ŞENOL SUNAT (Manisa) - "Benim asıl kişiliğim öğretmenliğimdir, ben milletimin öğretmeniyim, eğer Cumhur Reisi olmasam Maarif Vekilliğini almak isterdim." diyen Mustafa Kemal Atatürk "Başöğretmen" ünvanını alarak Türk milletinin eğitim öğretim seferberliğinde fiilen çalışmıştır. Bakanlar Kurulu tarafından Atatürk'e verilen "Başöğretmen" ünvanını Millet Mektepleri Talimatnamesi'yle resmîleşmiş ve 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Bir başka deyişle, "Başöğretmenlik" ünvanı yalnızca Atatürk'e verilmiş ve onunla özdeşleşmiştir. Bu nedenle, maddede yer alan "başöğretmen" ibareleri yerine "kıdemli uzman öğretmen" ünvanının kullanılması daha yerinde olacaktır. Çünkü burada bir kariyer basamağı olarak bile bakmamak gerekir, uzman öğretmene belli bir senesi dolan, kademe cezası almayan ve belli bir eğitimden geçecek olan... Hani sınav kalktı şimdi ama neticede -olması gereken- öğretmenlerin bu kıdem durumuna bağlı olmak üzere maaş artırımı, derece artırımı söz konusudur. Şimdi, o yüzden, böyle "başöğretmen" gibi sulandırmak yerine -bir ara ilköğretimde okul müdürlerine de "başöğretmen" deniliyordu ama- daha uygun olacağını düşündüğümüz için "kıdemli uzman öğretmen" demekte fayda var diye düşünüyorum.

Sonra, 7'nci madde konusunu zaman zaman tekrar ettik. Bundan ayrı olarak sevk ve idare, yönetim, karar alma, uygulamaya koyma, hesap verme sorumluluğu içerisinde yönettikleri personelden mevcut kanun düzenlemesiyle daha düşük bir seviyede özlük haklarına sahip durumda olan il millî eğitim müdür yardımcısı, ilçe millî eğitim müdürü, şube müdürü, eğitim müfettişi ve eğitim uzmanlarının da uzman öğretmenlik ve kıdemli uzman öğretmenlik tazminatından yararlanabilmesi amaçlanmaktadır. Şu anda, evli, eşi çalışmayan bir uzman okul müdürünün aylık geliri 55.500 lira; başöğretmen bir okul müdürünün aylık geliri 60 bin lira İken; evli, eşi çalışmayan şube müdürünün maaşı 49 bin lira; ilçe müdürü, il müdür yardımcısının maaşı 50 bin lira; eğitim müfettişinin maaşı ise 42 bin liradır. Hiyerarşide bu kişiler başöğretmenlerin amiridir, onlara da başöğretmenlik ünvanı ve mali haklar verilmelidir. Eksik olan bu kısım teklife eklenerek teklif bu hâliyle, biraz önce size sunduğum gibi çıkarılmalıdır.

Şimdi, bir şey daha sormak istiyorum: Esas kariyer basamağı lisansüstü eğitimdir. Yani yüksek lisans veya doktora, her ikisi de olabilir. Ne oluyor? Lisansüstü; ki o öğretmenlik mesleği iki yıl önce tartışılırken lisansüstü eğitime imtihana girmeme hakkı verilmişti.

LATİF SELVİ (Konya) - Muafiyet...

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Muafiyet getirilmişti ama şimdi imtihan kalktığına göre, bunlar için yani şunu düşünmüyor musunuz?

Sayın Maviş, biraz telefonla meşgulsünüz ama...

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Yok, siz bir şey sordunuz, bilgi kontrolü yapıyorum.

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Bunun süresini en azından indirelim. Yüksek lisans yapan kişiye uzman öğretmenlik için beş yıla indirebiliriz, başöğretmenlik için de on yıla indirebiliriz.

Bu arada, yine öğretmenler bizi de arıyor tabii, diyorlar ki: "Bu yıl 10'uncu yılını tamamlayanlar eski kanuna mı yoksa bu yeni kanununa tabi olacaklar?" Bunun da cevabını bekliyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Bitti mi efendim süre?

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Buyurun.

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Bir şey söyleyeceğim, bitiriyorum; bir önceki maddeyle ilgili.

Şimdi, öğretmenlerin mesleki gelişimi 0,33 paragraf yani şey olarak ve "Bakanlıkça gelişim sağlanır." deniyor. Ama madde 19'da... Pardon, en son madde hangisiydi? Yani şunu söylemek istiyorum...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Sayın Vekilim, lütfen, toparlayalım.

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Bitiriyorum.

Akademi anlatılırken orada... Pardon... Tamam neyse, ben bir başka şeyde konuşacağım, zaman, süre kısıtı gereğince.

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Teşekkür ediyoruz.