KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, kamu kurumlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın ve basınımızın değerli temsilcileri; öncelikle, hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Evet, 17 kanun ve 2 kanun hükmünde kararnamede değişiklik içeren bir teklifi görüşüyoruz. Bu konuda "torba kanun" olarak nitelenen kanunlara ilişkin görüşümüz Milliyetçi Hareket Partisi olarak net; bundan önceki görüşmelerde, yıllardır hep dile getiriyoruz. Bunun çözümü noktasında da önerimiz İç Tüzük değişikliğidir. Bu anlamda, bütün siyasi partilere, siyasi parti gruplarına sorumluluk düşmektedir. Geçmişte 2 defa uzlaşma komisyonu kuruldu kaliteli bir yasama sürecinin gerçekleştirilmesi amacıyla, çok da verimli çalışmalar yapıldı ama bir türlü İç Tüzük değişikliği noktasına gelinemedi. Sadece torba boyutuyla değil, dediğim gibi, kaliteli yasama için gerekli düzenlemeleri İç Tüzük'te yapmamız lazım. Bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak görüşümüz de komisyon odaklı, komisyonda katılımcı bir anlayışla görüşmelerin, müzakerelerin yapılması şeklinde. Bu anlamda, biz parti olarak İç Tüzük değişikliğiyle ilgili çalışmaya hazırız, görüşlerimiz de net.

Evet, hepimizin bildiği gibi, kamuda tasarrufların artırılması ve harcama kontrolü amacıyla 13 Mayıs 2024 günü Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi açıklandı ve ardından 17 Mayısta da Resmî Gazete'de Cumhurbaşkanlığı Tasarruf Tedbirleri konulu genelge yayımlandı. Bu kanun teklifinde, bu Tasarruf ve Verimlilik Paketi'nde yer alan ve kanuni düzenleme gerektiren hususlardan bazıları yer alıyor. Neler var? Arkadaşlarımız da hep değindiler, bu yönetim ve denetim kurullarında görev alan kamu personeline sadece bir görev için ödeme yapılması ve üst sınır getirilmesi... Aslında, bu konuda uzun yıllardır düzenlemeler var. Benim ilk planda söyleyeceğim, mesela, 2001 yılında çıkan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname var, 12'nci maddesinde bu anlamda bir düzenleme getiriyor ama şöyle bir karmaşa var: Biliyorsunuz, çeşit çeşit kurumlar, firmalar söz konusu; 399'a tabi olan KİT'ler var; KİT dışında, yine, bankalar gibi kamu kuruluşları var; yine, yüzde 50'nin altında kamunun hissesi olan iştirakler var, işte imtiyazlı hisse var, belediyelerin iktisadi teşekkülleri var. Bu anlamda, tümünü kapsayan ve de -bu teklifle yine bir yenilik getiriliyor- üst sınır getiren yani yönetim kurulu, denetim kurulu ve diğer benzeri üyelikler için üst sınır getiren bir düzenleme yapılıyor. Bir de belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri de kapsama alınıyor. Yani baktığımız zaman, evet, geçmişte işte YPK kararları vardı, kanuni düzenlemeler yapıldı ama bu konu bir türlü bir disiplin altına alınamadı. Bu teklifle getirilen düzenlemeye benim gözümle baktığım zaman, her şeyi kapsadığı... Yani kamunun nerede bir hissesi varsa, bir kamu görevlisi kamu ve özel ayrımı fark etmeksizin nerede görev aldıysa bunların tek yönetim kurulu üyeliği ücreti alması ve buna da bir üst sınır getirilmesi, üst sınırı aşan ödemelerin de o kuruma, hazineye gelir kaydedilmesi düzenleniyor. Bu anlamda olumlu bir düzenleme olarak görüyoruz.

Bir başka konu, bu kamu idarelerine ait taşıtların Özelleştirme İdaresi Başkanlığı aracılığıyla satışı. Bu da yine tedbirler kapsamında pakette yer alan bir konuydu. Yine, çok tartışılan... Gerçi buna olumsuz bir görüş görmedim; il özel idareleri aracılığıyla yapılan, kamu idarelerinin gerçekleştirdiği yatırımların... Buna yönelik kaynak transferinde artık hak ediş raporuna bağlı olarak ödeme yapılması getiriliyor; çok doğru bir düzenleme. Kamu idarelerinin il özel idareleri vasıtasıyla yaptığı yatırımlarda bir karmaşa vardı yani bir kamu idaresi para gönderiyor, başka kamu idaresinin yatırımına harcanabiliyor, bunun gibi çelişkili durumlar vardı. Şimdi, hak ediş raporuna bağlı transfer yöntemi getiriliyor. Bu da doğru bir düzenleme.

