VELİ AĞBABA (Malatya) - Tabii, aslında bu düzenlemeye nasıl geldiğimizi de hatırlamak lazım. Maalesef, yirmi iki yıl sonunda ülke âdeta hem kara para cennetine dönüştü hem de kolay para kazanma cennetine dönüştü sayenizde. İnsanlar artık çalışarak, fabrika kurarak, ihracat yaparak zenginleşmiyor, farklı yollardan köşeyi dönmeye çalışıyor. Dünyanın mafya liderleri 400 bin dolar karşılığında Türk pasaportunu alıyor. Mafyalar, suç örgütü liderleri Türkiye'yi âdeta teslim almış durumda, son Ankara örneğinde de gördük. Yine, geçmişte yaşananlara baktığımız zaman, hemen daha dün yaşadığımız olaylara bakın; fakiri de oynuyor, zengini de oynuyor, futbolcusu da oynuyor; teknik direktörü de oynuyor, işte, Seçil Erzan olayına bakmak lazım.

Bir de tabii -burada SPK Başkanı da var, Sayın Bakan Yardımcısı da var- bu, geçmiş dönemde Türkiye'nin gündemini meşgul eden, daha doğrusu Türkiye'nin gündemine gelen ama sonradan unutulan SPK'yle ilgili önemli şeyler de var. Yani SPK hakkında, maalesef, kendi yöneticileri tarafından yıpratıldığıyla, rüşvete bulaştırıldığıyla alakalı çok çeşitli iddialar oldu. Bununla ilgili ne yapıldı? Bununla ilgili hiçbir şey yapılmadı. Örneğin, sizden önceki SPK Başkanıyla ilgili, Ali Fuat Taşkesenlioğlu'yla ilgili evinde para bulunduğu iddiası var, o zamanın parasıyla 180 milyon para bulunduğu iddiası var. Yine, AK PARTİ'li -yakın çalışma arkadaşı- bir vekille ilgili çok ciddi iddia var ama maalesef, hiçbirine dokunulmadığı gibi hiçbir şey yapılmadı, hâlâ Türkiye'de gezmeye devam ediyorlar. Bu, milletvekili açısından siyasetin kirlenmesine ve milletvekillerinin de itibarsızlaşmasına yol açıyor ve maalesef, sizin gibi bürokratların da yıpranmasına yol açıyor. Şimdi, SPKyle ilgili bir şey yapıldı mı? Örneğin, Ali Fuat Taşkesenlioğlu'yla ilgili bir şey yapılmadı mı? Yapılmadı; sadece kime yapıldı? Evli olduğu... Eski rektör, özel uçaklarla gezen Türk Hava Kurumu Üniversitesi Rektörü Ünsal Ban cezaevine atıldı. O da daha sonra çıkmıştır herhâlde muhtemelen, o da paralarını yemeye devam ediyordur yani bununla ilgili bir işlem yapıldı mı örneğin? Siz SPK Başkanısınız. Maalesef, ben de üzülerek söylüyorum bunu, Türkiye'de geldiğimiz noktaya bakın ki hırsızlık yapan hırsızlık yaptığından utanmıyor, yolsuzluk yapan yolsuzluk yaptığından utanmıyor, haksız şekilde zenginleşen de zenginleştiğinden utanmıyor.

Ben şimdi, tabii, bu kripto para konusuna hâkim değilim, konuyu da çok bilmiyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bir iki cümle söyle bari.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Söyleyeceğim, oraya da geleceğim.

Yine, örneğin, MASAK'ın görevlerinden biri -Başkanıma da sordum- suçun engellenmesi, suç gelirlerinin engellemesi. Örneğin, bununla engellenebilir miydi veya MASAK bununla ilgili bir şey yaptı mı? Hakikaten büyük servetler orada, büyük paralar konuşuluyor, yapıldı mı bilinmiyor.

