KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Sayın Başkanım, geçen hafta bir sabah uyandık, Resmî Gazete'yi açtık ya da gazeteciler aradı bizleri, dediler ki: "Ruanda'yla bir anlaşma onaylanmış." Ben burada yani Komisyonumuzda ve Genel Kurulda konuştuğumuz, görüştüğümüz bir anlaşma olduğunu düşünerek önce baktırdım arkadaşlara, böyle bir şey yok ama gerçekten, böyle "milletlerarası anlaşma" diye yayınlandı ve arkasından, işte "Şu mu gündem, bu mu gündem? İngiltere'de şöyleymiş, burada böyleymiş." gibi büyük bir... Neden Yunus Hocadan sonra söz istediğimi de... Aslında, bakınız, muhtemelen bu buradan geçmediği için yani Mecliste, burada biz her türlü... Bakın, 15 tane anlaşmada bizim görüşmeyeceğimiz bir şey yok; gümrüğü görüşeceğiz, KKTC'yle iş gücü anlaşmasını ve vergi kaçakçılığını görüşeceğiz yani burada her toplantımızda değişik alanlarda görüşüyoruz. Şimdi, böyle bir anlaşma geliyor, Cumhurbaşkanı onaylamış, göndermiş Resmî Gazete'ye, öyle bir zamanlamayla göndermiş ki "Acaba bu, İngiltere için mi geçti? Acaba bu şöyle mi geçti?" vesaire gibi birçok şeyin önünü açabilecek bir şey.

Şimdi, bir, ikili milletlerarası anlaşma, turizm alanında iş birliğinden bahsediliyor Ruanda'yla. Acelesi neydi, önceliği neydi? Sayın Bakan Yardımcımız da buradaysa belki o ve ekibi bu konuda bir bilgi verebilirler mi?

İkincisi de gerçekten, bu tür anlaşmaların bizim... Bakın, burada biz konuşmuş olsaydık -burada ya da Genel Kurulda- herhâlde bunlar konuşulurdu, zamanlaması konuşulurdu ya da ne zaman gelirdi, ne zaman geçerdi biliyorum ama denirdi ki: Ruanda'yla turizm alanında ne kadar güçlü bir şey var, ne olacak vesaire... Tabii, bu bilgi olmayınca kamuoyu doğal olarak iddiaların, spekülasyonların peşine sürükleniyor, işte sonra düzeltmeye çalışıyoruz vesaire. O yüzden, bu nedenle söz istedim ben.

Mesela, neden bize gelmedi bu? Bir sürü şey diyor; "Şu madde, şu bent vesaire gereğince karar verilmiştir." Mesela, niye bu kadar milletlerarası anlaşma geliyor önümüze de bu gelmiyor? Tabii, kime soracağız onu? "Niye geçen hafta bunu yürürlüğe soktunuz?" diye de soramıyoruz ama aslına bakarsanız, işte bu -ne diyeyim- hem Meclis ile Cumhurbaşkanlığı yani yasama-yürütme arasındaki kopukluk ya da yeni sistemin kurumlarla ilişkisi arasında hep söylediğimiz, eksiklikler, sıkıntılar dediğimiz şeyi burada yaşıyoruz. Mesela, ben buradaki Komisyon üyelerimizden hiçbirinin bu konuda bir fikri olduğunu... Yani asla küçümseme anlamında değil çünkü hepimiz bunu Resmî Gazete'de gördük. O noktada belki hem bunu bilginize getirmek, bunun yanlış olduğunu yani Meclisin görmediği bir milletlerarası anlaşmanın bu şekilde yürürlüğe sokulmasının doğru olmadığını hem de bu anlaşma konusunda Sayın Bakanlık yetkililerimizin bize sunacağı bir şey var mı? Ben sanmıyorum -Sayın Tan'ın da bu konuda kapsamlı bir açıklaması oldu- yani bu anlaşma hemen yürürlüğe girdi ve ülkemize Ruanda'dan şu kadar kişi gelecek biçiminde olduğuna ihtimal vermek istemiyorum, bu anlaşmanın içi de bunu göstermiyor zaten ama böyle bir sabah ansızın çıktığında da doğal olarak her türlü spekülasyonun önü açılmış oluyor. Bunu dikkatinize getirmek istedim.

Teşekkür ederim.