Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 17 .07.2024 |
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakanım, güzel bir nezaket gösterdiniz, Bakan olduktan sonra bizi ziyaret etmeniz önemli çünkü biz milletvekiliyiz, milletin temsilcileriyiz, siz de millet adına o makamdasınız ve milletin çok sorunu var. Biz millet adına bakanlıklara soru soruyoruz ve yeterli cevabı alamıyoruz, onlardan biri de sizin Bakanlığınız. Bakın, ben kendimden örnek vereyim: Bu dönemin başından beri 164 soru önergesi vermişim, süresi içinde 18'i cevaplanmış, süresi sonrası 44'ü cevaplanmış, 62 cevap var ve 102 cevapsız var yani bir milletvekiline bir yıl içinde yüzde 60'tan fazla cevap vermemişsiniz Sayın Bakan. Diyeceksiniz ki "Eski Bakan yaptı." ama siz yapmayın lütfen Sayın Bakanım.
SAĞLIK BAKANI KEMAL MEMİŞOĞLU - Yok, demeyeceğim.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - İkincisi: Bakın, vermediklerinizi söylüyorum ama verdiklerinizde maalesef evlere şenlik, çok üzücü cevaplar var, onu söyleyeyim. Ben Kocaeli'de uzun süre göğüs hastalıkları uzmanı olarak çalıştım -otuz yıldan fazladır göğüs hastalıkları uzmanıyım- Kocaeli'nin sağlık sorunlarını biliyorum ve takip ediyorum. Şimdi, mesela, bir soru önergemde size "Derince, Körfez ve Dilovası'nda niye doğum yaptırılmıyor?" diye sormuşum -ben biliyorum, ben sorunlara hâkimim ama- Bakanlık bürokratlarınız bana cevap vermişler, demişler ki: "Doğumhaneler yirmi dört saat çalışmaktadır, hastanelerimizde aksaklık, mağduriyet yoktur. Bu bölümlerin özel hastanelere rant sağlamak amacıyla kapatıldığı iddiası tamamen dayanaktan yoksundur ve gerçeği yansıtmamaktadır." Cevabınız bu. Ben size gerçeği söyleyeyim mi Sayın Bakan? Derince Hastanesinde iki yıldır doğum yapılmamakta, Dilovası'nda yıllardır doğum yapılmamakta; Körfez Devlet Hastanesinde -ki ben orada da çalıştım bir rotasyonda, küçük bir hastanedir, az evvel başhekimiyle konuştum- orada doğum yapılıyormuş -hekimsiniz siz de bilirsiniz- ayda 3 doğum yapılıyormuş yani doğumhanenin nasıl çalıştığını anlayın. Şimdi, böyle cevaplar vermeyin lütfen. Bakın, Bakanlık resmen yalan atmış; devlet yalan atmaz Sayın Bakanım, bunu söyleyeyim. Böyle cevaplar olmasın lütfen diyorum. Bakın, ben belgeli konuşuyorum, şu soru önergelerinin cevapları sizde duruyor zaten siz bana vermişsiniz.
Ardından bir başka soru sormuşum 2 Ağustos 2023'te. Şakir Turan isimli Erzincan Kapalı Cezaevinde bir mahpus kalıyormuş; hasta bir makbuz, Erzincan hastanelerinde yatmış, çıkmış. Kötü bir hasta ve ilerleyen bir hastalığı var. Ben bu konuyu neden iyi biliyorum? Çünkü hastanın daha sonra, vefat ettikten sonra taziyesine de gittim, uğradığı mağduriyetleri de mahpusun yakınlarından dinledim; çok şikâyetçilerdi Erzurum'un bir köyüne gidin, dinleyin siz de. Şimdi, ben, Şakir Turan'la ilgili 2 Ağustosta bir soru sormuştum "Şu şu nedenlerle niye tedavisi aksıyor?" diye. Bakın, bana bir cevap vermişsiniz, şurada cevabınız -yani Erzincan'da hastanelerde yatıyor- bana verdiğiniz cevapta hiçbir şekilde "Bu hasta mahpus şu hastanede şu tedaviyle yatmıştır." falan diye bir cevap yok. Bir bürokratınız oturmuş, bir mevzuat yazmış, bir bürokrat: "172 no.lu Genelgesi uyarınca Adalet Bakanlığıyla koordineli bir şekilde yapılmakta olup gerekli tüm sağlık hizmetlerimiz sağlanmaktadır." Soyut bir cevap. Ya, hastaya sonra ne olmuş biliyor musunuz? Sizlere ömür; cevabınızdan yirmi iki gün sonra vefat etmiş Sayın Bakanım, hasta geri gelmeyecek artık ve yakınları da Bakanlıktan, cezaevinden, hastaneden çok şikâyetçi; bunu bilin lütfen. Bakın, soru önergelerime ve cevaplarına bakacaksınız, biraz sonra size takdim edeceğim.