Genel aydınlatma giderleriyle ilgili mahallî idarelerin genel bütçe vergi gelirlerinden yapılan kesinti oranlarına yeni düzenleme yapılıyor. İşin özüne baktığımız zaman, şehirlerin genel aydınlatma giderinin doğal olarak mahallî idarelerin bir gider kalemi olması lazım ama öteden beri bütçeden de transfer yapılıyor. Bu anlamda, bu oranlarda bir artış söz konusu. Ben burada şu parti, bu parti meselesinin de olmadığını düşünüyorum çünkü neticede her siyasi partinin yönetiminde olan mahallî idareler var. Geneli anlamda yapılan bir düzenleme, bir kesinti oranına yükseltiliyor, bunu da biz doğru bir düzenleme olarak görüyoruz.

Biliyorsunuz bir başka konu tasarruf tedbirleri. Uzun yıllardır çıkarılan genelgeler var. Biz geçmişte denetim yaparken -bizim raporlara bakın- bütün raporlarımızda "Tasarruf genelgelerine titizlikle uyulması." diye önerilerimiz oldu fakat bu konuda bir türlü tasarruf tedbirlerine tam riayet sağlanması mümkün olmadı. Şimdi burada getirilen düzenlemede aslında "Disiplin hükümleri uygulanır." diyoruz, zaten disiplin hükümleri bir kamu görevlisi için her zaman söz konusu ama burada üzerine basıyoruz, Hazine ve Maliye Bakanlığına da izleme ve denetleme yetkisi veriyoruz. Ben, bu anlamda, bu düzenlemenin tasarruf tedbirlerine uyumun etkinleştirilmesi noktasında bir katkısı olacağını açıkçası düşünüyorum. Tasarruf tedbirlerine aykırı hareket edenlere disiplin hukukunun mutlaka uygulanması sağlanacak.

Baktığımız zaman, BOTAŞ'la ilgili düzenlemeler var; Ticaret Bakanlığı tahsil dairelerine olan vergi borçlarının, ferî borçlarının görevlendirme alacaklarına mahsup edilmesi. Geçmiş yıllarda da bunlarla ilgili düzenleme yaptık.

Yine, doğal gaz alımlarının özelliği nedeniyle Kamu İhale Kanunu kapsamı dışına alınması söz konusu ve Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda da usul ve esaslara ilişkin ilkeler belirleniyor, usul ve esasların Kamu İhale Kurumunun görüşü de alınarak yönetmelikle düzenlenmesi öngörülüyor. Burada, tabii, biz de görüş olarak şunu ifade ediyoruz: Kamu İhale Kanunu'nu yeniden baştan sona değiştirmemiz gerekiyor yani bir istisnalar kanunu hâline geldi. Bu anlamda yapılacak reformlarda Kamu İhale Kanunu'nun güncellenmesini, gelişen şartlara göre her kurumun ihtiyacını karşılayabilecek bir düzenleme hâline gelmesini biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak savunuyoruz, bu düzenleme de mutlaka yapılmalı.

Yine, istasyon dışında akaryakıt satışlarına sınırlama getiriliyor. Bu da çok önemli bir düzenleme ve destek verdiğimiz bir düzenleme. Özellikle kamyon garajlarında, otobüs garajlarında satış hem risk doğuruyor hem de kaçak olabilme ihtimali ortaya çıkıyor. Bu anlamda, bu konunun disipline edilmesini doğru buluyoruz.

Doğrudan yatırım teşvikiyle ilgili madde var, yatırım sözleşmelerinde damga vergisi istisnası getiriliyor; Sanayi Bakanlığı ile doğrudan yatırımcı arasında imzalanacak sözleşmelere getiriliyor. Ayrıca, hibrit elektrikli araçlarda karbondioksit emisyonu 25 gramın altındaki, elektrik motoru menzili 70 kilometrenin üzerindeki araçlara da indirimli ÖTV öngörülüyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Buyurun.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Ben burada şunu söyleyeceğim: Malum -dün mü, önceki gün mü- Sanayi Bakanımız Çinli bir firmayla bir sözleşme imzaladı. Aslında, Konya, otomobil fabrikası için en ideal yer çünkü otomobil yan sanayisinin her şeyi Konya'da üretiliyor, bir otomobilin her parçası Konya'da üretiliyor. Bu anlamda, yatırımcılara Konya'yı bir yatırım yeri olarak seçmeleri konusunda...