Yine, bu kripto suçlarına damga vuran bir olay Türkiye'de oldu değerli arkadaşlar, dünya üzerinde kripto varlıklarını kullanarak işlenen en büyük suç Türkiye'de gerçekleşti. Biliyorsunuz, Thodex denen bir dolandırıcılık şirketi var, 2 milyar dolar yani herhâlde dünya tarihinde tek seferde yapılan en büyük dolandırıcılık budur. Ne yapıldı? Bir şey oldu mu? Yok. İki yıl Arnavutluk'ta kaldı beyefendi, sizin çok kıymetli bakanlarla resimleri çıktı, fotoğrafları çıktı. Ki ben şuna inanıyorum, eğer böyle bir işin içerisinde siyaset yoksa, siyaset kurumu desteklemiyorsa 29 yaşında birisi önce bir küçük evde bu işe başlayıp sonra 30 katlı bir rezidansın içerisinde bu işleri yapamaz. Ben buna inanmıyorum, yok; ben buna inanmıyorum yani sizin bu işi...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ya, fotoğraf verdi diye mi yani?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Aynen, evet, fotoğraf verdi diye, yakın böyle fotoğraf verdi diye.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sizin de fotoğrafınız var. Fotoğraftan dolayı en mağdur olan sizsiniz, hâlâ...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, iki bakanla fotoğrafı var. Benimle niye bir fotoğrafı yok, niye bir CHP'liyle örneğin Thodex'in fotoğrafı yok? Niye bizimle yok?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hayır, hayır, Mecliste var ya, var ya Mecliste.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Onu da anlatırım. Keşke bir açsanız da bir anlatsam, keşke açsanız da anlatsam.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ama onun en mağduru sizsiniz.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bakın arkadaşlar...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Hem mağdursunuz hem "fotoğraf" diyorsunuz ya!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Değerli arkadaşlar, 2 milyar dolarlık bir yolsuzluk yapılıyorsa... Burada MASAK'ın kıymetli yetkilileri var, Sayın Bakan Yardımcısı var, kanun teklifi veren sizin Sayın Genel Başkan Yardımcınız var, elinizi vicdanınıza koyun ya, 2 milyar dolarlık yolsuzluk yapılacak, MASAK'ın haberi olmayacak, siyaset kurumunun haberi olmayacak. Muhtemelen, o MASAK'ın da çalışmasını yani devletin kurumlarının çalışmasını önleyen siyaset kurumu. Bu benim iddiam, bu benim inandığım bir şey. Ya, siyaset olmadan... 2 milyar dolar... 29 yaşında ya! Siz milletvekilisiniz, hepiniz birçok eğitimden geçmiş, milletvekili olmuşsunuz; Allah aşkına, 2 milyar doların Türk parasıyla ne kadar yaptığını ben hesaplayamam. 2 milyar dolar... Ya, şimdi, Türkiye'ye girse o para vallahi Türkiye rahatlayacak. Öyle bir yolsuzluk yapılıyor, kimsenin haberi yok ve hiçbir şey yapılmıyor.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bunların konuşulması lazım, bunların görüşülmesi lazım yani ben söylüyorum da... Bakın, ya, eskiden köprüyü satan Sülün Osman vardı, şimdi kim çıktı? Thodex çıktı. Yine, hatırlayın, ne vardı bir de? Tosuncuk; Tosuncuk, Çiftlik Bank ya, Çiftlik Bank vardı. Yani bunlar niye oluyor arkadaşlar? Bakın, çünkü emeksiz zenginleşmenin önü açıldı ve bir cezasızlık kültürü maalesef Türkiye'de hâkim oldu. Bunlar sizin iktidarınız döneminde yapıldı, bunlar AK PARTİ'nin döneminde yapıldı. Şimdi, duble yollarla övünüyorsunuz, bunlar da sizin döneminizde. Hani duble yolları siz yapıyorsunuz ya, Çiftlik Bankı ben yapıyorum örneğin ya da Thodex vurgununda sizin hiç sorumluluğunuz yok ya da üst akıl yapıyor ya da dış güçler vesaire yapıyor. Bunların konuşulması lazım.

