Komisyon Adı | : | SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 17 .07.2024 |
MÜHİP KANKO (Kocaeli) - Sayın Bakanım, çok teşekkür ederim.
Ben de Kocaeli grubu olarak Sağlık Komisyonunda 3 milletvekiliyle temsil ettiğimizi söylemek istiyorum, 2 muhalefet milletvekili, 1 de iktidardan Sadettin Hocam var.
SAĞLIK BAKANI KEMAL MEMİŞOĞLU - Kocaeli'ye sağlıklı ilgili pozitif ayrımcılık yapıyoruz.
MÜHİP KANKO (Kocaeli) - 3 milletvekili var Sayın Bakanım. Dolayısıyla öncelikle nezaketiniz için çok teşekkür ediyorum.
Birçok şeyden bahsedildi, benim birkaç tane sorum olacak, onları iletmek istiyorum. Öncelikle bölgemden bugünlerde çok şikâyet geliyor. Özellikle Gebze'de Gebze Fatih Devlet Hastanesinde genel cerrahide uzmanın olmadığı... Geçenlerde bir bıçaklanma vakası için genel cerrah şehir hastanesinden oraya gidiyor, ameliyatı yapıyor, hastayı yoğun bakıma alıyor, ertesi gün çalıştığı yere dönmek zorunda kaldığı için hasta çok ciddi mağdur oldu ve ondan sonra bizim devreye girmemizle hastayı şehir hastanesine transport ederek orada tedavisini gördürdük. Dolayısıyla Gebze'nin bir an önce -çünkü önemli bir metropol, Kocaeli'nin önemli metropolü- mutlaka ele alınması lazım. Ben Sağlık Müdürüyle konuştum, Sağlık Müdürü Bakanlığa bunu ilettiğini, çözüleceğini söyledi ama orada ciddi bir mağduriyet var, özellikle ana branş genel cerrahi açısından çok ciddi sorun var.
İkincisi, kanser hastalarının ilaçları. Bugünlerde alınamayan ilaç, tedavi göremeyen bir sürü hasta var ve SGK'nin bunları ödememesi nedeniyle hastaların mahkemeye başvurdukları ve mahkeme aracılığıyla ödeme aldıkları gibi bir birçok bildirim geliyor; bu konuya da dikkatinizi çekmek istiyorum.
Devlet üniversitesi hastaneleri ile tıp fakültesi hastanelerinin imtiyaz farklılıkları çok farklı yani ben kongrelere gittiğimde -bir kalp damar cerrahisi profesörüyüm ben- biz bir malzeme almak için bir sürü uğraşırken Sağlık Bakanlığı üniversitelerinde malzemelerin çok rahatlıkla alındığı ve bütün işlemlerin yapıldığı... Özellikle minimal invaziv konusunda kalp cerrahisinin üniversite hastanesinde çok geride kaldığını söylemek istiyorum, robotik cerrahi ve kalp cerrahisinde minimal invaziv girişimlerin üniversite hastanelerinde daha geride kaldığını söylemek istiyorum.
Bir diğeri, performans sistemine siz "başarı" dediniz; evet, performans sistemi mutlaka başarıya dayalı olmalıdır ama performans sistemi ödemeyi yaparken özellikle benim branşımdaki ya da "büyük branşlar" dediğimiz beyin cerrahisi, göğüs cerrahisi, kalp damar cerrahisi gibi branşlarda asistanların ve öğretim üyelerinin aldıkları ödenekler oldukça düşük. Yani bizim hastanede -Saadettin Hocam rektördü, o da bilir- radyasyon onkolojisi uzmanları en fazla ödemeyi alan kişilerdi. Yaptıkları... Hiç kimsenin işini küçümsemiyorum ama günlerce nöbet tutan, ertesi gün nöbete kalan insanlara radyasyon onkologlarının üçte 1'i kadar bir ödeme yaparsanız bu hakkaniyete sığmaz.
Şiddeti arkadaşlarım söyledi.
