Komisyon Adı | : | MİLLİ SAVUNMA KOMİSYONU |
Konu | : | İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi ve Kırıkkale Milletvekili Mustafa Kaplan ile 83 Milletvekilinin; Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2168) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 29 .05.2024 |
DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Kıymetli Başkanım, Değerli Komisyon üyeleri, çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım, Türk Silahlı Kuvvetlerinin değerli mensupları; öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Özgür Bey'in söylediği gibi ben de sözlerime başlarken bu dönem hassasiyetle... Sayın Bakanımın dün bizleri toplayıp eksikliklerimizi veya fazlalarımızı ilk defa görüştüğümüz özel bir toplantı oldu ve burada hiç yaşanmayan bir şeyi yaşattığı için kendisine teşekkür ediyorum. Bazı maddelerde geri çekilme veya değiştirme konusunda hassas davrandığı ve bizlerin fikrini de alarak yürüdüğü için daha güzel bir kanunu çıkaracağımızdan ben bugün biraz daha umutluyum.
Öncelikle, bu gelen kanun teklifimizin milletimize, ordumuza, Türk Silahlı Kuvvetlerine hayırlı uğurlu olmasını ve gerekli değişikliklerin daha uygun şekilde yapılarak çıkmasını ve çıktıktan sonra da hayırlı olmasını diliyorum.
Şimdi, biz, Türk Silahlı Kuvvetlerinin gelen her kanununa İYİ Parti olarak bugüne kadar destek verdik ve katkı sunmaya çalıştık. Bu katkı sunuşlarımızda, destek verişlerimizde bütçede de olsun, kanunlarda da olsun eleştirilerimizden de geri durmadık ama hep yapıcı eleştiriler kullandık ve bütün Silahlı Kuvvetlerin, bugüne kadar güvenlik güçlerinin, Emniyet Genel Müdürlüğü dâhil bütün bütçelerine "evet" vermiş bir partiyiz ve katkı sunmak için buradayız. Muhalefeti yoktur buranın. Sayın Başkanımın bir sözü var "Biz diğer yerlerde ayrı takımlarda olabiliriz ama burada Millî Takım'dayız." Bunun CHP için de böyle olduğunu arkadaşlarımız ifade ediyor, bizim için de böyle. Bugüne kadar hep katkı sunduk ve katkı sunmaya da devam edeceğiz. Bunu başta belirtmek isterim.
Kanun teklifine gelecek olursak, geneli üzerinde şu anda konuşuyoruz ama maddeler üzerinde de mutlaka yine konuşacağız. Şimdi, geneline baktığımızda, 60 maddelik teklifin 16 maddesi, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilerek yeniden yapılanmak üzere Komisyonumuza gönderilmiş kanun maddeleri; 11 maddesi ise Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi sonrası uyum düzenlemeleri; 2 maddesi de Türk Silahlı Kuvvetlerini belki ilgilendiren kısmı vardır ama Millî Savunma Komisyonunu hiç ilgilendirmeyen 2 maddeden ibaret.
Şimdi, teklifin bütününe baktığımızda, 15 Temmuzun üzerinden yıllar geçmiş ve ordunun yapısı bir bütün olarak değişmiş ve biz buradan kanunlar çıkarmışız. Bu kanunlar, bu baktığımız 60 maddenin 16 maddesi Anayasa Mahkemesi tarafından hâlâ tekrar gönderiliyorsa bu, kanun yapma tekniğimizde bir sıkıntı var demektir ve yanlış uygulamalarımız var. Bunları bir an önce düzeltmemiz gerekiyor.
Şimdi, tabii, halkta ve Türk Silahlı Kuvvetleri personelinde büyük beklentiler oluştu. Yıllarca söz verilen ve bugün de heyecanla beklenen maddeler vardı, beklentiler vardı. Maalesef ki bu beklentilerin hiçbirine bu kanunda yer verilmemiş.
Şimdi, evet, altı yıldır eleştirilerimizi yapıyoruz, Türk Silahlı Kuvvetlerinin birbirinden ayrılarak Millî Savunma Bakanlığına bağlanması, kuvvet komutanlıklarının ayrı bağlanması, Genelkurmayın ayrı bağlanması, ilk başlarda kararnameyle yapılan bu uygulama bir darbe döneminde normal sayılabilir ama artık normalleşmeye geçmemiz gerektiğini, bunların birbiriyle olan ilişkilerinin yeniden sağlanması gerektiğini altı yıldır söylüyoruz. Bunun devamında da hava harp okullarının, askerî liselerin ve yine askerî hastanelerin, yargı sisteminin yeniden düzenlenmesini defalarca söylüyoruz ve ordumuzun şu anda yapısına baktığımızda, tüm ordunun yapısı değişmiş olmasına rağmen kapsamlı bir değişiklik maalesef ki yapamadık. Her seferinde şunu söyledik: Bizim bu ordu sistemimiz, Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm sistemi değiştiyse kapsamlı bir şekilde tüm personel yasasını da ele alarak toplu bir yasa çıkarmamız ve defalarca bununla uğraşmamamız ve ordunun içerisindeki huzursuzlukları da gidermemiz gerektiğini her bütçe konuşmamızda ve Komisyon konuşmalarımızda söyledik ama bugün baktığımızda, parça parça gelen kanunlar emin olun ki yeni sorunlar gündeme getiriyor.
