KOMİSYON KONUŞMASI

CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - Sayın Başkan, usul hakkında ben de bir şeyler eklemek istiyorum.

BAŞKAN - Bizdeki usul konusu şu sevgili kardeşim, değerli üyem: Usul, biliyorsunuz, uzun... Veriyorum yani vermiyor anlamında değil. Usul tartışması özneler bakımından dar kapsamlı bir tartışma.

Buyurun.

CEMAL OKAN YÜKSEL (Eskişehir) - Bu, Avrupa Birliği'nin 15 Aralık 2015 tarihli basın bildirisini ben tercüme ettim. Şimdi, Komisyon üyelerimizi çok az bilgilendirmek açısından bu basın açıklamasıyla ilgili bir bilgi vermek istiyorum.

Şimdi, malumunuz, biz şu anda 95/46 sayılı Avrupa Birliği direktifi esas alınarak hazırlanan bir tasarıyı görüşüyoruz. Şimdi, Avrupa Birliği direktifleri belli bir konuda belli bir amaca ulaşmak için üye ülkelerin uyması gereken asgari standartları belirliyor. Şimdi, ben Sayın Hakkı Köylü'nün bu Komisyonun ikinci toplantısında -hatırladım, ondan sonra da tutanaklardan baktım- çok haklı ve doğal serzenişleri olduğunu gördüm. 2008 senesinde bu tasarı ilk geldiği zaman, onun tabiriyle kucağımıza geldiği zaman, 1952 seneli İsviçre yasalarından bir iktibas yapıldığını, hâlbuki 1992 yılında bu yasaların değiştiğini yani bizim bir adım geriden gittiğimizin görüldüğünü ve değişik zorluklarla da yasalaşmanın olmadığını gördük.

Şimdi, elimdeki Avrupa Birliğinin basın bildirisinde diyor ki, bu direktifle ilgili reform hareketi olarak nitelendiriyor: "Final tekstine yani son metnine 2016'nın ilk aylarında ulaşacak, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi tarafından görüşülüp onaylanacak, kabul edilecek ve önümüzdeki iki sene içinde, kabul edildikten sonraki iki sene içinde tüm üye ülkeler tarafından uygulanması istenecek."

Şimdi, bizim elimizdeki tasarıda olmayan yani hemen bir iki ay sonra kabul edilecek olan metinde -Sayın Bakanım eğer lütuf buyurup dağıttırırsa- şunlar var -bizim tasarımızda bunlar yok- diyor ki: "Easier access to your own data" yani kendi kişisel verilerinize kolayca ulaşabilmek. O şirkete, bu şirkete verdiğiniz verileri o şirketten, bu şirketten çok basit bir hareketle "Benim sende hangi verilerim vardı?" diye sorup öğrenebilme. Diyor ki: "A right to data portability" yani kişisel verilerimi verdiğim bir şirketten o kişisel verilerimin başka bir şirkete aktarımını isteme ve sağlama hakkı, transfer hakkı. Diyor ki: "A clarified right to be forgotten" yani unutulma hakkı. Kişisel verilerimi kendi rızamla verdiğim bir "database"den istediğim anda, silinmesini, unutulmasını, yok edilmesini, imha edilmesini isteme ve en önemlisi "a right to know when your data is what has been hacked" yani yasa dışı yollarla eğer o şirket benim kişisel verilerimi koruyamadıysa "Senin kişisel verilerin şu tarihte, şu şekilde yasa dışı yollarla birilerinin eline geçti." ve bunun gibi, şirketler için, hükûmetler için de birtakım direktifler var.

Şimdi, biz eğer mevcut tasarıyı görüşmeye devam edersek ve alt komisyondan geldiği şekliyle bunu kabul edersek çok değil, bir iki sene sonra yeni bir düzenleme yapmamız gerekecek. E şimdi, 2008'de düzenleme yapmamanın, yapamamanın gerekçesi elimizde yeterli olmamasıydı. Bizim elimizde şu anda Cumhuriyet Halk Partisi olarak Bakanlığın elindeki belgeler yok. Olsa idi alt komisyondaki muhalefet şerhimizi de ona göre yazardık, ilerde maddeler görüşülürken de ona göre tekliflerde bulunurduk.

Şimdi, malumunuz, hukuk çok zor bir iş. Biz sizin hukuki ve demokratik bakışınıza çok güveniyoruz. Şimdi, burada bize dağıtılacak fotokopileri şu kısıtlı zaman içerisinde maddeler görüşülmeye başlandıktan sonra inceleyip bir grup görüşü oluşturmamız çok zor. O yüzden, ben usul bakımından toplantının hemen bu aşamada ertelenmesini, Adalet Bakanlığı bize yeni teksti verdikten sonra bize belli bir zaman tanıyarak tekrar yapmamızın daha sağlıklı olacağını düşünüyorum.

Çok teşekkür ediyorum.