MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim.

Şimdi, ben sadece iki cümle söyleyeyim. Cümlenin birisi sizinle ilgili ki bir daha bir şey söyleyemeyesiniz diye.

Sayın Başkanım, sabahın sekiz buçuğuna kadar... Sayın Gizligider'e de cevap olsun, kimin kimi uyutmadığını, kimin uyuduğunu da millet bilsin. Size de hiç yorum yapmayayım, sadece bilgiyi vereyim. Sabahın dört buçuğunda "MHP'nin sabah grubu var, yeter artık." dememize rağmen, "Biz devam edeceğiz." deyip sabahın sekiz buçuğuna kadar Meclisi çalıştıran irade muhalefet değil. Tıraş olmadan doğrudan kahvaltıya gidip, on buçukta MHP Grubu grup toplantısına gitti üstünü değiştirmeden.

BAŞKAN - Buradan, değil mi?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Evet.

Genel Kuruldan, sabah sekiz buçukta kapandı, doğrudan kahvaltıya gittik, oradan çıkıp gruba gittik evimize gitmeden. Kimin kime dayattığını...

İki: Sayın Başkan burada gayet iyi gülüyor, birisi de onunla ilgili. Tam otuz yedi gün, sahura kadar, bir dayatma içinde -4 tane rant maddesi olduğu için; biri özelleştirme, biri Kamu İhale Kurumu, biri, birisine doğrudan fiyat farkı teslimatıyla ilgili, gerisi Soma diye başladığımız maddeleri dayatıp- "Biz çıkarırız." dedikleri için, otuz yedi gün... Üç günde bitecek olan torba kanun 15 maddeden 150 maddeye çıkınca buraya geldi.

Sayın Gizligider, muhalefet bunu engellemiyor. Sen haramı helalin içine sokarsan, zehrin üstüne bir parmak bal koyarsan ben bunu millete anlatmak zorundayım, gerekirse üç yüz altmış beş gün sürse anlatırım.

EBUBEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Anlattınız millete, ne oldu?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Anlatırım, sen de kandırmaya devam edersin.

BAŞKAN - Sayın Günal, Sayın Usta'yla aranızda bir anlaşın. Sayın Usta diyor ki: "Bürokrat yapıyor." sen diyorsun ki: "Sayın Gizligider yapıyor."

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Onun için, onu engelleyen biz değiliz, o çalışmayı engelleyen biz değiliz.

HAMZA DAĞ (İzmir) - Bu millet kandırılacak...

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen siz laf atmayın, rica ediyorum.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bakın, İç Tüzük'te o konuşma süresini dahi kısıtlayıp muhalefet sussun diye düzenleme getiren de sizsiniz. Onun için kaldı İç Tüzük. "Tamamen susturalım, biz ne getirirsek..." Size ne kadar görev verdiyse bize de "Bunları sor, yetimin hakkını koru, bunları savun, uyar..." Yarın, burada kurtulmuş olabilirsiniz ama onların hesabını ahirette verirsiniz.

Teşekkür ederim.