KOMİSYON KONUŞMASI

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyeleri; hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.

Proje okulları nedir? Proje okulları bölgesel, ulusal ve uluslararası projelerde okullarını, bölgelerini ya da ülkelerini temsil etmeleri ve proje geliştirmeleri için kurulan okullardı. Aslında bu okullar doğru bir mantıkla kurulmuştu. 14 Mart 2014 tarihinde yürürlüğe giren 6528 sayılı Kanun'la proje okullarının yönetici ve öğretmenlerini atama yetkisi doğrudan Millî Eğitim Bakanına verilmişti. Bu teklifle doğrudan atama yetkisi yine Bakana verilmektedir. Bu süreçte illerdeki en gözde okullar proje okulu yapılmıştır değerli arkadaşlar. Bugün bu okullarda ne yapılıyor, hangi projeleri geliştiriyorlar ya da proje geliştiriyorlar mı, hiç belli değil. Dönemin Bakanı Nabi Avcı 2014 yılında kanun Parlamentodan, Meclisten geçerken proje okullarının sayısını 3-5 olarak belirtmişti ancak bugün sayılarının 2.400'e ulaştığını Sayın Bakan Yardımcısı belirtti.

Akademik ve fiziki anlamda en iyi liseler proje okulu yapıldı değerli arkadaşlar. Bu okullarda çalışan öğretmenlerin neredeyse tamamı başka liselere gönderildi ve Türkiye'de köklü okulların niteliği yok edildi. Şu an bu okullarda çalışan öğretmenlerin ve yöneticilerin neredeyse tamamı yandaş bir sendikaya üyedir. Buralarda görevlendirilecek öğretmenler için puan üstünlüğü gibi bir şart da aranmıyor. Yaklaşık bir hesapla 100 bin öğretmeni ilgilendiren bir konudan bahsediyoruz. Bakana verilen personel seçme yetkisinin hangi ölçütlere göre olacağı belirtilmemiştir bu yasada. Maddede belirtilen ilgili kurumlar için personel seçme tam anlamıyla Bakanın keyfine bırakılmıştır. Kısacası, Bakana tanınan yetkiler açık kanuni bir yetkilendirme değildir. Hukuk devletinde kanunilik ilkesi gereği idarecinin şahsına yetki olmaz, yetki açıkça kanunda yer alır değerli arkadaşlar. Bu hâliyle maddenin (1)'inci fıkrası verilen yetkiyle ölçütler koymadığı ve sınır çizmediği için Bakanın buradan alacağı yetkiyle kendi hukukunu oluşturma fırsatını vermektedir ki bu, demokrasiyle, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Bu maddenin yasalaşması sonrasında liselerde çalışan her 5 öğretmenden 1'inin Bakan tarafından atanması söz konusu olacaktır. Bu proje okulları farklı kategoride değerlendirilecekse belli kriterler çerçevesinde atamaların yapılması gerekir. Bakanlıkta ve AKP teşkilatlarında atama pazarları maalesef oluşturulmuştur. Öğretmenler de bu okullara atanmak için AKP'li yöneticilerin iki dudağı arasına terk edilmişlerdir; bunu kabul etmek mümkün değil. Bakana bu derece sınırsız bir yetki verilmesi de asla kabul edilemez. Özellikle de bu mevcut Bakana bu kadar geniş yetkinin verilmesi ülke açısından da Türk millî eğitimi açısından da bir felaket olacaktır.

Teşekkür ederim Başkanım.