ALİYE COŞAR (Antalya) - Teşekkür ediyorum.

Ben öncelikle iptal edilen Anayasa Mahkemesi'nin kararına bakmak istiyorum. Anayasa Mahkemesi kadının evlenmeden önceki soyadının evlendikten sonra da tek başına kullanılması gerektiği hususunda kadın-erkek eşitliği ilkesine göre Medeni Kanun'da kadının soyadına ilişkin iptal kararına rağmen yine baktığımızda küçük kelime oyunlarıyla aynı şekilde düzenleme yapıldı. Dolayısıyla bir Anayasa Mahkemesi kararı var, biz normlar hiyerarşisine baktığımızda Anayasa Mahkemesi kararları bağlayıcıdır 153'e göre. Şimdi, buna mevcut hâliyle baktığımız zaman Anayasa Mahkemesi'nin kararına açıkça aykırı bir şekilde tekrar eski hâliyle dolambaçlı yoldan yine karşımıza bir düzenleme getirilmiştir. Şimdi, Anayasa Mahkemesi'nin kararını tanımamazlık artık bir gelenek hâline mi geldi? Yani Anayasa Mahkemesi bir karar veriyor, bu kanunla ilgili, 187'yle ilgili bir karar veriliyor ve dolambaçlı yönden tekrar aynı yasa önümüze getiriliyor. Şimdi, baktığınız zaman burada Anayasa Mahkemesi kararı iptal ediyor, düzenleme geliyor ve kadının kendi soyadını kullanmasının yolu açılıyor. Biz daha önce 187'de... Kadın evlendiği kocasının soyadını kullanırdı, daha sonra düzenleme oldu, kadın eşinin soyadıyla beraber kendi soyadını kullanmaya başladı ve bu aşamalar birçok kadın mücadelesiyle geldi. Böyle bir durumda yine bir mücadeleden gelen birçok AİHM kararı var, Anayasa Mahkemesi kararı var, gene mücadeleden gelen bir kararda yine başa dönülmek isteniyor. Şimdi, kadın-erkek eşitliği olarak bakarsak bir erkek evlendikten sonra soyadını taşıyor da bir kadın evlendikten sonra kendi soyadını niye taşıyamıyor? Buna bakmak gerekiyor yani bir erkek birey olarak taşıyorsa kadın da bir birey olarak kendi soyadını taşımak zorunda. "Aile bütünlüğü bozulmasın." deniyor. Yani bununla ilgili herhangi bir çalışma var mı? Ya, bunu kesinlikle biz inandırıcı bulmuyoruz, bir soyadıyla aile bütünlüğünün sağlanmasını. Yani çocuğun buradaki psikolojisi, bununla ilgili hiçbir şey yok ve dünyadaki örneklerine bakılırsa dünyada kanunla "Kadının soyadı evlendikten sonra kocasının soyadı olur." diye bir düzenleme yok. Hani, bir şey yapılırken bir şey yapılırken dünya üzerindeki örneklerine bakılır ama bizde örneklerine bakılmadan yine Anayasa Mahkemesi'nin kararına aykırı bir şekilde ve Anayasa tanımamazlık uygulaması karşımıza çıkıyor. Yani burada bir kadın evlendikten sonra soyadını özgürce kullanmalıdır. Kadınlar dünyada birçok hakkını yıllardan beri bedeller ödeyerek aldı ve mücadeleleriyle aldı. Bu konuda da Anayasa Mahkemesi'nin böyle bir kararına rağmen bu düzenlemeyi de doğru bulmuyorum.