ORHAN SARIBAL (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Aslında 2 mesajla başlamak isterim bu verdiğimiz önergeye. Bir tanesi, arkadaşımızın ısrarla bahsettiği, gerçekten acılar üzerinden iktidarın nasıl işine geldiğinde bunu başka yöne çevirdiğine dair bir bulguyu, bir mesajı okumak isterim sizlere. Betül Sayan Kaya'nın mesajı: "Çocuklar başta olmak üzere her insan için büyük bir tehdit hâline gelen saldırgan ve başıboş köpekler konusunda bile düşmanca bir tavır takındılar, evladını kaybetmiş acılı bir babaya hakaret ettiler. CHP ve DEM ittifakı bir kez daha insanlık ve millet düşmanı olduğunu gösterdi. Çocuklar sokaklarda, parklarda, evlerinin önünde güvenle oynasın, insanlar güven ve huzur içinde yürüyebilsin diye saldırgan köpek sorununu çözeceğiz. İnsanı yaşat ki toplumu yaşat, insanı yaşat ki devleti yaşat." (Alkışlar)

O alkışlayanlar da bu insanların acısını nasıl -bu dakikaya kadar hiç konuşmadım ama- kullandıklarını net bir şekilde ortaya koymuşlardır. Bu ancak utanç verici, ahlaksız, insanlığın hiçbir değerine uymayan bir tutumdur; kınıyorum. Bu "tweet"i atanı da kınıyorum, alkışlayanları da kınıyorum. Buraya kimlerden icazet alıp buraya geldiğinizi de biliyoruz. Siz bir sivil toplum örgütü falan değil, tamamen yapay ve yönlendirilmiş birer yapısınız; sizi de buradan çok net bir şekilde kınıyorum.

Değerli Komisyon üyeleri, net bir şekilde söyleyelim: Cumhuriyet Halk Partili belediyeler bu kanun çıksa bile bu kanuna uymayacaklarını, köpekleri bu şekilde toplayıp itlaf etmeyeceklerini açık bir şekilde ifade etmeye başladılar; bunu da çok net bir şekilde söylemek isterim.

Maddeye gelince de önergemiz çok net, çok açık. Çevreyi söylemişsiniz; 1 dişi, 1 erkek; 2 köpek beraber olduktan bir süre sonra, bir yıl sonra, iki yıl sonra, üç yıl sonra ve tam beş yıl sonra yaklaşık 67 bin adet çoğalacaklarını ortaya koymuşlar. Kim yaptı bu hesabı? Nereden çıktı bu? Bu nasıl bir şey? Dünyada görülmemiş bir doğum kontrol metodu duyduk da dünyada görülmemiş yeni bir üreme modeline de ilk kez tanıklık ediyoruz arkadaşlar, ilk kez tanıklık ediyoruz. Ya, insanda biraz vicdan olur ya! İnsanda bilimin b'si olur -diğerlerini geçtim- kırıntısı olur. Böyle bir şey yok! Demek ki siz bütün köpekleri, hepsini doğuma yönlendirmişsiniz; sizi de cinsiyet ayırmaksızın kutluyorum; bu da başka bir şey. Bu çevre kirliliği ve çevreye verilen zarar üzerinden yapacağınız katliamı meşrulaştırmak için kullandığınız bir durum.

İkincisi de kuduz meselesi. Kuduz meselesini de ortaya koyarken Avrupa'dan, dünyadan, İngiltere'den, Fransa'dan, Almanya'dan, Çek Cumhuriyeti'nden birçok yerde Türkiye'nin turizm meselesi üzerinden kuduz meselesinin önemli olduğunu söylemişsiniz ama gelin, turizm bölgesinden bir vekil arkadaşımız vardı -yok- o arkadaşımız şunu söylüyor: "Eğer Antalya'nın sokaklarından ve o otellerin oralardan hayvanlar toplatılır ve itlaf edildiği duyulursa bu, Antalya turizmine doğrudan çok zarar verecektir. Çünkü onlar bu işi çok önemsiyorlar, çok da ciddiye alıyorlar. Değil bir hayvanı alıp itlaf etmeyi, ona dokunmayı, onu ötekileştirmeği, onu kovmayı, ona el uzatmayı bile ciddi anlamda bir olumsuzluk olarak değerlendiriyorlar." Ve Sağlık Bakanlığının kuduzla ilgili de net bir verisi; Sağlık Bakanlığının verisi bu arkadaşlar, benim değil. 2021'e kadar olan veri, çok net; kuduz vakalarını da söylemiş ama asıl sonuçları sadece 2014 yılında 4, diğer bütün yıllarda 2, 2021 yılında 3; sizler de söylediniz, 2022 ve 2023 yıllarında 2'yi geçmeyen vakayla karşı karşıyayız yani ortaya koyduğunuz kanunun ismini değiştirmeniz, sizin nasıl manipülasyon yaptığınızı, neler üzerinden gittiğinizi de ortaya çıkaran bir şey. Yani kendi kanununuzu da yalanlarla dolduruyorsunuz, hiç olmazsa bunu yapmayın. Bunu da açıkça söylüyoruz, o yüzden önergemizin net bir şekilde arkasında olduğumuzu ve bu ilgili maddenin çıkarılmasını tekrar talep ediyoruz.