunlar zaten Türkiye'de üretilmeyen ürünler çerçevesinde sağlanmıştı.
Son olarak da şunu arz etmek isterim: Sanayi ürünlerinde Sudan, satır bazında bizden, Türkiye'den ithalatın yüzde 93'ünü full liberalizasyonda açmış durumda, tarım ürünlerinde de bizden ithalatını, dokuz yılın sonunda taviz indirimleri tamamlandığında yüzde 90'ını açmış olacak. Bizim için bu rakamlar biraz daha düşük kalıyor bütün bu kotalara rağmen. Hemen kısaca arz etmek istiyorum: 2018 ve 2023 yılları ortalama ithalatımızın yaklaşık yüzde 39'unu biz tarife tarım ürünleri konusunda dışarıda bıraktık. Sudan'dan yaptığımız ithalatın yüzde 39'u bu anlaşma dışındadır.
Arz ederim.