BAŞKAN FUAT OKTAY - Dışişleri Komisyonumuzun çok değerli üyeleri, Değerli Bakan Yardımcımız, kamu kurumlarımızın saygıdeğer temsilcileri, değerli basın mensupları, değerli katılımcılar; Dışişleri Komisyonunun 28'inci Yasama Dönemi 10'uncu toplantısını açıyorum.

Toplantı yeter sayımız vardır, görüşmelere başlıyoruz.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Gündeme geçmeden önce, yine, her zaman olduğu gibi, birkaç hususta görüşlerimizi ifade etmek isterim. Çevremizdeki, Türkiye'nin çevresindeki risk ve tehditler azalmadan, hatta bazıları da daha da büyüyerek devam etmekte. Bunun en çarpıcı ve hepimizin içini acıtan örneği ise yine İsrail'in Gazze'deki bugüne kadar 38 binden fazla masum sivilin hayatına mal olan katliamları. Ülkemizin bu kriz konusunda en başından beri izlediği ilkeli ve açık tutumunda bir değişiklik yok. Türkiye olarak ilk günden beri nereden ve hangi gerekçeyle gelirse gelsin masum sivillere yönelik her türlü saldırı, şiddet ve eziyetin karşısında olduk, olmaya devam edeceğiz. İsrail'in ve sivillere yönelik saldırıların sorumlusu olan İsrailli yöneticilerin adalet önünde hesap vermesi gerektiğini savunduk. Sorunun asıl sebebinin İsrail'in on yıllardır devam eden ve giderek genişleyen işgal ve baskısı olduğunu özellikle ifade ettik. Hem Filistin hem de İsrail için kalıcı barış ve istikrarı sağlamalarının tek yolunun iki devletli çözümün derhâl uygulanması olduğunu savunduk. İsrail'in saldırganlığı karşısında durulmadığı takdirde çatışmanın bölgemize ve hatta daha da geniş bölgelere yayılabileceğini her ortamda ve her fırsatta anlattık. İsrail'in sivillere yönelik katliamları artık dünya kamuoyunun geniş tepkisini almış durumda, İsrail ve yöneticileri soykırım suçuyla yargılanmakta, iki devletli çözüme olan uluslararası destek de güçlenmiş bulunmaktadır. Ancak bunlara rağmen İsrail Hükûmeti, saldırganlıktan vazgeçmiyor, şimdi de Lübnan'a yönelik saldırı hazırlığı içerisinde olduğu herkesin malumu. İsrail, artık akıl ve mantıkla değil, başındakilerin iktidarını koruma telaşıyla yönetilen bir ülkeye dönüşmüş durumda. Ümit ederiz, verdikleri destekle İsrail'in bu tavrının devamını sağlayan ülkeler de aklıselim yola dönerler.

Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli katılımcılar; son toplantımızdan bu yana Mısır'a Dışişleri Bakanlığımızla eşgüdüm içerisinde planlanan bir ziyaret gerçekleştirdik. Kahire'de Mısır Temsilciler Meclisi Başkanı ve Senato Dışişleri Komisyonu Başkanıyla bir görüşmemiz oldu. Gazze başta olmak üzere bölgesel konulardaki gelişmeleri değerlendirdik. Parlamentolarımız ve komisyonlarımız arasında temas ve iş birliğimizi canlandırmak konusunda da mutabık kaldık. Ayrıca, ülkemizi ziyaret eden Japonya Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı ve üyeleriyle görüşmelerimiz oldu. İkili ilişkilerimizin yanında çok taraflı ve bölgesel konuları ele aldık. Japonya'yla BM reformu konusunda benzer düşüncelere sahip olduğumuzu gördük.

Değerli arkadaşlar, 15 Temmuz, sekiz yıl önce, FETÖ terör örgütünün, hain FETÖ terör örgütünün gerçekleştirdiği darbe girişiminin yıl dönümü. Bu hain girişim, tüm dünyaya gerektiğinde milletimizin kendisine yönelen tehditler karşısında nasıl yekvücut mücadele ettiğini göstermiştir. Binlerce yıllık tarihimizden aldığımız bu dayanışma duygusu, yıllar ve kuşaklar geçse de milletimiz için de kuvvetle varlığını korumaktadır. Bu hain girişimin sorumlularının adalet önüne çıkartılması yönündeki çabalarımızı ve FETÖ'yle mücadelemizi kararlılıkla devam edileceğini buradan bir kez daha ifade etmek isterim.

