MURAT EMİR (Ankara) - Şimdi, sizin bizim camiyle olan ilişkimiz konusunda yorum yapma hakkınız olduğunu düşünmüyorum. Biz camilerimize...

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Fotoğraftan...

MURAT EMİR (Ankara) - Bakın, ben sizin sözünüzü kesmedim, ben sizi dinledim ve Başkandan söz almak için de mücadele vermek zorunda kaldım.

Sayın Yılmaz, konuşmanız son derece provokatif. Bakın, bu ülkede sayısını tam bilmiyoruz ama Müslüman çoğunluğu var, yüzde 99,9'u Müslüman ve Müslüman vatandaşlarımız -ben de Müslümanım- Müslümanlar şu veya bu oranda camiye bağlıdırlar, cami bizim kutsalımızdır. Dolayısıyla hepimizin kutsalı. Hristiyan vatandaşlarımız da var, onlar için de başka dinî mabetler söz konusu. Ama sizin burada siyasi meseleleri sanki birileri camiye karşıymış, sanki birileri camiden rahatsızmış gibi ortalığa dökmeniz son derece haksız ve provokatif; bir defa, bu dilden kurtulmanız lazım. Böyle nezaketli söyler gibi söylüyorsunuz ama içeriği son derece zehirli. Dolayısıyla da sizin bu tavrınızı bir defa kesinlikle reddediyoruz. Kimsenin burada kimsenin imanını ölçme, değerlendirme, kendisine göre bir yorum yapma hakkı yok; o iş Yüce Allah'ın işidir, bir defa o işlere siz karışmayın.

Bakın, ÇEDES projesi... Bizim ısrarla üstünde durduğumuz nokta şudur: Kimi tarikatlara, kimi yapılara, kimi kişilere "STK" adı altında kamu kaynaklarının aktarılmasını, onlara maddi olanaklar yaratılmasını, onlara teşvik verilmesini, onlara arsalar tahsis edilmesini doğru bulmuyoruz. Dün Sayın Suat Başkanımızın dilinde tüy bitti, bizim aylardır dilimizde tüy bitiyor. Anaokulu çocuklarına öğün veriliyordu, karnı doyuruluyordu, bu bile kesildi. Şimdi böyle bir ülkede çocuklarınızı doğru dürüst aşılamıyorsunuz, çocuklarınıza doğru dürüst eğitim verecek olanak yaratmıyorsunuz, çocuklarınıza aşı yapmıyorsunuz, çocuklarınız beslenemiyor, çocuklarınızın öğününü kesiyorsunuz ama birilerine STK diye sizin arka bahçeniz diye, sizin siyasi yandaşınız diye milyonlarca lira aktarırsanız işte biz buna karşı çıkarız. Tam da sizin yaptığınız gibi...

Şimdi, ben size soru soruyorum: Sizin MİKAV'la ilişkiniz var mı? Babanızın vakfı, Şevki Yılmaz'ın vakfı. Peki...

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Onunla ne alakası var?

MURAT EMİR (Ankara) - Şöyle bir alakası var: MİKAV'a mesela, 185 milyon lira teşvik verildiği biliyor musunuz? Söyleyin burada.

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Onunla bunun ne alakası var?

MURAT EMİR (Ankara) - Çok alakası var, tam bunu konuşuyoruz işte, bakın.

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Asıl sen provokatif konuşuyorsun. Provokasyonu sen yapıyorsun.

MURAT EMİR (Ankara) - Bu milletin parası kimlere dökülüyor, kimlere aktarılıyor; bunu söylüyoruz, bunun hesabını verin. O 185 milyon lirayı nasıl aldığının hesabını verin siz. MİKAV'a nasıl aktarıldı bu para?

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Teşvik belgesi almışlar.

MURAT EMİR (Ankara) - Peki, Yuvacık Uçurtma Tepesi MİKAV'a niye tahsis ediliyor? Başka okullara tahsis edilmezken niye tahsis ediliyor? İşte bu tarikat ilişkisi için. Niye biliyor musunuz? Şevki Yılmaz yıllarca bu Mecliste görev yaptı, yıllarca Atatürk'e hakaret ettiği için yaptı, yapıldı.

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Olay nereye geldi.

MURAT EMİR (Ankara) - Olay tam da burası işte, biz burayı konuşuyoruz. Siz bunlara cevap verin.

Bakın, mesela, bu Nadide Okullarında 2013 yılında -basında görüntüleri var- Atatürk'e neredeyse küfrettirildiğine dair, sarıklı...

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Yok.

MURAT EMİR (Ankara) - Var, var, ben size gösteririm.

Bakın, biz bunları konuşmalıyız. Dolayısıyla bizim karşı çıktığımız şurasıdır: Birileri din üzerinden bezirgânlık yapıyor, birileri din üzerinden örgütleniyor, tarikatlaşıyor, şirketleşiyor, şirketlerine kaynaklar buluyor, kaynaklar aktarılıyor ve siyaset bunun bir aracına dönüşüyor. Bununla da yetinmiyor, geliyor burada Atatürk'ü, Atatürk devrimlerini bu yasalardan çıkaracak noktalara getiriyor ve bundan rahatsızlığını açıkça ortaya koyuyor. Biz, bu milletin kaynakları kimseye peşkeş çekilmesin, millî eğitim millî olsun, millî eğitim, eğitim, kamu görevidir, öyleyse devlet de kendi okullarını desteklesin, okullarını doğru dürüst denetlesin, teşvik verecekse de hiç olmazsa yavruların beslenmesi için versin diyoruz ve bu sorularımızın cevabını vermenizi bekliyorum.

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Teşekkür ederim.