BAŞKAN ATAY USLU - Sayın Komisyon üyeleri, değerli katılımcılar; Erzincan'ın İliç İlçesindeki Bir Altın Madeninde Meydana Gelen Kazanın Tüm Yönleriyle Araştırılması ve Benzer Kazaların Önlenmesine Yönelik Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Komisyonumuz çalışmalarına devam ediyor. Bir bayram geçirdik, bu vesileyle Komisyon üyelerimizin, katılımcıların, değerli arkadaşlarımızın ve basınımızın da geçmiş bayramını kutluyorum.

Biz Komisyon olarak, tabii ki kazadaki ihmal süreçlerini araştırıyoruz. Komisyon olarak benzer kazaların olmaması için alınması gereken tedbirler konusunu da araştırıyoruz. Diğer bir konu da "Önce insan, önce çevre, sonra güvenilir madencilik anlayışıyla sürdürülebilir ve güvenli bir madencilik politikası nasıl oluşturulabilir, bir madencilik mimarisi nasıl kurgulanabilir?" bu konuda da çalışmalar yapıyoruz. Hazırlayacağımız rapor inşallah hem yasama organının hem yürütme organının bundan sonraki çalışmalarında önemli bir destek olacaktır.

Güvenli ve sürdürülebilir madencilik politikalarımız kapsamındaki en önemli başlıklardan biri kuşkusuz iş sağlığı ve iş güvenliğidir. Bu konuda bugün sendika temsilcisi arkadaşlarımızı çağırdık. Sendika temsilcisi arkadaşlarımız bize hem sunum yapacaklar hem de karşılıklı olarak kendileriyle istişarede bulunacağız. Sırasıyla bugün TÜRK-İŞ, HAK-İŞ ve DİSK'e bağlı sendikalarla istişarede bulunacağız.

Değerli arkadaşlar, Komisyonumuz biliyorsunuz, 17 Nisan 2024 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde üye seçimiyle çalışmalarına başladı. 22 üyemiz var, 22 üye olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Tabii, süreç içerisinde bazı üyelerimizin üyelikleri düştü, yenileri geliyor, değişimler oluyor ama 22 üyeyle çalışmalarımıza devam ediyoruz.

Bugüne kadarki çalışmalarımızla ilgili, neler yaptığımızla ilgili birkaç bilgi vermek istiyorum. Komisyonumuz bugüne kadar yaklaşık yüz saate yakın bir toplantı ve görüşme gerçekleştirdi. Bunların içinde iki günlük İliç ziyareti ve Balıkesir İvrindi altın madenine yaptığımız ziyaretler de var. 5 kamu kurumundan, 4 üniversiteden, ruhsat sahibi şirket ve tabii ki farklı taraflar olmak üzere bugüne kadar 75 kişiyi dinledik. Tabii, dinlemekle kalmıyoruz; sektörün paydaşlarıyla, kazayla, altın madenciliğiyle ilgili tüm paydaşlarla da bizim iletişimimiz, irtibatımız devam ediyor. Onlardan da farklı konularda taleplerini, önerilerini istiyoruz ve kendileriyle de -biraz önce de söylediğim gibi- iletişimimiz devam ediyor. Bugüne kadar bakanlıklar, yargı organları, firmalar, meslek kuruluşları -ki bunların içinde odalar var- sendikalar, STK'ler, dernekler, vakıflar ve üniversitelerden yaklaşık olarak 60'a yakın bilgi talebinde bulunduk ve bunların yaklaşık yarısı geldi ve gelmeye de devam ediyor. Bugüne kadar bize yazılı olarak bilgi sunan kurumların toplam oluşturduğu dokümanların bir kısmı burada arkadaşlar; ekler yok, eklersiz yaklaşık olarak 6 bin sayfa, ekleriyle beraber 8 bin sayfadan fazla doküman şu anda Komisyonumuza iletilmiş durumda. Bunların da bir kısmını arkadaşlarımıza gönderdik de göndermeye devam ediyoruz; peyderpey pdf ortamında, dijital ortamda üyelerimize gönderiyoruz, üyelerimiz istifade edebilirler. Ancak ifade ettiğim gibi yani 15 ayrı bakanlık yazısı var bugüne kadar bize intikal eden, yargı organlarından iki ayrı rapor ve bilgi geldi, onları da sizlere ilettik. Firmadan istediğimiz bilgiler var, bir kısmı geldi ve gelmeye devam ediyor, onlarla ilgili süre dolmadı. Meslek kuruluşlarından, sendikalardan, derneklerden, vakıflardan ve üniversitelerden; madencilik fakültesi olan bütün üniversitelerden bu konudaki taleplerinin, görüşlerinin, önerilerinin tamamını kendilerinden yazılı olarak da istedik. Çünkü üç aylık bir zamanımız var, zaman sınırlaması var ama bunları da hem üyelerimiz tarafından değerlendirilsin hem raportörlerimiz tarafından değerlendirilsin diye talep ettik. Şu ana kadar 2.500 sayfanın üzerinde Türkiye Büyük Millet Meclisi "web" sitesinde de görülebilir bir tutanak oluştu. 8 bin sayfalık bir doküman gönderildi. 10 bin sayfalık bir dokümantasyon çalışmalarımız sonrasında oluştu.

