BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Teşekkür ederim.

Ben sadece fark etmediyseniz bir arada beni de görün diye.

BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Latife olsun diye, estağfurullah.

Buyurun.

BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Levent Bey'den önce basmıştım ama ondan sonra söz almak, söyleyeceğim birkaç sorum vardı, onları bence destekliyor.

Öncelikle şunu söylemek istiyorum: Sunumlar için teşekkür ediyoruz. Özellikle bu Telif Hakları Genel Müdürlüğünün sunumunun önümüzde olması, sadece ekrandan görmemek oldukça iyi oldu.

Benim anladığım, bu sunum aslında dijital telif yasasına yönelik, onu güçlendirecek, onu destekleyen bir sunum olmuş ama bence biraz tek boyutlu; şuradan örneklendireyim: Şimdi, basında dijitalleşme meselesinde gazete ve dergilerin tirajlarına dair kimi örnekler verilmiş; bunlara ilişkin, bu azalmalara dair bazı sorularım var. Yani burada örneğin bunların azalmasında, basılı yayınlarının azalmasında sansür, yasaklama, toplatma, basına yönelik cezalar, reklam yasakları, enflasyon, maliyetler gibi etmenler de araştırıldı mı? Çünkü bu rakamlar sadece dijitalleşme gibi sunulmuş oluyor, buraya bakmak gerektiğini düşünüyorum. Basılı gazete okunuşunda bir düşüş olduğundan, tirajında bir düşüş olduğundan bahsettiniz. Burada da bazı günler aynı manşetlerin atıldığını gördük, bu bir güven kaybıdır. Bir tek seslilik meselesi var, ayrıca gazete fiyatlarının maliyetleri artık karşılanabilir boyutta değil. Bunlara dair de bir araştırmanız var mı? Bunu sormak istiyorum ve buna bağlı olarak da -Levent Bey'e atıf yaptım, yine bir korsan yayınımız oldu- şunu söylemek istiyorum: Legal olmayan insanların dijitalde olmaması meselesi aslında basın özgürlüğüyle ilgili bir tartışmayı da beraberinde getiriyor. Şimdi, Sayın Başkan az önce YouTubeda yayın yapmayı tercih eden gazetecilerden bahsetti. Bunun önemli bir boyutu da yani gelirlerinin yanında, söylemek istediğini rahatça söyleyebilmesini, yapmak istediğini rahatça yapmasını, istediği haberi yapabilmesini ortaya çıkarıyor. Yani şöyle bir haber düşmüştü hatırlarsanız: Bir kuryeye çarpan ehliyetsiz ve yaşı nedeniyle ehliyet alamayacak bir sürücünün ailesi tarafından kaçırılmasını, Demirören medyanın aslında haberi yapacak gazeteye baskı uyguladığı. Ve gazetecinin kendi beyanları vardı bunlarla ilgili, sonra oradan ayrıldı. Mesela, burada, basın özgürlüğünün, haber yapma özgürlüğünün de bu meselede önemli olduğunu düşünüyorum kendi adıma. Basın özgürlüğü meselesi de tartışılmadan bir telif meselesinde legal olmayan insanlar... "Legal olmayan insanlar. benim kafamda oturmuyor. Örneğin benim açımdan "doğru haber yapma" meselesi vardır ve onun ışığında "düşünce, ifade özgürlüğü" vardır. Bunların dijitalde olması gerektiğini düşünüyorum. Yoksa geçen oturumda da söylemiştim, toplantıda, gayet kendi adı sanıyla, yalan yanlış, hiçbir temeli olmayan bilgileri yayanlar var. Tekrar onların adını zikretmeyeceğim; onun üzerine, o bilgiyle haber yapan, haberini sürekli değiştiren gazeteden de bahsetmeyeceğim ama bizim meselemiz, özgürlükleri koruyarak haberciliğe dair güvenceli bir alan oluşturmak ve hâliyle yalan haberin kendisinin, dezenformasyonun kendisinin buradan engellenmesini sağlamak çünkü güvenli bir ortam yok basın için. Daha dün 3 arkadaşımız tahliye oldular, "Basın açıklamasına neden gittin?" sorusunun sorulduğu bir dosyadan tutuklanmışlardı bir ay önce. Bu nedenle, basılı yayınlarda düşüşün bütün etmenlerinin göz önüne alınması gerektiğini ve basın özgürlüğünün hiçbir şekilde gözden kaçmaması gerektiğini düşünüyorum.

Teşekkür ederim.