Devam ediyoruz... Yine, kelepçeli muayene... "Hasta mahpus" derken... Ben cezaevlerini de ziyaret ediyorum, hastalar hep kelepçeli muayene ediliyor. Biz hekimiz; ben İzmit SEKA Devlet Hastanesinde çalıştım, benim hastanemde mahkûm koğuşu vardı, binlerce hasta mahkûm tedavi ettim, birine bile "Kelepçeli kalsın." demedim, "Açın kelepçeyi. Ben hekimim, Hipokrat Yemini etmişim; ben hastamın ciğerini dinleyeceğim, hasta rahat olsun." dedim ve hiçbir sorun olmadı, tek bir sorun olmadı. İçeride bir sürü infaz koruma memuru, jandarma var. Ya, biz hekimiz... Kimi zaman infaz koruma memuru kulağıma eğilip "Ya, işte, şu suçtan dolayı yatıyor Sayın Hekimim..." "Ya, ben hekimim kardeşim, bana ne suçundan." demişimdir ama şu anda, bakın, mahpuslar hep kelepçeli muayene ediliyor. Ve cezaevinden çıkarken ağız içi aramadan dolayı aylarca hastanelere gidemeyen mahpuslar var; Gebze'de diş hastanesine gidemiyor, kelepçeli. Yani düşünün, dişinizi çektiriyorsunuz, eliniz kelepçeli dişiniz çekiliyor, eliniz kelepçeli ya, şöyle koltuğa bile tutunamıyorsunuz; dolgu yapılıyor, kelepçeli. Ya, aç, Allah aşkına, içeride 10 jandarma var, ne olacak? Hekimiz biz. Yani bakın, ben bunu önceki bakan döneminde defalarca söyledim: Derdim üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil; defalarca söyledim. Sağlık Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı arasında bir mutabakat sağlanmalı ve bu kelepçeli muayene işi bitmeli artık. Yani 21'inci yüzyıldayız, bu nedir arkadaşlar, hiç olacak bir iş değil ve maalesef bu devam ediyor.
Yine, bakın, Kocaeli'nin sağlık sorunlarıyla ilgili size kısaca bir bilgilendireyim, çok hızlıca: Bakın, Darıca Farabi Eğitim ve Araştırmayı ziyaret ettim, biliyorum, bir eğitim-araştırma ama eğitim-araştırmaya asistan yok. Gebze Fatih Devlet Hastanesi yetersiz, ana baba günü, kaynıyor, Gebze'ye ikinci bir hastane açılmıyor. Çayırova Devlet Hastanesi yedi sekiz yıldır yapılamıyor -her zaman gidiyoruz- bir çukur kazılmış, kargalar uçup duruyor orada, bir ilerleme yok ama AK PARTİ İl Başkanı Şahin Talus'un bir sürü özel hastanesi var.
Devam ediyoruz, geliyoruz bakın bu tarafa doğru. Dilovası Devlet Hastanesini de ziyaret ettim, biliyorum, maalesef birçok uzman yok. Bir kadın doğumcu var, KBB'ci yok; yani özetle hastalar, Dilovası halkı devlet hastanesine gitmiyor. Derince'ye geliyoruz, Derince Eğitim Araştırma Hastanemize biz yıllarca çok hasta yolladık; gittik, geldik, çok iyi bir hastaneydi
fakat şu an çok atıl, köhnemiş, bölümleri kapatılmış, uzmanları azaltılmış bir hastane durumunda; çok üzücü bir hâlde, onkolojisi kapatıldı, yanık ünitesi kapatıldı.
Yine, geliyoruz bakın bu tarafa doğru, benim yıllarca çalıştığım İzmit Seka Devlet Hastanesinde çalıştığımız blokta defalarca tadilat yapıldı, büyük masraflar yapıldı. Ardından kısa bir süre sonra "Efendim, depreme uygun değilmiş, kapatalım." O zaman yıllarca niye tadilat yapıldı, devletin parası niye çöpe gitti? Bakın benim 2002'den 2017'e kadar çalıştığım hastane; a'dan z'ye her şeyini bilirim. Yani, şu anda, tamamen atıl hâle getirilmiş. En son bölüm duruyor, o hizmet veriyor, önceki bölüm devre dışı bırakıldı -B blok- ve şu an hastalar iyi bir hizmet alamıyor. Bir sürü, yüz binlerce kişi var çevrede.
