Komisyon Adı | : | (10/983,984,985,986,987,988) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Profesör Doktor Selçuk Alemdağ, Doktor Öğretim Üyesi İbrahim Çavuşoğlu, Profesör Doktor Nafız Maden ve Profesör Doktor Ferkan Sipahi tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşme |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 11 .06.2024 |
CUMHUR UZUN (Muğla) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Değerli hocalarım, sunumlar nedeniyle hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bilgilerinizle bizim daha iyi değerlendirme yapmamıza olanak verdiniz. Bir kez daha teşekkür ediyorum.
Bir sorum İbrahim Hocama. İbrahim Hocam, sunumun sonunda, katıldığınız bir konferansta... Muhtemelen yurt dışındaydı yanlış anlamadıysam.
DR. ÖĞR. ÜYESİ İBRAHİM ÇAVUŞOĞLU - Yurt içinde, Zonguldak'taydı.
CUMHUR UZUN (Muğla) - Yurt içindeki bir konferansta, İliç madeninin atık sahasını irdeleyen ve buna ilişkin "Burada bir problem çıkacak." diyen bir sunu yapıldığından bahsettiniz. Eğer sakıncası yoksa o sunuyu yapan arkadaşımız bu tespite nasıl ulaştığına ilişkin bir done ortaya koydu ve bu tespiti tarihlendirmek gerekirse hangi tarihte yaptı ve İliç maden kazası bundan ne kadar süre sonra meydana geldi sorularını bilmek isteriz. Şunun için: Eğer böyle bir yöntem var ise ve bir başka şehirde bu alanla ilgili bir başka inceleme yapabilen bir bilim insanı varsa bunun bundan sonra meydana gelecek kazaların önlenmesi açısından çok değerli olduğunu düşünüyorum ve o nedenle onu yayabilmemiz lazım, bir daha böyle bir şeyle karşılaşılmasın. Örneğin sizin alanlarınızdan olan depremle ilgili böyle bir tekniğe henüz sahip değiliz, o yüzden yapamıyoruz; anlık şeylerden bahsediyoruz ama burada günlük problemin gelmekte olduğunu tespit edebilen bir değer var. Bu sadece şahsi kabiliyetinden kaynaklı da olabilir ama bilimsel verilerle bunu harmanlayabiliyorsa bunu yayabiliriz, o nedenle değerli. Lütfen tarihleriyle birlikte bu değerlendirmenizi bize somutlaştırırsanız mutlu oluruz.
Soru değil ama Ferkan Hocama bir katkı olsun diye, görüşüne, düşüncesine katkı olsun diye şöyle tanımlamak isterim: Gözlemlediğimiz maden işletmelerinde işletmenin bitiminden sonra rehabilite edilecek saha zorunluluğu var fakat bu zorunluluk zaten oradaki madeni almış olan bir madenci için sadece yük. Dolayısıyla, burada bu işin sonunda rehabilite edilip edilmediğine bakıp denetlemek suretiyle yapılacak bir madencilik faaliyeti oraların rehabilite edilmeden terk edilmesine, eğer bir rehabilitasyon gerekiyorsa da kamunun üzerine yüklenip kalınmasına sebep oluyor. Oysa madencilik yaparken madencilik yapıldığı sırada belirli bölümlerin izinlerinin oluşturulması sırasında diğer yeri rehabilite etmeden bir başka sahanın kendisine verilmemesi suretiyle yapılacak bir düzenlemeyle kademe kademe... Ki bunun örnekleri var, bir zorunluluk olmamasına rağmen yapan firmayı inceleme fırsatımız oldu. O nedenle madenci maden rezervinin tamamını tüketmeden önce, orada bir maden faaliyeti sürdürdüğü sırada, madenini aldığı ve rehabilite etme yükümlülüğü altında olduğu bölgenin de rehabilite edildikten sonra ilerlemesine fırsat verilmesi ve burada da sizin önerdiğiniz ağır metallerin absorbe edilmesine yönelik ve heyelana da katkı sunacak olan bitkilerle rehabilite edilmesini ortaya koymak belki madenciliğin dünyadaki devrimlerinden biri olur diye değerlendiriyorum çünkü maden ile çevre, maden ile insan doğası ve sağlığı birbiriyle çatışan hâller yaratıyor. Bu hâlleri ortadan kaldırmak için böyle bir zorunluluğun getirilmesini sizlerin de bulunduğunuz ortamlarda ifade etmenizin yararlı olacağını düşünerek aktarmak istedim.
Teşekkür ediyorum.