ELİF ESEN (İstanbul) - Çok teşekkür ediyorum.

Değerli Başkanım, kıymetli vekillerim ve çok kıymetli heyet; hoş geldiniz.

Gerçekten çok bilgilendirici ve ufuk açıcı bir sunumdu. Bizim de hem Komisyon olarak hem de Komisyondaki vekiller olarak çalışma alanımız ancak tabii, sizin de konuşmanızın sonunda değindiğiniz bu, Suriyeliler yani sığınmacılar konusu bizim demografik yapımız açısından göz ardı edilemeyecek bir etken. O boyutuyla bir değerlendirme ve öneriler neler olabilir? Belki ayrıca bir çalışmanın konusu elbette bu ama hani bu başlığı bir açmak isterim çünkü farklı oranlarda yol alıyor Türk aile yapısı ile Suriyeli aile yapısının doğurganlık tercihleri diyelim ve yapısı. Bu anlamda benzeştiğimiz bir ülke var mı acaba? Yani daha önce, bu boyutta olduğunu zannetmiyorum ama oransal anlamda yakın bir ülke deneyimi var mı? Eğer burada bir çözüm üretilmişse bu çözüm, potansiyel riskler ve çözüm önerileri neler olabilir? Bunu sormak isterim. Bir de tabii, bizim, bu, doğurganlık oranımızdaki azalma ülkenin kalkınması açısından son derece önemli bir tehdit oluşturuyor. Ülkenin kalkınmasında, evet, fırsat pencereleri var ama bu fırsat pencerelerinin de doğru veri analizleriyle... Yine, sunumunuzda değindiniz, çok kıymetli buluyorum. Doğru veri analizleri, doğru izleme-değerlendirme sistemleri ve bu sistemler doğrultusunda geniş perspektifte ele alınacak ülke politikalarıyla ancak iyileşme sağlayabileceği noktasındayım ben de. Multidisipliner bir anlayışla yaklaşmak lazım. Burada şansımız Aile Bakanımızın da size gerçekten hassasiyetle yaklaşması. Yine, keza KEFEK Başkanımız Sayın Çiğdem Hanım'ın KEFEK'i aktif işletmesi, Komisyonu aktif işletmesi... Biz neredeyse her hafta, bazen haftada 2 toplandığımız oluyor. Bu da Türkiye açısından fırsat pencerelerinden ikisi diye düşünüyorum. Bu multidisipliner anlayışın ve doğru politikaların da bizim doğurganlık oranımız ve en nihayetinde uzun vadede ülkenin kalkınması açısından kıymetli olacağını düşünüyorum ama alacağımız çok yol var. Özellikle bunlardan biri, doğurganlığın azalmasındaki en büyük sebeplerden biri bakım hizmetleri. Yani sadece çocuk değil kadının üzerinde önemli bir yük oluşturan, yaşlı, engelli ve çocuk bakımı.

Ben nakit desteklerinin kısmen aldatıcı olduğunu düşünüyorum çünkü kadın ya da aile bu nakit desteği almak için başvuruda bulunabilir veya yol alabilir ama o destek sonlandığında o eğilim de azalabilir. Köklü stratejik değişimlere ihtiyacımız var. Bakım ekonomisi bunun başında gelen önemli bir alan ama bir yandan nüfusumuz yaşlanıyor. Yine, değinmişsiniz. Yaşlı nüfusun ihtiyaçlarının yönetilmesi de son derece önemli. Çok geniş alanlar bunlar. Belki başka toplantılarda yine ele alabiliriz.

Son bir eklemeyle konuşmamı sonlandırıyorum: Dün TEPAV'ın bir toplantısına katıldım ben, TEPAV Türkiye Ekonomi Politikaları Vakfı. Orada güzel bir yaklaşım vardı; bu, hak temelli yaklaşıma çok önem veriyorum. Bu da ayrı bir tarafı tabii, hak temelli yaklaşım ama ona ayrıca bir boyut getirerek "onur, insan onuruna yaraşır" kavramı eklenmiş. Bizim de Türkiye'de bir "politika", bir "strateji" kavramını ele alacaksak insan onuruna yaraşır ve hak temelli stratejiler ve politikalarla buna bakmamız ve bu birden değişim sağlanacak bir şey değil ama kısa, orta, uzun vadede iş birlikleriyle ve belki KEFEK'in araştırma komisyonu, çalışma komisyonlarıyla da destek sağlayacağı bir yöntemle bizler de destek olmaktan büyük memnuniyet duyarız.

Ben bu arada Elif Esen, tanıtmayı unuttum kendimi, kusura bakmayın. Elif Esen, DEVA Partisi İstanbul Milletvekiliyim. Partimin de hem kurucusu hem de Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısıyım.

Teşekkür ediyorum tekrar.