Geliyoruz, İzmit Seka, Devlet Hastanesi Semt Polikliniği, orada da yıllarca çalıştım. Ya, deprem sonrası hastaneye bir sürü güçlendirme yapılmıştı, sapasağlam binaya ne oldu biliyor musunuz, bina yıkılmak üzere kapatıldı. Deprem raporunda bir aksilik olup olmadığına dair sağlık müdürü de bana cevap veremedi. Yerine AVM tarzı bir şey yapılacakmış sanırım, çok iyi rant getirebilecek bir bölge ve böyle bir hazırlık olduğunu duyuyorum. Yine, Kocaeli Halk Sağlığı Laboratuvarı, Kocaeli Devlet Hastanesinin karşısında, gidin bir bakın. Aylardır, yıllardır boşaltılıyor ve halk sağlığı hizmeti orada verilmiyor. Bina böyle bomboş bir şekilde bekliyor, son iki, üç aya kadar böyleydi. Dün, bugün bir şey yapmışsanız ayrı ama ben gidip gördüm; devletin binası, bomboş, camları kırılmış, uyuşturucu müptelaları falan içine girip dolaşıyor. Burası bir halk sağlığı laboratuvarıydı.
Kocaeli Devlet Hastanesine geliyoruz. Kocaeli Devlet Hastanesi de çok iyi hizmet veren bir hastanemizdi. Kocaeli Şehir Hastanesinin açılmasıyla atıl duruma düşürüldü. Onkoloji ünitesi kapatıldı, başhekimiyle de konuştum ve maalesef hizmetin düştüğünü o da kabul ediyor, durum böyle. Mesela yine geliyoruz, öbür yakaya geçelim, Gölcük Devlet Hastanesi. Yeni devlet hastanesinin yapımı tam bir yılan hikâyesine döndü, 2016'larda başladı -Sayın Bakanım siz belki bilmezsiniz, eski Bakana bir sorun- tam bir skandala döndü, ben yıllarca soru önergeleri verdim, sordum yani ne olacak bu Gölcük Yeni Devlet Hastanesinin durumu diye bana ha bire "Ya, işte 2021'de bitiriyoruz Vekilim." cevabı verildi. Sonra yine sordum "2022 ortalarında bitiriyoruz." En son cevap valla burada duruyor: "2023 Aralıkta bitirdik, bitiyor." dendi. Şu an, hâlâ -sabah da telefon açtım- Gölcük Yeni Devlet Hastanesi açılmamış. Baştan bir sürü beceriksizlik yapılmış, depremle ilgili izolatör sistemleri yapılmadığı için işler yeni baştan, tekrar yapılmış. İyi biliyorum çünkü takip ediyorum ben konuyu.
Yine, Kartepe, büyük bir ilçemiz ve Kartepe Devlet Hastanesi yok. Yıllardır "Kartepe'de devlet hastanesi olsun." diyoruz. Ya, işte projesi yapılacak, bakılacak edilecek; o da tasarruf tedbirlerine takılacak anlaşılan, görüntü bu, böyle gidiyor.
BAŞKAN VEDAT BİLGİN - Ömer Faruk Bey, diğer arkadaşlarımız da muhtemelen söz isteyecekler.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Bitiriyorum efendim.
Ya bir de bu SMA meselesi...Zolgensma için önceki Bakana da çok söyledik. Ya aileler dileniyor her yerde yani gerçekten çok üzücü bir durum; bize geliyorlar, inanın ki bakın Meclisi ziyaret ediyorlar, Sağlık Komisyonu üyelerimizi de ziyaret etmişlerdir, aileler perişan. Şu Zolgensma konusu ne olacak Sayın Bakanım? Çözün bu işi, yani kaç hasta var ki? 300-500 hasta var ve Türkiye çapında bir sorun oldu bu konu, artık yani bu konuyu lütfen çözelim.
Başkanım, bitiriyorum.
Odyometri teknikerleriyle ilgili soruyorum, çok standart cevaplar alıyoruz. Bir de Kocaeli'de -işin doğrusu arkadaşlarımız da sanırım söyleyecek- randevularda çok gecikme var yani inanılmaz gecikmeler var bunların halledilmesi gerekiyor. Son olarak bir de, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültemiz var, gurur duyuyoruz, tabii, güzel hizmetler sunuyor Fakültemiz, hocalarımızdan kimisi de burada fakat yıllar önce yapılan Tıp Fakültesi şu anda son derece yetersiz durumda. Yani otopark bir işkenceye dönüyor Sayın Bakanım, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesine sabah bir gidin randevunuza yetişmeniz mümkün değil çünkü yarım saat, bir saat kadar arabanızı park etmeye çalışıyorsunuz, tamamen trafik kilitlenmiş. Ya olacak bir şey değil, orayı düzeltmeniz lazım, ne zamandır düzelmiyor, bu da büyük bir sıkıntı.
Teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum.
BAŞKAN VEDAT BİLGİN - Sayın Bakanım, buyurun.
SAĞLIK BAKANI KEMAL MEMİŞOĞLU - Ben teşekkür ederim.
Önce bir şeyi unuttum, onu da ifade edeyim, benim mail adresim ve iletişim numaram... bunlar.
Şimdi, sizin beklentilerinizi, eleştirilerinizi veya sorunlarınızı -Sayın Hocam, herkes sizin kadar çok iletemeyebilir çünkü burada çok yoğunluk var- ilinizle ilgili sorunları bana mail olarak atmanızı isterim. "Neden?" diyeceksiniz çünkü bütün illeri birkaç ay içinde sırayla dolaşacağım ve oradaki sorunları yerindeki yönetici arkadaşlardan dinleyeceğim, bizim de politikalarımızı o arkadaşlara anlatacağım yani sahada olacağım birkaç ay. Onun için gitmeden önce bize kendi illerinizle ilgili öngördüğünüz sorunlar, işte doğum yapılmıyor, binalar bitmedi, şöyle bir sorunumuz var veya şunu yaparsanız iyi olur ama bunları bana iletirseniz, biz de oraya giderken değerlendirmede bunların da ne olduğunu öğrenmeye çalışırız.
Ben önceki Bakanımın devamıyım, Bakanlığımın devamıyım, devlette devamlılık söz konusu, onun için o konudaki soru-cevapları vermemişsek sizlere -arkadaşlar da konuştuk bunu, biraz birikme olmuş- tabii ki onların bir kısmına cevap vereceğiz ama cevapları sizi tatmin eder mi etmez mi, o konuda herkesi memnun edebilecek kadar yetenekli olmayabiliriz. Onun için bu konuda size cevap veririz ama cevabın kalitesi konusunu tartışabilirsiniz.
Onun haricînde sizin de malum söylediniz, kelepçeli mahkûm bir mevzuatla oluşturuldu daha öncesinde, sizin de söylediğiniz gibi o, hekimin inisiyatifinde yalnız.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Evet.
SAĞLIK BAKANI KEMAL MEMİŞOĞLU - Yani hekim isterse kelepçeli yapar, isterse kelepçesiz yapar, biz ona karışamayız, karışmıyoruz da zaten. Onun için siz nasıl "Kelepçeyi çıkar, ben muayene ederim." deyip de kelepçeyi çıkartıyorsanız ilgili hekim arkadaşlarımız da bunu yapabilirler. Bu konuda bizim Adalet Bakanlığıyla zaten bir protokolümüz var mahkûmlarla ilgili.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Hekimlere bir uyarı yapsanız iyi olur Sayın Bakanım. Hipokrat yeminini bir hatırlatsanız yeter.
SAĞLIK BAKANI KEMAL MEMİŞOĞLU - Hipokrat yeminlerini unutan hekim olduğunu düşünmüyorum ben.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - İnşallah.
SAĞLIK BAKANI KEMAL MEMİŞOĞLU - Çünkü hekimler değerli yani Türk hekimleri değerli. Bugün kurucu liderimiz kendini Türk hekimlerine emanet ediyorsa Türk hekimi değerlidir. Onun için ben Türk hekimlerini uyarmayacağım, Türk hekimleri zaten kendisi ne yapacağını bilir diye düşünüyorum, biz bu değeri vermemiz lazım hekimlerimize. Burada arkadaşlar olabilir ama ben çocuklara, öğrencilerime ders anlatırken şunu diyorum: Herkes doktor olabilir, herkes hekim olamaz Hocam. Onun için biz hekimliği daha değerli hâle getireceğiz. Ben, sizin sorularınızı tek tek cevaplayacağım ama şunu da size bir daha ifade ediyorum: Yani Kocaeli'ye de geleceğim, orada da sorunları yerinde göreceğim.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Tabii, tabii çok memnun oluruz.
SAĞLIK BAKANI KEMAL MEMİŞOĞLU - Çünkü Ankara'da oturduğunuz zaman bazen görmeyebilirsiniz.
ÖMER FARUK GERGERLİOĞLU (Kocaeli) - Tabii, özellikle bekleriz.
SAĞLIK BAKANI KEMAL MEMİŞOĞLU - Tamam geleceğim, merak etmeyin.