İBRAHİM AKIN (İzmir) - Tekrar ben de herkese merhaba diyorum.

Aslında, genel değerlendirmeler içerisinde söylemiştim ama 1'inci madde, tamamen yeni dönemde nasıl bir yapısal ilişki kurulmak istendiğinin ifadesini veriyor. Bu madde, aynı zamanda, gerçekten de öğretmenlik mesleğinin ve aynı zamanda millî eğitim sisteminin topyekûn yeniden yapılanmasını sağlamak üzere kurulmuş bir yapının ifadesi olarak değerlendiriliyor. Öğretmenlik meselesi aslında bir eğitim fakültesi meselesidir ve eğitim fakültelerinin yetiştirdiği öğretmenler vasıtasıyla okullarımızın bir faaliyetinin topyekûn değerlendirildiği, örgütlendiği bir yapıyı ifade ediyor. Ancak bu, bir anlamda eğitim fakültelerini yok sayan, eğitim fakültelerinde yetiştirilen öğretmenlerin de mevcut durumlarını ortadan kaldıran, genelgeçer akademiye bağlı olarak her fakülteden sanki eğitime ve aynı zamanda kadroya yetiştirilecek bir faaliyetin önünü açan bir durum. Bir anlamda -tabiri caizse- eğitim fakültelerinin varlığını baypas eden bir yöntem. Bunun kabul edilmesi mümkün değil. Mühendislikle ilgili, eğitimle ilgili ve başka faktörlerle ilgili hangi alanda, nasıl yetiştireceğine dair bir sistem kurulmuş; bu, aynı zamanda bunu da ortadan kaldıran bir durum. Genel olarak -daha önce arkadaşların söylediğine katılıyorum- gerçekten bu, eğitim barışını, eğitim alanında sürdürülen ilişkileri de bozacak ve insanları birbirine düşürecek bir durumdur. Bunun devam ettirilmesi hâli, aslına bakarsanız önümüzdeki dönemde çok daha karışık, karmaşık bir yapıyı inşa etmeye tekabül edecektir.

Ben de ısrarla uyarıyorum, eğitim alanında bulunan bütün arkadaşlarımız uyarıyorlar: Bu yasa teklifi bu koşullarda geçerse önümüzdeki eğitim döneminin çok daha kaotik bir sistem içerisine girme tehlikesi vardır, şimdiden bunların ipuçları görülmektedir. Gelin, bu yasa teklifinden ve çıkarılmak istenen şeyden vazgeçin, yeniden bu meseleyi konuşalım, değerlendirelim, ona göre birlikte ortak bir eğitim yönetmeliği hazırlayalım ve öğretmenlerimizi de yönetimlerimizi de ilişkilerimizi de ona göre değerlendirelim. Bu konuda atılacak her adımdaki zorlama, aslında katılımcılığı ortadan kaldıran, insanların görüşlerini dikkate almayan "Biz yaptık, oldu." mantığıyla hareket etmeye çalışan ve tartışmadan, konuşmadan hazırlanmış olan yasa teklifini...

Tekrar söylüyorum, Millî Eğitim Bakanı bu tartışmaları yok sayarak fiilen aslında bu yasa teklifini uyguladığını ifade etmeye çalışıyor, Millî Eğitim Bakanlığı sosyal medya hesabında paylaştıklarında da şu andaki tartıştığımız bütün her şeyi sanki yürürlüğe sokmuş gibi bakıyor; bu, kabul edilecek bir şey değil. Yasamayı tasfiye etmeye çalışan, yürütmeyi erk olarak ortaya çıkaran bir anlayış var; bunu kabul etmiyoruz, geri alınmasını istiyoruz, mümkünse bu tartışmayı daha katılımcı olarak tekrar yapalım istiyoruz.

Teşekkür ediyorum.