Biliyorum, bütün üye arkadaşlarımız bunlardan istifade ediyorlar, rapor yazma sürecinde de bunların hepsinden istifade edeceğiz. İnşallah, sonuçta, madencilik, altın madenciliği sektörünü ve bundan sonraki süreci sürdürülebilir ve güvenli hâle getirecek bir öneri silsilesi, dizisi de oluşturacağız.

Komisyon çalışmalarımız bugün -biraz önce ifade ettim- sendikalarımızı dinleyerek devam edecek. Biz "sürdürülebilirlik" ve "hatasızlık" ilkesiyle çalışma şartlarının sağlandığı, güvenlik katsayısının çok yüksek olduğu çalışma ortamlarının kurgulandığı ve kurulduğu, maksimum işçi sağlığının, maksimum iş yeri güvenliğinin sağlandığı -sürdürülebilir ve geliştirilebilir bir güvenlik ikliminin oluşturulduğu- iş yerlerinde güvenlik ikliminin oluşturulduğu bir ortamın oluşması için yapılması gerekenleri inşallah raporumuzda ifade edeceğiz. Bundan sonraki, hem yasama organının hem yürütme organının, çalışmalarına destek olacağız bu konuda.

Ancak, tabii ki bunları yaparken biz özellikle sendikaları bu konuda çok önemsiyoruz. Sektörde en çok üyesi bulunan üç konfederasyonu davet ettik, kendileri de davetimize icabet ettiler. İlk olarak bugün, TÜRK-İŞ, Türkiye Maden İşçileri Sendikası temsilcileri burada. Kendileri hem bize sunumda bulunacaklar hem de bizim Komisyon üyesi arkadaşlarımızdan, değerli katılımcılardan varsa kendilerinin bu konudaki soruları sizlere soracaklar. Eğer onları bizlere cevaplarsanız memnun oluruz diye düşünüyorum.

Tabii, maden kazasında 9 işçimiz hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden işçilerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyoruz, mekânları cennet olsun, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. İstiyoruz ki bundan sonra iş kazası olmasın, istiyoruz ki bundan sonra madenlerimizde bir işçimizin burnu bile kanamasın.

Bu bölüme geçmeden önce basın, görsel basın mensubu arkadaşlarımızı dışarı alabiliriz ancak tabii ki arkadaşlar kendilerini tanıtırken belki bir ayrıntı çekmek isteyebilirsiniz. Ayrıntı için bir iki dakika daha müsaade edebiliriz.