KOMİSYON KONUŞMASI

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Sayın Maviş, efendim, sizi dinlerken başka bir ülkede yaşadığımı zannettim. Bakın, tarih 14 Mayıs 2024, AK PARTİ Genel Merkezi genişletilmiş il başkanları toplantısı, kişi Yusuf Tekin, kaynak TRT Haber; herhâlde bunların hiçbirisiyle ilgili bir sorun yoktur, uzantı da veririm istiyorsanız. "Tekin, AK PARTİ Genel Merkezinde düzenlenen genişletilmiş il başkanları toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öğretmenlik Meslek Kanunu'na ilişkin çalışmaların sorulduğu Tekin şunu söyledi: 'Millî Eğitim Bakanlığı, Külliye çalışmaları sona erdi. Önümüzdeki hafta Mecliste Eğitim Komisyonuna gelir.'" Maşallah(!) Maşallah bana ait. "'Süreç bitti, önümüzdeki hafta Mecliste Eğitim Komisyonunda tamamlanır, Külliye'deki ilgili kurullarla koordinasyon toplantımızı Cevdet Bey'le yaptık, redaksiyonunu yapıyoruz, Grup Başkanı imza sürecini takip edecek.'" Görevlendirmesini de yapmış Bakan. "Grup Başkanı imza sürecini takip edecek."

Sayın Vekilim, birbirimizi duyalım isterim, bakın, bu açıkça Anayasa'ya aykırıdır, birbirimizi duyalım isterim. Sayın Bakan, bizzat kendisi... Ya Sayın Bakan yalan söylüyor, bu kanun teklifini siz hazırlamışsınız, çok saygın bir milletvekili olarak siz ve imzacı arkadaşlarınız hazırlamış ya da Bakan doğru söylüyor, siz Grup Başkanı imza sürecini takip edecek talimatının sonucu olarak burada imzalamışsınız.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Aynen öyle.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Aynen öyle.

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Birbirimize ve burada dokuz ay sonra, süre bittikten sonra -çok özür dilerim Sayın Başkanım, sözüme sadık kalmak isterim- konuşmanızda -çok dikkatle dinliyorum sizi- diyorsunuz ki: "İlgili kişilere ve kurumlara sorularak..." Sormadınız. Kime sordunuz? Muhalefet partilerine sormadınız, sendikalara sormadınız, sivil toplum örgütlerine sormadınız, "Ya, siz ne yapıyorsunuz?" diyenlere "Yapıyoruz bir şeyler." dediniz. Bir hafta on gün kala ilgili sendikaları davet ederek ve sadece Bakan bir fotoğraf versin diye oradaki bazı sendikaları çağırıp, maddeleri de ekrandan gösterip "İşte bu bizim yasa teklifimiz." dedi, onu da Yusuf Tekin yaptı; onu da siz yapmadınız bu arada. Yani yasa teklifinin sahibi sizsiniz ama mesela hayatın doğal akışı olarak bu yasa teklifi size aitse Sayın Maviş, o zaman bu sunumu sendikalara sizin yapmanız gerekir mi? Gerekir, değil mi? Yasa teklifinin sahibi sizsiniz. Allah aşkına, bu Meclis yüz yıllık Gazi Meclis, birbirimizi kandırmayalım. Bu yasa teklifi size ait değil, bu bir kanun tasarısı, bu Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapıldı, ilgili paydaşlara sorulmadı. İçinde "proje okulları" deniliyor, 2 bin okul, 100 bin öğretmen; hangi insan evladı 100 bin öğretmeni hangi kritere göre tek tek atayabilir? Atayamazsınız; ben atayamam, siz atayamazsınız, Cumhurbaşkanı atayamaz; bilemeyiz ya, 100 bin öğretmeni kim tanıyabilir?

Hulki Bey, tanıyabilir misiniz 100 bin öğretmeni? 2 bin okula 100 bin öğretmen atıyorsunuz tahminen, sayıları belli değil. Bu, deli saçması. O yüzden sürekli patinaj yapıyor Türkiye, o nedenle Anayasa'ya aykırı bu. Bir öğretmen sınıfta ders veriyor... Türkiye'de yaşıyoruz değil mi, hiç kimse uzay gemisiyle gezmiyor? A sendikasına sahip olan ve... Burada açık konuşmak gerekir; iktidarın bir sendikası var, yakın olduğu -olabilir, olur, var- o sendika mensubu müfettişler -Allah'a şükür, görev alanların tamamı neredeyse oradan(!)- sınıftaki kendi sendikasına mensup olmayan birisine "Sen yapamazsın kardeşim." dediğinde, adam gitti otuz sene sonra, 52 yaşında öğretmen gitti, 48 yaşında öğretmen gitti. Böyle devlet mi yönetilir, böyle iş mi olur! Dolayısıyla bu, Anayasa'ya aykırıdır ve biz bunu burada tartışmayacaksak biz yok hükmündeyiz, Türkiye Büyük Millet Meclisi yok demektir.

Siz diyorsunuz ki: "Saray ve Külliye çalıştı, biz de buna el kaldırırız." Siz "El kaldırırız." derseniz, bu işi yangından mal kaçırır gibi yaparsanız; 2 Komisyon Başkanı -aynı partinin mensupları- "Tartışmayız abiciğim biz bu işleri." derse o zaman muhalefet ne yapacak? "Laf atmasın arkadaşlar." Ne yapacağız o zaman? Elinizdeki matematiksel çoğunluğu kullanarak ve iktidar gücünü kullanarak Meclisin kendi saygınlığını zedeliyorsunuz. Ya, yalvarıyorum size; bu işler sadece 15 Temmuzla olmuyor, sadece bombayla olmuyor, bizimle oluyor.

YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (İstanbul) - Haksızlık ediyorsunuz.

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Rica ediyorum...

Dolayısıyla bu, Anayasa'ya aykırıdır.

YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (İstanbul) - Haksızlık ediyorsunuz.

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Haksızlık etmiyorum efendim, çok açık söylüyor, Bakan kendisi söylüyor "Ben yaptım, gönderdim, Meclis Grup Başkan Vekilleri de imzaları tamamlatacak." diyor. Tebrik ederim sizi(!)

Dolayısıyla, Sevgili Vekilim, çok özür dilerim sizden ama bize lütfen şöyle anlatmayın: "Vallahi, yaptım bu işleri, çok da güzel oldu. Nereden çıkarıyorsunuz?" falan demeyin yani en azından birbirimizi kandırmayalım. Bu Komisyon, Türkiye'nin başat sorununun komisyonudur. O yüzden, birbirimize karşı açık yüreklilikle konuşabilmemiz lazım.

Bir miktar uzattım, özür diliyorum şahsen.