Şimdi, Özgür Bey de söyledi, Sayın Bakan da söylediler. Bugün en büyük beklentilerden biri astsubayların tazminatı konusu ve emekli binbaşıların yine tazminatı, makam tazminatı konusu. Ben asker kökenli bir insanım ve en çok aidiyet duyduğum, en yüksek aidiyeti duyduğum yer Türk Silahlı Kuvvetleridir ve orada görev yaptım, herkesin ne durumda olduğunu bilen bir insanım. Bu konu yirmi yılı geçkindir Türkiye'nin gündeminde ve askerî personelin gündeminde. Yirmi yıldır bir sorun çözülemiyor da bugün Türkiye'nin mali durumu öne sürülerek çok cüzi bir para verilemiyorsa bu bizim ayıbımız. Eğer ki biz Silahlı Kuvvetlerde can veren, şehit olan bu insanlara bu parayı tasarruftan dolayı veremiyor da her yere hoyratça para harcıyorsak bu bizim ayıbımız. Yirmi yıldır söz verildi. Sayın Cumhurbaşkanımız astsubaylara -ben biliyorum- kendi memleketim Kayseri'de 2018 seçimlerinden önce söz verdi, daha sonra birçok kere söz verildi. En son seçimlerden önce TEMAD'a gidilerek TEMAD'da konuşmalarda, İzmir'de... Mehmet Ali Bey de biliyor bu konuyu -Grup Başkanı- daha önce, bir önceki, 27'nci Dönemde kadük kaldığını ama bu dönem bitmeden bu tazminatın verileceğini söylediler ve seçime öyle girildi. Yine, ben Sayın Bakanıma, 2022 bütçesinde dönerek seslendim kendilerine ki o da verilmesi gerektiğini savunanlardan birisi. Buradaki bütün milletvekillerimizin de bunun bir hak olduğunu söylediklerini ben biliyorum, birçoğunun ama maalesef ki bunun gibi birçok örnek söyleyebilirim. Bunun sadece bizim Komisyonumuzu ilgilendiren bir konu olmadığını da biliyorum ama Maliye Bakanlığı tarafından veya başka bir yerden bu verilmiyor veya çok görülüyor. Bu konu hepimizin yüreğini yaralıyor. Hem Silahlı Kuvvetler personeli içerisinde de büyük huzursuzluklara neden oluyor ve bu, gün geçtikçe de artıyor.
Bu Komisyona bu maddeler, bu kanun teklifi gelmeden önce Meclis önünde açıklamalarda bulundular ve bundan sonra da emekli astsubaylar ve emekli binbaşılar bunu devam ettirecekler ve bu, bir huzursuzluk yaratacak Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde, silah arkadaşlığı ruhunu da bozuyor.
Benim tavsiyem -kanun teklifinde burada önerge de vereceğiz- bunun bir şekilde çalışılıp bu teklife eklenmesi gerektiğini düşünüyorum özellikle. Bunu buradaki arkadaşlarımızın hepsi biliyor; hepsi bu konudan rahatsızsa, toplum da rahatsızsa, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki personel de rahatsızsa bunu bir şekilde çözmemiz lazım. Çok büyük paralar değil, tasarruf edeceksek başka konularda tasarruf edelim ama kanıyla canıyla bu vatanı koruyan bu insanların haklarını teslim edelim diye düşünüyorum.
Yine, önemli konulardan biri askerî hastaneler. Askerî hastaneleri defalarca gündeme taşıdık. Silahlı Kuvvetler içerisinde görev yapan arkadaşlarımız, komutanlarımız ve bizler de biliyoruz ki bizim gibi bir ordusu olan milletin hastanesi olmaması mümkün değil. Ne amaçla kapatıldı o günler için bilemiyorum ama bugün artık sınavlarda ve sonra sağlık raporu alan personelde bile sıkıntı başladı. Görev yaparken yaralanan, kazayla yaralanan askerlerimizde, gazi olan askerlerimizde neler çektiğimizi, kaç kişiyi kaybettiğimizi hepimiz biliyoruz.