Yine, bakın, değerli arkadaşlar, bu kriptoyla ilgili konuşuyoruz ama Türkiye âdeta sanal bahis cennetine çevrildi, bakın, sanal bahis cennetine çevrildi. Dışişleri Bakan Yardımcısının dünyada en çok bu işi yapan Falyalı'yla ortak olduğu ortaya çıktı. Yani böyle bir düzende yaşıyoruz, böyle bir düzende...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Ağbaba, kaç defa açıkladı adam.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Arkadaşlar, Falyalı'yla ortak mı, değil mi?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ya ne ortaklığı?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Belgeleri var.

Ya, böyle bir düzende doğru bir şey yapmak mümkün değil arkadaşlar; bakın, yani böyle bir düzende hakikaten doğru bir şey yapmak mümkün gözükmüyor.

Bu, tabii, geç kalınmış bir uygulama -Sayın Başkan da söyledi, sizler de katılıyorsunuz, geç kalınmış bir uygulama- doğru bir uygulama. Ancak örneğin, bu fakir fukara ne olacak, fakir fukara ne yapacak bunlarla ilgili; onu da söylemek lazım, sormak lazım.

Maalesef, artık öyle bir düzen yaratıldı ki değerli arkadaşlar, işte, muhafazakâr, inançlı, genç düzen yaratılmaya çalışılırken kısa yoldan zenginleşmeye çalışan, koko partilerine katılan -20 yaşında, 25 yaşında- lüks araçlara binen, lüks saat takan, böyle yani geliriyle ters orantılı zenginleşen bir gençlikle ve kirli bir gençlikle -maalesef- karşı karşıyayız. Kimse memur olmak istemiyor, kimse esnaf olmak istemiyor, insanlar kısa yoldan zenginleşmeye çalışıyor. Yani, mutlaka bunların da araştırılması lazım.

Bakın, eğer Türkiye'ye 400 bin dolara, pasaport karşılığında suç örgütü liderleri geliyorsa MASAK'ın da bizlerin de siyaset kurumunun da herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Ya, Sırbistan'ın mafya lideri bizde, Arnavutluk'unki bizde, Çeçen'inki bizde, dünyada nerede...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Nasıl gelmiş onlar?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Vallahi bilmiyorum.

ORHAN YEGİN (Ankara) - 400 bin dolarla nasıl gelmiş?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bilmiyorum.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir anlat, anlat...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Anlatayım ben sana... Geliyor, ne yapıyor? Aranan adam geliyor -ortaya çıktı ya- kimisi Bodrum'a yerleşiyor, kimisi İstanbul'a yerleşiyor.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir anlat, nasıl yerleşiyor; 400 bin dolarla nasıl yerleşiyor?

VELİ AĞBABA (Malatya) - 400 bin dolara ev alıyor, vatandaşlık alıyor.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bir tanesini söyle ev alıp da vatandaşlık alan...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben size söyleyeyim, örneğin Bodrum'da yakalanan...

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ev mi almış da vatandaşlık almış?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ya, Orhan Bey, bu, İstanbul'daki yaşanan çatışmalar ne zaman oldu acaba?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Yani ev almış da mı vatandaşlık almış?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ev almış.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sahte pasaport vermiş ülkesi, kendi ülkesi, istihbarat ülkesi; o pasaportla girmiş buraya.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Kim yapacak onu? Ben mi denetleyeceğim onu?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Yahu, kardeşim, pasaportla girmiş adam.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben mi denetleyeceğim? Bunların nasıl yaşadığını görmüyor musunuz

ORHAN YEGİN (Ankara) - Hangisi 400 bin dolar vermiş de vatandaşlık almış ya? Bir tane isim söyle.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Birçoğu... Ben size söyleyeceğim, birazdan söyleyeceğim ben size.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Ayıp ya!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Benim bu söylediklerim yalan mı Allah aşkına? Türkiye'de sokak ortasında insanlar öldürülüyor mu? Türkiye'de insanlar sokak ortasında katlediliyor mu? Ben sana soru soruyorum, cevap ver madem.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sayın Ağbaba, adamın Türkiye'de olduğu doğru ama vatandaşlık aldığı yanlış.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Ben sana soruyorum, diyorum ki: Sırp mafyası sokak ortasında, İstanbul'un göbeğinde birbiriyle çatışmaya giriyor mu?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bu doğru olabilir ama vatandaşlık aldığı, parayla vatandaşlık aldığı sözünüz yanlış.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Hadi ondan vazgeçtik... Ya, bakın, Ankara'yı siz konuşuyordunuz, hatta ittifak çatlıyordu. Ya, Ayhan Bora Kaplan ne zaman oldu? Nasıl zenginleşti? Hepinizin gözü önünde Ankara'yı teslim almadı mı?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Kimi teslim aldı? Ne münasebet!

