Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 17 .07.2024 |
ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Komisyonumuza katılan değerli bürokratlar, akademisyen; ilk önce on dört buçuk saat oldu, sabaha karşı 04.30. Milyonlarca canlının hayatını, kaderini etkileyebilecek bir Komisyon toplantısının on dört buçuk saat sürmesi bana o canlıları değil bir an önce bu kararı çıkarmak istediğinizi hatırlatıyor.
Aramızda akademisyenler var, aramızda bürokratlar var, on dört buçuk saat sonunda siz sağlıklı bir karar veremezsiniz. Ama alelacele, karşımızda üç saattir, dört saattir bu kanun teklifine "evet" diyecek olanlar uyurken biz burada hâlâ bu canlıların yaşam hakkını savunuyoruz. Ve bir şey daha söyleyeyim size, ben Plan ve Bütçe Komisyonu üyesiyim, bu toplantı salonunda çok fazla toplantıya katıldım, en fazla toplantıya katılanlardan birisiydim ama hiç kanun teklifi veren milletvekilinin ve diğerlerinin böyle insanı çok rahatsız edici görüntülerle karşımıza geldiğini görmedim. Bu bildiğiniz acı pornosudur. Şöyle bir ön kabulünüz var, orada köpekler tarafından saldırıya uğrayan çocuğa sanki bizler üzülmüyoruz da köpeklerin tarafını tutuyoruz. Öyle bir şey yaratıyorsunuz ki, öyle bir ön kabulünüz var ki çocuklar ve köpekler arasında bir seçim yapmak zorundayız, çocuklar ile sokak hayvanları arasında seçim yapmak zorundayız. Sizi temin ederim ki bu taraf yani bizim oturduğumuz taraf çocukları sizden daha çok seviyor.
SELMAN ÖZBOYACI (Konya) - Bu yakışır mı ya?
ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Yakışır, çok da yakışır. Ben niye yakıştığını söyleyeyim, hayır, şöyle, söyleyeyim...
SELMAN ÖZBOYACI (Konya) - Neye göre ölçüyorsunuz?
ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Bir dakika, hayır, bir dakika...
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, hatibin sözlerini kesmelim lütfen.
ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Lütfen, lafımı kesmeyin. Şundan dolayı yakışıyor bak, biz...
SELMAN ÖZBOYACI (Konya) - Neye göre ölçüyorsunuz?
ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Gel, neye göre ölçtüğümü söyleyeyim, hadi gel. Ben söyleyeyim, iki seneden beri çocuk yoksulluğunu azaltmak için okulda yemek projesi teklifini veriyoruz çocuklarımızın karnı doysun diye, AK PARTİ ile MHP reddediyor. Çocuk emeğinin sömürülmesine karşı çıkmak için önerge veriyoruz, sizler reddediyorsunuz. Bakın, yarın sokak aydınlatmasıyla ilgili torba yasa geliyor, sokak aydınlatmasının kısılmasıyla ilgili. Bizler buna karşı çıkacağız, sizler, güvenli sokak isteyenler yarın sokak aydınlatmasının kısılmasına "evet" diyeceksiniz. Bana "Güvenli sokaklar." diyorsunuz, bu ülke şu dönemde hiç bu kadar güvensiz olmadı. Keşke sokak hayvanlarının olmadığı bir yerde biz tamamıyla o sokakların güvenli olacağına inansak. Çocuktan bahsediyorsunuz, çocuk haklarından bahsediyorsunuz, hiçbir dönem sizinki kadar çocuk haklarının suistimal edildiği, çocuk yoksulluğunun arttığı, çocukların çatır çatır taciz edildiği bir dönem olmadı. Ondan sonra da diyorsunuz ki: "Çocukları mı seçeceksin, hayvanları mı seçeceksin?" Biz bu taraf, ikisini de seçiyoruz. Çocukları da seviyoruz, sokak hayvanlarını da seviyoruz ve bilimsellikten tamamen uzaksınız. Neden biliyor musunuz? Burada bilim insanları bu kanun teklifinin sakıncalarından bahsetti. Türk Veterinerler Birliği bu kanun teklifinde kendisine danışılmadığını söyledi ve çekincelerinden bahsetti. Hiçbir tepki vermeden sadece dinlediniz ve şu anda dört gözle bu kanun teklifine "evet" demeyi bekliyorsunuz. Ya, bilimin bu kadar mı önemi yok, meslek odalarının bu kadar mı önemi yok? Ya, burada muhalefet milletvekillerinin dediklerinin bu kadar mı önemi yok? Ya, bu kadar mı hissizsiniz? Ya, bakın, bilim insanları söylüyor, meslek odaları söylüyor, veriler açık, her şeyi size söylüyoruz, tek bir tane maddeyi bile tartışmak istemiyorsunuz, tek bir maddenin lehine görüş bildirmek istemiyorsunuz. Ve ondan sonra diyorsunuz ki: "Bizler çocukları seviyoruz." Hiç inandırıcı değilsiniz.
Teşekkürler.