SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Sayın Başkan, çok Değerli Komisyon üyeleri, çok değerli Bakanlık temsilcilerimiz, değerli bürokratlarımız; tekrar hoş geldiniz.

Dün bu konuyla ilgili, 9'uncu maddeyle ilgili bayağı bir konuşma yaptık. Aslında kanun teklifindeki 28 madde içerisinde bence en önemli konulardan bir tanesi bu. Biraz önce Ulaş Vekilimin söylediği gibi, hangi havalimanlarında bu ormanla ilgili problem var, bunlarla ilgili bilgiyi Devlet Hava Meydanları Genel Müdürümüz burada olduğu için ondan alacağımızı tahmin ediyorum. Ama tabii, öncelikle bu maddede 9'uncu maddede 3 tane şey var aslında; birincisi, Devlet Demiryollarının talebi; ikincisi, Karayollarımızın talebi; kara yollarında oluşacak olan ceplerle ilgili olan, doldurma, boşaltma yerleri... Ama aslında maddenin içinde gizli olan, havalimanlarındaki orman alanlarının kullanımı ihale edilmiş, işletmeye açılmış -özellikle ve özellikle İstanbul Havalimanı'nın bulunduğu alanla ilgili- ormanda kalan araziler ihaleyle verilmiş olmasına rağmen "Hâlâ ormanla karşılıklı anlaşamadığımız konular var." demiştiniz, ki daha önce sizin Bakanlığınız döneminde de -dün de tartıştık bu konuyu- bunun işletilmesiyle ilgili sorun var. Şimdi, mevcut yapılar hangi ormanlık arazide kalmaktadır, hangi şartlarda kalıyordur, nasıl ÇED raporu aldı? Küçük bir soru bu. Nasıl ÇED raporu aldı? Alamaz çünkü Orman daha burayı devretmemiş. Zaten siz talebinizde yaklaşık 76 milyon metrekarelik bir alan olduğunu dün söylemiştiniz, şu anda benim elimde şu var: Buradaki orman alanları 3'üncü havalimanında belli, bunların üzerinde de yapılan inşaatla birlikte mevcut yapılar belli. Ormanlık alandaki yani bu maddede talep ettiğiniz, talep edilen kısımların devri olmadığı için yapılar da yapılmış, nasıl işletmede? Çok iyi bir havalimanı, ülkemizin ekonomisine büyük katkısı var, dünya markası bir havalimanı yaptık, yolcu giriş çıkışı çok fazla ama üç yıldan, dört yıldan beri bu işletmeyle ilgili bir sıkıntı var yani burada bir kanunsuzluk var -aslında bu, normalde devlette olmasa incelenmesi gereken- ve burayı işleten bir firma var. Biraz önce sayın vekilimizin söylediği gibi, bundan sonraki yapılacak olan şeylerde... Mesela, siz de örnek verdiniz, maddede de var zaten, otel yapımıyla ilgili bile üst hakkı kuramadığı için -dün de bu konuyu tartıştık- firma bunu yapmaz, yapamaz. İhale süreci var, almış, firma belli. Dün onu da tartıştık, hani yirmi sene sonra burayı devretti. Bundan sonra nasıl... Aslında bu 28 maddelik kanun teklifinin içindeki en önemli yer burası. Yani bu hakikaten... Ulaştırma Bakanlığımızın o zamanki yaptığı bu İstanbul Havalimanını, yatırımını takdir etmekle birlikte burada usulsüzlük var. Bu, hakikaten bizi dünyaya karşı da içeriye karşı da zor duruma sokacak; siyaseten de sizleri zor duruma sokacak bir olayla karşı karşıyayız. Bunun lütfen incelenmesi lazım. Bunun incelenmesi için benim haritadan, Google'dan elde ettiğim görüntülerle birlikte, orman arazileriyle birlikte bunların bize anlatılması lazım. Benzin dolum istasyonu mu var, otel mi var, motel mi var, kargo mu var? Hangileri kalıyor, kalmıyor veya bundan sonra yapılacak olan yatırımlar... Ama 6 pist var diyoruz, bir kısmı orman arazisinde kalıyor, mülkiyet sahibi hâlâ Orman gözüküyor.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Evet.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - O 2 Bakanlık arasında olan bu şey bugün bizim önümüze geldi, Sayın Bakanım da bu konuyu biliyor.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Evet.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Yani ben bunu alalım, malzeme yapalım anlamında söylemiyorum. Burada hakikaten üç senedir işletilen, usulsüz işletilen veya İhale Kanunu'na göre olmayan ve bundan sonra yapılacak işlemlerde sıkıntı çıkacak bir şey görüyorum. Bu madde hakikaten çok önemli. Onun için yani bu maddeyi artık bize nasıl anlatırsınız... Genel Kurulda bu söz konusu olacaktır. Hem muhalefet milletvekilleri artı siz de bu konudan muzdaripsiniz.

BAŞKAN ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Evet.

SURURİ ÇORABATIR (Antalya) - Onu biliyorum, çok iyi niyetli olarak da dün konuştuk, tartıştık ama burada çok sıkıntılı bir durum var. Yani şimdi, daha önce birkaç tane Bakanımızın -isimlerini anmayacağım ama- "Yapsın, kanun arkadan gelir." dediği gibi burada bir "Yapsın, kanun arkadan gelir." durumu var. Bu hakikaten sıkıntılı bir durum. Lütfen bunun açıklamasını ilgili kurum başkanımız yaparsa... Neler var? Yani ağaçlık alan... 2,5 milyon ağaç kesilecek, onun yerine mesela... O da var orada, onu da inceledik. Ne kadar ağaç kesilmiş, ne kadar yapılacak? Bunun karşılığında işte, 12-15 milyon ağaç taahhüt edilmiş, yeşil alan da yapılacak diye. Bununla ilgili bir şey yok, Ormanı da ilgilendiriyor yine, şeyi de... Artı, Orman Kanunu biliyorsunuz, çok sert, siz de söylediniz dün Sayın Bakanım, zaten siz daha çok uğraştınız bu konuyla. Ama kesilen ağaç kadar, bunun 1 katı kadar ağaçlandırmayla ilgili ödenmesi gereken ve yapılması gereken bir ağaçlandırma var, o da yapılmamış firmalar tarafından; onu da inceledim. Yani bu kısa süre içinde biz bunları elde edebildik. Biraz da araştırmaya açık olursa veya sizler bizi aydınlatırsanız bu konuda şey yaparız. Ama Devlet Demiryollarının işte -dün sayın genel müdür yardımcımız da burada söyledi- 50 metreye, 30 metreye, 500 metre, 800 metre durma, boşaltma alanı, Karayollarındaki durum... Bunlar hakikaten ihtiyaca binaen -özellikle depremle ilgili yapılan yerlerde- o ayrı ama bu madde Devlet Hava Meydanlarının... Özellikle İstanbul Havalimanı'nın ki -yani belgeye döndüremedim- Antalya Havalimanı'nda da bazı yerlerin orman alanı içinde kaldığını, yine burada Ormanla karşılıklı teslim alma veya devretme konusunun gerçekleşmediğini görüyorum. Biraz sıkıntılı bir durum.

Yüce Komisyonumuzu saygıyla selamlıyorum.