HAKAN ŞEREF OLGUN (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, biraz önce "İsteyen herkese istediği kadar söz veriyoruz." diyorsunuz, bu yüzden teşekkür ediyoruz. Ancak sizin bu tutumunuz şuna benziyor: Otuz üç yıllık avukatlık hayatımda hâkim bir tarafın aleyhine karar verecekse onun her istediğini yapar, akşama kadar yorar. Yani bence, sizi de şahıs olarak gerçekten çok da seviyorum ama sizin bu tutumunuzdan dolayı kimse de mutlu olmuyor.

İkinci bir husus, bunu bir kaideye koymanızda fayda var. Mesela, biraz önce bir Grup Başkan Vekili arkadaşımız geldi, başımız üstüne, dinleyelim. Onlar zaten Genel Kurulda istedikleri kadar konuşuyorlar. Şimdi, Komisyon üyesi olmayan bir Grup Başkan Vekilini dakikalarca dinledik.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Olgun, İç Tüzük'e uygun davrandık bu konuda.

HAKAN ŞEREF OLGUN (Afyonkarahisar) - Efendim, o zaman "İç Tüzük" derseniz bütün partilerin Grup Başkan Vekillerini davet ederiz, bir şekilde ikna ederiz, o zaman biz günlerce onları... Bakın, böyle olmaz. Yok efendim, bir süre koyun. Biz Genel Kurulda bile konuşurken bir süresi var. Şimdi, arkadaşlar diyor "Yemek yiyecek." Hayır, ben de bunu kabul etmiyorum, ben de saat beşte yemek yemek istiyorum.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - O zaman süre koyalım.

HAKAN ŞEREF OLGUN (Afyonkarahisar) - Başkanım, bir toplantıya başlarken bunların usul ve kaidesini koyarsanız herkes hangi saatte yemek yiyeceğini... Bunu bilelim yani.