KOMİSYON KONUŞMASI

YUNUS EMRE (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Ben, tabii, Kamil Hocadan farklı bir değerlendirme yapacağım, şöyle ki: Netice itibarıyla, Dışişleri Bakanlığımızın teşkilatı önemli ölçüde büyüdü, personel sayısı arttı ve tabii, önemli sayıda genç personeli var. Şimdi, ben geçtiğimiz günlerde yine bir parlamenter çalışma için bir ülkeye gitmiştim ve orada çok genç yaşta bir diplomat arkadaşımız da benim çalışmalarıma eşlik ediyordu. Tabii, sağdan soldan konuşurken, ailesinden bahsederken eşinin bulunduğu ülkede çalışamadığını öğrendim. Tabii, ben bu mevzuatı ve bu konuları da bilmiyordum, biraz daha dinleyince şunu anladım: Yani daha 20'li yaşlarında bir memur olarak çıkan tayininde -eşi de doğal olarak onunla birlikte bulunmak durumunda öyle bir tayinde- 20'li yaşlarında bir insanın hayatını, çalışma hayatını iki yıl, üç yıl, beş yıl -ne kadarsa o taahhüt süresi- kesmiş oluyorsunuz; sırf eşi memuriyette kalabilsin diye. Yine, az önceki açıklamalardan anladığım kadarıyla, zaten ilgili hükümler bizim Dışişleri Bakanlığının teşkilat kanununda bulunuyor ve tabii, yine bütün bu standart anlaşma metinleri Viyana Sözleşmesi'yle de uyum içerisinde bulunuyor yani ona aykırı bir düzenlemenin içine girmiyoruz. O bakımdan yani bu anlaşmaları kabul etmek yönünde tabii bizim tutumumuz ama bundan sonra da olabildiğince, özellikle bu genç diplomat arkadaşlarımızın -kadın ya da erkek- eşlerinin o ülkede kariyerlerinin kesilmemesi... Takdir edersiniz ki hayatın başlangıcında bu çok daha zor yani belki 50'li, 60'lı yaşlarınızda eşiniz için bu fedakârlık daha yüklenilebilir olabilir ama yani 20'li yaşlarda çok güç. O bakımdan, bunları destekleyen bir tutumda olduğumuzu belirtmek istiyorum.

Teşekkürler.