Kanser hastalarının üniversite hastanelerinde tedavilerinde sorun var çünkü biliyorsunuz, kanser hastalarının üniversite hastanelerinde özel farkı alınamıyor. Dolayısıyla özel farkı alınamadığı için, öğretim üyeleri bunları alabilmek için birtakım manipülasyonlar yapmak zorunda kalıyorlar; ya yaptıkları ameliyatların adlarını değiştirmek zorunda kalıyorlar falan. Bu yolun açılması lazım hasta mağduriyetini engellemek açısından. Burada öğretim üyesini korumak değil, hasta mağduriyetini önceliyerek hastayı bir an önce tedavi halkasının içine sokmak için söylüyorum.
Yoğun bakım sorununu nasıl çözeceksiniz? Bu çok ciddi bir problem. Her gün herkes bunlarla uğraşıyor herhâlde. Artık sağ olsun, bizim sağlık müdürümüz bize çok yardım ediyor, ona yazdığımız anda çözüyor ama bu çok ciddi bir problem çünkü her gün sağlık müdürünü aramak zorunda kalıyorum. "Şurada bu hasta var. Şunu alalım. Buradan alalım, buraya götürelim." Bir de hekim olunca bunu çözmeniz gerekiyor gibi vatandaşta böyle bir beklenti oluyor.
Sağlık turizmine nasıl bakıyorsunuz? Bu konuda çok paradoks var çünkü. Bu konuda görüşünüzü çok merak ediyorum, doğrusu.
Tıp fakültelerindeki öğretim üyelerinin muayenehane sorununu çözmeniz lazım. Yani şu anda iki statü var, bir muayenehanesi olanlar, bir de olmayanlar. Olanlara kapattırıldı ama daha önce, yıllar önce bir muayenehane açmış bir hekim geldi, muayenehanesini açabildi yani Anayasa'ya aykırı, eşitlik ilkesine aykırı bir şey, bunu çözmek lazım.
Bir diğeri, özellikle tıp fakültesindeki öğretim üyelerinin emeklilik yaşlarını 72'ye çıkarmanızı talep ediyoruz. Çok talep var çünkü. Çünkü hem asistanlarımız artık bizi tercih etmiyorlar hem de artık belli bir aşamaya gelmiş, işinin ve mesleğinin zirvesinde olan insanları 67 yaşında emekli ettiğiniz anda inanın ki önümüzdeki günlerde beyin cerrahisinde, kalp cerrahisinde ve göğüs cerrahisinde ameliyat yapacak insan bulamayacaksınız. Çünkü gençlerimiz dermatolojiyi, gözü, plastik cerrahiyi, fizik tedaviyi daha çok tercih ediyorlar, biyokimyayı, su altı hekimliğini çok tercih etmeye başladılar.
Bir diğer problem, bizim Kocaeli'de spesifik bir problemden bahsedeceğim. Gerçi Saadettin Hocam o konuda bir adım attı ama biliyorsunuz tasarruf tedbirleri kapsamında tıp fakültesinin servisleri kaldırıldı. Tıp fakültesi servisleri kaldırılınca, şehirden uzak bir yerleşim, yeterli otoparkı olmayan ve şehrin dört bir yanından servislerle personel taşıyan servisler kaldırıldığı için insanlar feryat ve figan içinde günlerdir protesto yürüyüşleri yaptılar. Sonunda bir ses duyuldu, Saadettin Hocam devreye girdi, çözüleceği yönünde bir girişim var ama bu çözülmezse özellikle kış aylarında çok ciddi mağduriyet olacak çünkü personelin yarım saat işe gecikmesi, gece gelen personelin gelmemesi, kış saatlerinde özellikle çocukları olan personelin... Çünkü kreşine 3,5 yaşındaki çocuğu kreşe getirmek isteyen bir sürü hemşire var. Bunların hiçbirisi çocuklarıyla çıkıp 3 minibüs, 4 minibüs değiştirerek gelemiyorlar. Bu sorunun da bir an önce çözülmesini istiyorum.
Hepinize çok teşekkür ediyorum.