ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim, çok kısa.

Yani 1990 veya 1991 yılıydı, o zaman da yine böyle işte ekonomik sıkıntılar falan var, biraz da yerli otomobilleri falan teşvik edelim diye "Kamudaki bütün araçlar bundan sonra yerli olsun." denildi. Tamam, bu yeni alımlar için yapılabilirdi ama o zaman şöyle bir şey yapıldı: Bütün mevcut araçları da... Mesela, ben hatırlıyorum, Gelirler Genel Müdürü Altan Tufan'ın altında bir Mercedes vardı yani zamanında alınmış bu araç. Onların hepsi satıldı, en sonunda -biz o zaman genç uzman yardımcısıydık ama patronlar konusunda- şöyle bir noktaya geldik: Bir şey yapmaya çalıştık, tamamen bize ilave maliyet olarak bu iş geri döndü diye ve herkes yapılan o işlemde hatalı bir şey olduğunu düşünmüştü.

Buraya hakikaten dikkat etmek lazım yani burada şimdi kamudaki araçların... Bakın, daha hangisinin satılacağını bile bilmiyoruz; imzalayanlar arasında da farklılık var. Siz "Daha çok ekonomik ömrünü tamamlamış olanlar veya ihtiyaç fazlası olanlar" diyorsunuz. Bunun dışında...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Konusu kalmamış araçlar.

ERHAN USTA (Samsun) - İşte o yüzden, Sayın Başkan, bu maddenin bir gözden geçirilmesi lazım. Yani bu kurumlar yine kendileri bu satış işlemlerini yapabilirler. Buradan bir satış furyası başlatılırsa bu bize ciddi bir maliyet olarak geri döner çünkü ihtiyaç ortadan kalkmazsa aracı satmanızın bir anlamı yok, ihtiyaç devam ediyor. Herkes, bugün şube müdürleri makam aracı olarak kullanıyor araçları. Siz burayla ilgili bir düzenleme yapmadıktan sonra yani ihtiyacı veya alışkanlığı ortadan kaldırmadıktan sonra bugün aracını şey yaparsa en fazla ne olur biliyor musunuz? Araçların hepsini yenilemiş oluruz ve ilave maliyet olarak bize geri döner. Lütfen bu konuyu bir daha gözden geçirin.

Teşekkür ederim.