ŞENOL SUNAT (Manisa) - Biliyorsunuz, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin 14'üncü maddesinin (1)'inci fıkrasında yer alan "(18.650) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar" ibaresinin "9/1 derece öğretmen için yapılan ödemeler toplamı kadar" şeklinde değiştirilmesini önergemizde teklif ediyoruz. Teklifte akademide eğitim alan öğretmen adaylarının bu gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme yapılacağını ve bu tutarın 14.152 liraya denk geldiğini görüyoruz. Öğretmen adayları akademide eğitim alabilmek için büyük ihtimalle başka bir şehre gitmek ve eğitim sürecinde orada yaşamak zorunda kalacaklardır; barınma, iaşe giderleri olacaktır. Bu süreçte 14.152 lira ücretle geçinmeleri mümkün değildir. Bu nedenle, öğretmen adaylarına verilecek ücretin ihtiyaçlara cevap verecek ölçüde yükseltilmesi gerekmektedir. Benzer uygulama Türkiye Adalet Akademisinde eğitim gören hâkim ve cumhuriyet savcısı adayları için uygulanmakta olup öğretmen adayları için de örnek teşkil etmelidir diyoruz. O yüzden böyle bir önerge verdik.

Şimdi, ben bir şeyi de sormak isterim kanun teklifini veren arkadaşlarımıza: Eğitim ve uygulama merkezi kaç adet olacaktır? Şimdi, bu, tabii ki kanun metninde yok ama işte Bakanın ağzından veya genel olarak basına intikal ettiği kadarıyla "30 ilde" falan diye geçmektedir. Bu, kolay bir şey değildir yani bu eğitim ve uygulama merkezlerini oluşturmak. Yani binaları belli midir bunların veya belli değilse nasıl bir çalışma yapılacaktır? Tabii ki bu akademinin zannediyorum, anladığım kadarıyla, bir merkezi olacak, kaç kişi görevlendirilecektir? Yine, eğitim ve uygulama merkezlerindeki alanlar, biliyorsunuz, öğretmenlik alanları bir hayli farklı. Eğitim fakültelerinden herhâlde öğretmen, hoca, profesör, doçent, öğretim üyeleri istihdam edilecek sözleşmeli bir şekilde. Bir plan yapıldı mı? Ne kadar kişi istihdam edilecek? Bunlar önemli çünkü bir akademi kuruyorsunuz, en azından bir simülasyon yapmak durumundasınız, bir senaryo ortaya koymak zorundasınız; bunun yükünün devlete, Millî Eğitim Bakanlığına ne olduğunu da iyi değerlendirmeniz lazım.

Şimdi, eğitim fakültelerinden gelenlere üç dönem, diğer fakültelerden gelen, alanlardan gelen öğrencilere de öğretmen adaylarına da dört dönem diyorsunuz. Şimdi bu dönem kaç hafta süren bir dönem? Onu anlamak istiyorum. "On ile on dört hafta" demişsiniz. "On ile on dört hafta" demek bir dönemi mi ifade ediyor? Onu anlamaya çalışıyorum. On hafta eğitim fakültesinden gelenler, on dört hafta da diğer fakültelerden gelenler için... Peki, şunu sormak istiyorum: Esas başarı puanına göre atanacaklarsa bu öğretmen adayları yani öğretmen olmuş kişiler, bu süreci nasıl ayarlayacaksınız? Diyelim ki 20 bin öğretmen ihtiyacı var ülkenin, bunun bin kişisi başarısız oldu, bu eksiği ücretli öğretmenlerle mi tamamlayacaksınız veya diyelim ki eğitim fakültesi mezunları daha önce mezun oldu, diğer fakülte de tabii ki bir dönem sonra mezun olacak, peki bu başarı puanına göre nasıl bir değerlendirme yapacaksınız? Çünkü tercihler başarı puanına göre olacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Bu yüzden bunları açıklığa kavuşturmanız gerekiyor, bize açıklamanız gerekiyor, çok muğlak ifadeler bunlar.