VELİ AĞBABA (Malatya) - Nasıl almadı? Ankara'yı teslim aldı. MASAK buna bakmıyor mu? MASAK, bu insanların nasıl haksız zenginleştiğine bakmıyor mu arkadaş? Niye bakmıyor? Bir fakir fukaranın çocuğu 10 lira yanlış işlem yapsa ya da namuslu bir şirket faturasız mal girişi yapsa başına neler gelir biliyorsunuz. Tam da söylediğim noktaya geliyor, tam da söylediğim noktaya... Burada MASAK var. Arkadaşlar, bakın, burada da bu kripto para konusunda "Gecikmiş bir şey." diyoruz ancak yaşanan olaylar... Örneğin, Thodex'e 2 milyar veren o vatandaşlara ne olacak? Şimdi de bu düzenlemeyle ilgili bir şey yok, yani vatandaşa bir garanti verilmiyor yani para yatıran vatandaşla ilgili bir düzenleme yok. Şimdi, maalesef, öyle bir hâle geldi ki Türkiye değerli arkadaşlar -ben hiç anlamam- ama sokakta rastlıyorum, almış maaşını, borçlarını ödemiş, 2 bin lira elinde kalmış "Bitcoin mi alayım, borsada mı değerlendireyim?" diyor. Niye? Çünkü insanlar yoksullaştı ve paranın burada olduğunu gördü, bunları söylemek istiyorum.

SPK'deki arkadaşlar da buradaki arkadaşlar da daha iyi bilir; bu konuda IŞİD'in, El Kaide'nin, çeşitli suç örgütlerinin kripto bağış topladığı da ortada. İnşallah o da Türkiye'de çıkmaz. Bunların sıkıca takip edilmesi lazım. Bu şeyleri söylerken bizim amacımız Türkiye'nin hakikaten düzgün yönetilmesi, bürokratının da düzgün olması. Şimdi, Allah aşkına, bu SPK ve o milletvekili içinize siniyor mu? İçinize siniyor mu? İçinize siniyorsa söyleyin. Ya, beraber vekillik yaptınız arkadaşlar. Eşi beyefendinin SPK Başkanlığı koltuğunda oturuyordu bir yıl önce. Vicdanınıza sığıyor mu bu şimdi?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Kardeşim, ne var da içimize sığıyor mu?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Bir araştırın bakalım, bir araştırın. Bir mahkemeye çıkarın bakalım, yiğit bir savcı çıksın bakalım. MASAK araştırsın o da mı benim görevim?

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bazı iddialar var ortada, kanıtlanmış bir şey yok.

VELİ AĞBABA (Malatya) - İddialar yok, her şey var; yat da var, maden de var, görüntüler de var.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Seninle ilgili de iddialar var.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Söyle benimle ilgili de varsa, aha MASAK, beni de araştırsın. Hodri meydan, benimle ilgili varsa varsa beni de araştırsın. Ya, ortada görüntü var, her şey var.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın milletvekilleri, Sayın Hatip...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Yani bakın arkadaşlar, gözüken de o, maalesef kirli bir duruma gelmişiz. Türkiye'nin her tarafından, elimizi attığımız her yerinden irin akıyor, bunun önlenmesi lazım. MASAK da burada, Sayın SPK Başkanı da burada, diğer arkadaşlar da burada, bunu söylemeye çalışıyorum.

Biraz sonra Merkez Bankasıyla ilgili de bir iki şey söyleyeceğim.

Teşekkür ediyorum.