NURETTİN ALAN (İstanbul) - Sayın Başkanım, öncelikle şunu belirtmek lazım ki 2 no.lu baroyla, daha doğrusu çoklu baro kurulmasıyla ilgili yasa Meclisten geçmiş ve kesinleşmiştir. Şu anda konuşulan şey 2 no.lu baronun veya birden çok baronun gerekli mi olduğu veya gereksiz mi olduğu değildir.

Öte yandan, Meclisimizin yasalaştırdığı bir baroyla ilgili olarak... Şimdi, karşımda oturan sayın vekillerimizin bazıları numaracı, bazıları numaralıdır. Ben 2 no.lu baronun üyesiyim, "numaralı baro" "numaracı baro" ne demek? Sizsiniz numaracı! Böyle bir şey olabilir mi?

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - E, siz yaptınız baroları numaralı; siz getirdiniz, biz mi getirdik?

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Aşağılayıcı bir şey olabilir mi? Tahkir edici bir şey olabilir mi? Ne demek!

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Numarayı siz getirdiniz.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Numaralı baro olur.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Olmaz efendim! Bu ülkenin Meclisinden geçmiş ve kurulmuş bir baro vardır, herkes bunu kabul etmiştir, edecektir; bitti.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Yanlıştır, yanlıştır!

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Edecektir efendim, hayır, yasadan çıkmıştır.

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Meşru değilsiniz, olmayacak!

NURETTİN ALAN (İstanbul) - İkincisi, numaralı vekilimizin söylediği şeyi söylüyorum: Önceki barolar temel hak ve hürriyetleri, insan haklarını savunun barolarmış. Leyla Şahin davasında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Leyla Şahin'in karşısında olan yani savunmanın yanında değil, savunmanın karşısında olan bir baroyu nasıl temel hak ve hürriyetleri savunan bir baro olarak anlatıyorsunuz sayın numaralılar?

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Barolar, barolar; baro değil.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Hayır, hayır.

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Hâlâ...

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Hayır efendim, savunuyorum.

ZÜLKÜF UÇAR (Van) -Hâlâ savunuyor, genelde değil.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Şimdi, bakın, başörtülüleri baronun içine sokmayan; başörtülülerin hukuk, hak arama mücadelelerinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde bile karşısında olan bir baroyu nasıl siz insan hakları savunucusu olarak söylüyorsunuz? Bu 2 no.lu baro, çoklu baro kurulması sistemi, ihtiyacı nereden hasıl olmuştur, bunu niye düşünmüyorsunuz?

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Niye o kadar beklediniz o zaman?

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Nereden oldu?

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Hayır, sabahtan beri...

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Başörtüsünden mi oldu?

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Neden oldu biliyor musunuz? Sizin yüzünüzden oldu, siz de varsınız. Yangın varken bilmem ne yaparmış, ne olmuş? Öbür taraftan, iktidarsızlarmışız, biz iktidarsızmışız; böyle bir şey olamaz! Akşama kadar artık...

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Ben öyle bir şey demedim.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Hayır efendim, hayır, burada söylenenleri söylüyorum.

AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Onu söyleyen kişi burada değil.

ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Onu söyleyen kişi burada değil, Sera Hanım o.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Yok, o yok, gitti, tamam, biliyorum.

Üçüncüyü söylüyorum: Hiçbir veri olmadan, elinizde...

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayın Alan şişmiş.

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Şiştik tabii ya, söyleyelim.

Elinizde hiçbir veri olmadan, efendim, AK PARTİ'li kişiler numaralı baroya üye olduğu için bütün hâkimler bizim davalarımıza kabul veriyormuş, devletin bütün işlerini bizler alıyormuşuz. Nerede efendim? Koyun, hep beraber mücadele edelim. Hangi veriye dayanıyorsunuz? Yok.

EMİNE YAVUZ GÖZGEÇ (Bursa) - Dedikodu.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Ya, bu kadarı da olur mu ya!

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Yok, yok efendim.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Yani savcı başvurdu, hâkim başvurdu...

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Yok efendim, bana veri gösterin Sibel Hanım. Yani, siz, bakın...

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Ya, rüşvetin verisi mi olur!

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Ne rüşveti efendim ya! Şunun verisi var...

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Olabilir mi ya!

NURETTİN ALAN (İstanbul) - Hayır, buyurun, getirin.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Bakın, hepimiz avukatız...

NURETTİN ALAN (İstanbul) - 2 no.lu baroya devletin bütün işlerinin verildiğinin verisini getirin, bulun, getirin ya! Ben yirmi iki yıllık avukatlık hayatımda -gidin, araştırın- bir tane devletten iş almamışım, 2 no.lu baroya da üyeyeyim, hepsinde piyasaya iş yapmışım. Bu kadar olmaz, Allah aşkına, biraz... Elbette ki hepimiz meslektaşız, her birinize ayrı saygı duyuyorum, inanın, hepinizi espriyle, şeyle seviyorum da ama yani bu da "numaralı" "numaracı" diye tahkir eder cümleler, lütfen kullanmayın. "İktidarsız" diyeni mi ararsın, "numaracı" diyeni mi ararsın. Yeter! Vallahi bu kadar olmaz.

Teşekkür ederim.