Bundan iki yıl önce yapılan Komisyonda yine bunlar gündeme gelmişti. Bu Komisyondan sonra da Sayın Komutanımız o zaman Millî Savunma Bakanıydı, kendisiyle de şu anki Millî Savunma Bakanımızla da Bakan Yardımcımızla da görüştüğümüzde işin vahametini hepsi biliyor ve bununla ilgili bir düzenleme olacağını söylemişlerdi bize. Hâlâ bununla ilgili bir düzenleme yok ve Silahlı Kuvvetleri olup da hastanesi olmayan herhâlde bizden başka ülke yok. Bunu ne gerekçeyle bu şekle getirdik? Evet, darbe oldu ama üzerinden sekiz yıl geçti. Artık Türk Silahlı Kuvvetlerinin hastanelerinin yeniden, bu modern tıbbı Türkiye'ye getiren Gülhane gibi bir hastanenin yeniden, bütün birikimini kaybetmeden açılması gerektiğine inanıyorum ve burada yine bu maddeyle ilgili, bu konuyla ilgili bir kanun teklifi yok.
Askerî yargı... Askerî yargı kaldırıldı, doğrudur, kaldırılabilir ama yerine başka çözümler konulması gerekiyordu. Bugün baktığımızda "Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde işlenen suçlar" diye bakarlar dışarıda, insan hakları olarak bakarlar, başka şekilde bakarlar ama siz Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki o kanunları, o iç hizmet kanunlarını veya nasıl görev yapıldığını bilmeden o insanları çok rahat bir şekilde, dışarıdaki sivil bir kafayla suçlayabilirsiniz, sivil bir yapıyla hâkimler, savcılar çok rahat suçlayabilir. Askerî yargının kaldırılmasının yerine en azından aile mahkemeleri gibi veya diğer mahkemeler gibi ihtisaslaşmış bir mahkemenin kurulması gerekiyor ve bu konuda da gerçekten, Türk Silahlı Kuvvetleri personeli kendini anlatamadığı bir yargıyla karşı karşıya çünkü o mantıkla, sivil bir mantıkla düşünen hâkim ve savcılar görevi gereği yaptığı işlerde bile birçok arkadaşımızı yargılayıp mahkûm edebiliyor, Silahlı Kuvvetlerden ayırabiliyor ve bunun da bir an önce düzelmesi gerekiyordu. Buna da "Evet, bunun olması gerekir." denildi ama hiçbir zaman getirilmedi.
Yine, harp okulları, askerî liseler dedik, bunlarla ilgili düzenlemelerin yapılacağı söylendi; maalesef ki bunlar da bir türlü gündemimize alınmadı.
Kısacası, baktığımızda, bu kanun teklifinde çok kayda değer, personeli ilgilendiren veya Türk Silahlı Kuvvetlerini daha ileriye taşıyacak bir madde göremedik ama ona rağmen de hayırlı uğurlu olsun derim.
Yine, 26'ncı, 27'nci maddelere en başta değindim, bu Komisyonu ilgilendiren maddeler değil, bunların metinden çıkarılması için maddeler önümüze geldiğinde teklif vereceğiz.
OYAK'la ilgili konuya değinmek istiyorum. 2'nci maddeyi biz çekiyoruz toplu olarak anladığım kadarıyla ama askerlerin dışarıda konuşması kanunen yasak ve askerî personel dışarıda bu konularla ilgili açıklama yapamıyor, devamlı emekliler yapıyor. Dünyanın hiçbir yerinde OYAK kadar güzel kurulmuş, güzel para akışı olan ve her ay düzenli nakit paranın girdiği bir başka kurum bulamazsınız, çok güzel bir kurumdur ve -askerî personelin maaşından kesilen paralarla- kurulduğu günden beri, emekli olsa dahi herkesin orada hakkı var ve millî bir kuruluşumuz. Bu kuruluşta son yıllarda neler oluyor bilmiyoruz ama çok rahatsızlık var. Bu, bu Millî Savunma Komisyonunu ve Millî Savunma Bakanlığını ilgilendiren bir konu. Özgür Bey yine değindi bu konuya, burada Millî Savunma Bakanlığının bu konuya bir el atması gerekiyor ve görevde olan personel, evet, konuşamıyor, emekliler bir şekilde tepkilerini dile getiriyor, birkaç yıldır, özellikle de bu yıl OYAK mensuplarında büyük bir rahatsızlık var, bu konunun da ele alınması gerektiğini düşünüyorum ben.
BAŞKAN HULUSİ AKAR - Sayın Ataş, toparlayın lütfen.
DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Toparlıyorum efendim.
Maddeler üzerinde tek tek konuşacağız ve orada önergelerimizi vereceğiz ama geneli üzerinde söyleyeceğim şu: Özellikle uzman çavuşlarımızın bazı haklarına, özellikle emekli binbaşılarımızın beklentisine ve astsubayların tazminat beklentisine bu teklif buradan, bu Komisyondan çıkmadan bir çözüm üretmemiz gerektiğini düşünüyorum.