Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 10 .07.2024 |
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim.
Yani bu milyonlarca kadının hayatını etkileyecek ve geleceğe imza atacak bir düzenleme, dolayısıyla hani iki dakikanın ötesini hak ediyor, bu konuda görüşlerimizi ifade etmeye ilişkin de hakikaten demokratik bir şeye ihtiyacımız var.
Şimdi, pek çok nokta ifade edildi. İki temel şey: Yani bu "Anayasa tanımıyız biz, bildiğimizi okuruz." huyundan derhâl vazgeçmek lazım, bu bir. İkincisi, Medeni Kanun, Ceza Kanunu gibi çok temel kanunları üzerine torba yasayla hareket etme mantığı yani sadece bu ülkenin hukuk sistemi için değil toplamda yüzlerce yıldır mücadele verilerek yazılmış kimi şeyler bakımından da çok riskli. Bu torba yasanın kazanılmış hak ve özgürlükleri sürekli torba torba yok etme mantığıyla ortadan kaldırması özellikle kadın hakları söz konusu olduğunda çok daha ciddi sonuçlara varıyor, arkadaşlarımız pek çok örneği verdi. Çünkü açık bir gerekçe var yani burada, bu soyadı kullanımının önüne geçmek için, herkes ifade etti, ben de söylemek isterim: Yani aile bütünlüğüne zarar verme, çocukların kafasını karıştırma. Gerçek bir tehlike var burada, gerçek bir tehlike, o da kazanılmış bir soyadı hakkına ilişkin aile bütünlüğünü ve çocukların kafasının karıştığını bugün söyleyerek Anayasa'ya aykırı düzenleme yapan herhangi bir iktidar ve herhangi bir Meclis yarın çok daha temel meseleler üzerinden aynı gerekçelerle kadınların çalışma haklarını elinden alabilir, boşanma haklarını elinden alabilir, eğitim haklarını elinden alabilir. Bir kapı açılıyor ve biz bu kapıyı açmak istemiyoruz, kapatmak istiyoruz tam tersine. Dolayısıyla öncelikli olarak bu mesele bu kapıyı kapatma meselesidir bizim için.
Şimdi, şöyle tartışmalar da yapılıyor: "Bunun yerine ne konulacak? Şöyle mi olur, böyle mi sonuçlanır?" Bakın, bu ülkede torba yasa yapma mantığıyla, Anayasa Mahkemesi kararlarını çiğneme mantığıyla, kadınların haklarının üstünde tepinme mantığıyla dünyada ne oluyor, ne bitiyor, daha ileride düzenlemeler neler olabilir, ufkunu bile elinden aldınız siz bu milletvekillerinin ve şimdi, dünyanın her tarafında bambaşka biçimlerde, çok çeşitli yöntemlerle çözülebilmiş bir sorunu biz en geri bir takım değerlerle, en ilkel yöntemlerle "Şöyle olursa böyle mi olur?" diye tartışmak zorunda kalıyoruz. Kadınların elinden hak talep edebilme özgürlüğünü ve ufkunu almamanız için de biz bu kapıyı kapatmak istiyoruz, bu önemli bir şey. Çocukların kafasını neyin karıştırdığını herkes gayet iyi biliyor, biraz önce konuştuk pek çok bakanı burada ağırladığımızda ortaya çıkardık. Yani açık bir biçimde çocukların kafasını okula aç gittiklerinde dersi anlamamak karıştırıyor. Bunu hepimiz biliyoruz değil mi?
BAŞKAN ÇİĞDEM ERDOĞAN - Sayın Vekilim, toparlayabilir miyiz.
DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Örneğin, çocukların kafasını 3-4 yaşında pedagojik olarak uygun bile değilken, psikolojik olarak bu gereksinimler içinde değilken bile ağır din dersleri veriyor olmanız karıştırıyor. O din dersleri içerisinde kadın-erkek eşitliğine ilişkin ortaya koyduğunuz tevatürler karıştırıyor çocukların kafasını.
Dolayısıyla biz bu tartışmalarda kadınların seçme hakkının elinden alınmasıyla, Anayasa'ya, tümüyle Medeni Kanun ve Ceza Kanunu'na aykırı olmasıyla, kadınlar aleyhine başka darbelere yol açacak biçimde, bu biçimde ele almanın kapısının kapatılması ve bu Komisyondan kadın-erkek eşitliğine aykırı olacak bu düzenlemeye asla olur çıkmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Bir de her şeyi biz bilmiyoruz ya yani bu masanın etrafında oturmuş insanlar "Şöyle mi olur, böyle mi olur?" konuşuyoruz, biz milletvekilleri olarak bu konularda uzmanları, akademisyenleri, bu alanda mücadele vermiş araştırmacıları, dünya örneklerini incelemiş ve makaleler yazmış, kitaplar yazmış insanları dinleyerek "Nasıl bir çözüm olur?"u o ortaya koymakla mükellefiz ama maşallah her şeyi yasa yapıcılar olarak siz biliyorsunuz. Hiçbir şey de bildiğiniz yok, bu kapı kapanacak.