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Tartışma kapanmıştır, Manisa'da olacak.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Konya olarak da her türlü desteği vereceğimizi ben buradan ifade ediyorum. Limana uzaklık sıkıntısı vardı, o da çözülüyor Allah'a şükür, Karaman'a kadar demir yolu yapıldı, şimdi Ulukışla'ya kadar yapılıyor, yakın zamanda Mersin Limanı'na da Konya'daki sanayici, ihracatçı...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Kalaycı, sırada Samsun var, şimdi girerseniz 3'e ancak gelirsiniz; biz yeri de hazırladık, bekliyoruz.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Şimdi, Başkanım, maddelerde daha kısa konuşmak adına... Bu Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatı ile Maliye Bakanlığı taşra teşkilatının tek çatı olarak birleştirilmesine yönelik -biliyorsunuz Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılmıştı- kanunda düzenlemeler var, kısa kısa bunlardan bahsedeyim. İşte, defterdarlık ve defterdarlar -bu atıflar diyeyim- vergi dairesi başkanlığı yerine buralara atıf... Defterdar özlük haklarının vergi dairesi başkanı özlük haklarıyla eşitlenmesi, defterdar yardımcısının gelir idaresi grup başkanıyla eşitlenmesi gibi düzenlemeler var.

Gelir uzmanlarıyla ilgili bir düzenleme var; gelir uzmanlarının müdür yardımcısı ve müdüre karşı sorumlu olacağı ifade ediliyor. Açıkçası, kariyer meslekten gelen bir milletvekili olarak buna şöyle bir itirazım var: Sicil amiri müdür olan birisini müdür yardımcısına karşı sorumlu tutmanın çok doğru olmadığını düşünüyorum. Bu anlamda, direkt müdüre karşı sorumlu olmalarını daha doğru olarak buluyorum. Bu arada da yeri gelmişken bu merkez-taşra ayrımının da giderilmesi gerekiyor.

Vergi müfettişlerimizle ilgili bir düzenleme var, bir hakkın teslimi söz konusu çünkü 2019 yılında çıkan kanunla performans değerlendirme süresi altı yıla çıkarılmıştı, bir geçiş hükmü düzenlenmemişti. Netice itibarıyla, 3.500 civarında vergi müfettişi on yılını doldurduğu hâlde bu altı yıllık performans uygulaması nedeniyle vergi başmüfettişi olamıyordu. Bu düzenlemeyle bu arkadaşlarımızın vergi başmüfettişi olması düzenleniyor.

Denetim elemanı olarak şunu da söylemeden geçmeyeceğim: Bu gündelik ve konaklama ücretlerinin de mutlaka artırılması lazım. Bugünkü verilen konaklama ücretiyle, bırakın büyük şehirleri, Anadolu'daki diğer şehirlerde dahi makul bir konaklama sağlanması mümkün değil.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - TÜİK'e göre yapmışlardır.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Nasıl?

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - TÜİK'e göre belirlemişlerdir.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bu konuda hem denetim elemanlarının motivasyonunu güçlendirmek adına hem de maaşından bir harcama değil yani neyse konaklama bedeli... Bir de denetlediği kişilerden konaklama yeri istemek zorunda kalabiliyor. Bu anlamda bu konuda da bir iyileştirme yapılması... Tabii ki 675'teki denetim elemanlarının tazminat oranlarının da uzmanlarımızla beraber yükseltilmesi bizim görüşümüz.

Bunların dışında, devlet yardımları alanındaki görevlerin -malum, Strateji ve Bütçe Başkanlığına verildi- işte, bakanlıktaki bu konuda kanunla verilen görevlerin, yetkilerin devredilmesi bu teklifle getiriliyor.

İller Bankası sermaye artırımı getiriliyor.

Yine, çok olumlu bir düzenleme, 6 Şubat depremlerinin yaşandığı bölgede genel bütçe vergi gelirlerinden pay verilirken 2023 nüfusunun esas alınması öngörülüyor çünkü orada nüfusu düşen yerler var. Bu mağduriyeti giderme adına, kamu bankalarının sermayesini güçlendirmek için Varlık Fonu aracılığıyla ikrazen özel tertip devlet tahvili ihracı maddesi var.

Yine, Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin dış finansmanı konusunda hazineye geri ödeme garantisi getiriliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bitiyor Başkanım.

Ayrıca, Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda, Türk Standartları Enstitüsünün gelirleri arasında yer alan, CBK'yle düzenlenmiş olan genel bütçeden yapılacak hazine yardımları konusu yasal düzenleme olarak getiriliyor ve yine AYM kararı doğrultusunda öğretim üyeleri kadrosu ihdası bu kanunla getiriliyor.

Hayırlı olsun diyorum.

Maddelerde de gerektiği zaman yine görüşlerimizi ifade ederim.

Teşekkür ederim.