20 Temmuz da Kıbrıs Türklerine yönelik hain planın akamete uğratılmasını sağlayan Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 50'nci yıl dönümü. Kıbrıs'ın temsili hakkında adada yaşanan tüm çatışmaların müsebbibi olmalarına rağmen Kıbrıs'ın temsilini Rum tarafına teslim edenler iyi anlamalılar ki Türkiye her zaman KKTC'nin ve adadaki Türklerin her şartta yanında olacaktır; her durumda ve her zaman Kıbrıslı Türklerin yanında, arkasında, beraberinde olacaktır; her şartta.

Bir başka husus da bugüne kadarki yine hâlihazırda Komisyonumuzda bekleyen uygun bulma kanun teklifi sayımızı ifade etmek isterim, her zaman bildirdiğimiz gibi: Şu an itibarıyla 46. Bunlardan on ikisini bugün ele alıyor olacağız. Komisyonumuzda yine 28'inci Yasama Döneminde onaylanarak sevk edildiği Genel Kurulda bekleyen kanun teklifi sayımız hâlihazırda 65'tir. Genel Kurulda onaylanarak kanunlaşmış bulunanların sayısı ise 47'dir.

Basın mensuplarına müsaadelerinizle ben teşekkür ediyorum. Bundan sonrasını basına kapalı olarak devam edeceğiz, arkadaşlarımızı dışarıya davet ediyoruz.

Gündemimizdeki tekliflerin görüşmelerine geçmeden önce, yine, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 2 Temmuz 2024 tarihli 97'nci Birleşiminde İYİ Parti Grubuna düşen üyelik için yapılan oylama sonucunda Dışişleri Komisyonu üyeliğine seçilen Muğla Milletvekili Metin Ergun'a hoş geldiniz diyorum ve bu vesileyle kendilerine yeni görevlerinde başarılar diliyorum. Hoş geldiniz tekrar.

METİN ERGUN (Muğla) - Teşekkürler.

BAŞKAN FUAT OKTAY - Bilindiği üzere, Dışişleri Komisyonu bünyesinde Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Alt Komisyonu kurulmasına yönelik önerge Komisyonumuzun 26 Aralık 2023 tarihli toplantısında kabul edilmiş ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı tarafından 8 Ocak 2024 tarih ve 16 sayılı kararıyla Komisyonumuz bünyesinde alt komisyon kurulması uygun görülmüştür.

Bahse konu alt komisyona kendi çalışmalarıyla ilgili olarak doğrudan yazışma yapma yetkisi verilmesi hususunu sözlü olarak oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

Yine, 04/06/2024 tarihli Komisyon toplantısında uygun bulma kanun tekliflerinin görüşülmesi sırasında Savunma Sanayii Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığına yine sayın Komisyon üyelerimiz tarafından bazı sorular yöneltilmiş ve ek bilgi talebinde bulunulmuştu. Bu kapsamla ilgili -Bakan Yardımcımız da buradalar, zannediyorum ilgili kurumlarımız da buradalar- ilgili arkadaşlara söz vereceğim. Zannediyorum, Savunma Sanayii Başkanlığı ve Millî Savunma Bakanlığı yetkililerimiz konuyla ilgili buradalar. Diğer konuda, İçişleri Bakanlığı Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü idi zannediyorum. Savunma sanayi alanında üçüncü bir ülkede -soru bu çerçevede idi- ortak üretim yapılması ve iç onay süreci konusunda bilgi talebinde bulunmuştuk. Yine, savunma sanayisinde özellikle teknoloji paylaşımı ve ihracat konusu Türkiye'nin menfaatleri bakımından uzun dönemli düşünüldüğünde doğru adımların atılıp atılmadığı ve silah satışlarında verilen silahların kimler tarafından nasıl kullanıldığı gibi konularla ilgili bazı sorular olmuştu üyelerimizce eğer bu konuda hazırlığınız varsa Sayın Bakan Yardımcımıza söz veriyorum veya ilgili kurum temsilcilerimize.