Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 18 .07.2024 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, tabii, Orhan Bey Anayasa'daki maddeleri biliyoruz zaten problem de biraz ondan kaynaklanıyor, oradaki maddeyi falan tartışıyor değiliz. Sizin söylediklerinizi Bakan geçen Habertürk'te yalanladı, ne dedi Habertürk'te: "Şu vakte kadar kanun teklifini göndereceğiz." Yani, siz burada "Yok efendim bakanlık göndermedi, Nilgün Hanım hazırladı, filan hazırladı." diye birbirimizi kandırmayalım. Açın Bakanın Habertürk yayınını, bunların hepsinin yayınına erişmek mümkün.
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bakan öyle demiş olabilir, neyi kastetmiş onu da bilmiyorum, onu bakana soracaksınız.
CAVİT ARI (Antalya) - Onun için çağırıyoruz zaten.
ERHAN USTA (Samsun) - Bakan "Kanun teklifini şu vakte kadar göndereceğiz, yetiştirebilirsek göndereceğiz. Şöyle yapacağız, böyle yapacağız." diyor. Burada, şimdi, hepimizin bildiği hususlar, birbirimizle tartışmanın bir anlamı falan yok. Tamam, biz, elbette "Nilgün Hanım'ı burada muhatap kabul etmeyiz." demiyoruz, Nilgün Hanım'a da sorularımız olacak, onun açıklamaları da olacak ama bunu herkes biliyor ki yani aksini söylemek zaten akla aykırı bir şey...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Usta, toparlayın lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) - Herkes biliyor ki, buna Maliye Bakanlığı tarafından nihai hâli verilmiş, teklif hâline getirmiş bir metindir.
Orhan Bey "Nilgün Hanım günlerce çalıştı." diyor yani çalıştıysa bize de iki üç gün verseydiniz, biz de çalışsaydık buna günlerce. Yani Nilgün Hanım yazılan şeyin ne olduğunu öğrenmek için çalışıyor, bizim ihtiyacımız yok mu buna? Yani böyle bir şey olabilir mi? Çelişkilerle dolu bir savunma yapıyorsunuz yani bunun savunulacak bir yanı yok. Burada siz sessiz de kalabilirsiniz ve hakikaten arkadaşların talebi uygundur. Bakan Bey gelsin, bilgi versin, hani bir şey öğrenmek... Ben çok şey yapmadım. "Amacınız bir şey öğrenmek değil filan." Ya bunu nereden biliyorsunuz, nasıl böyle bir şey söyleyebilirsiniz bize. Yani "Amacınız bir şey öğrenmek değil."
ORHAN YEGİN (Ankara) - Bazılarını tenzih ederek söyledim.
ERHAN USTA (Samsun) - Ama şimdi bazıları falan diye bir şey yok. Yani Bakan burada kendisini savunabilir. Burada hiç kimse Bakan bey geldi diye ona karşı...
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar, Sayın Usta...
ERHAN USTA (Samsun) - Tamam, bitiriyorum Sayın Başkan.
Bakan bey geldi diye ona karşı kimsenin saygısızlık yapacağı yok. Tam tersine tartışmaların aslında seviyesi de yükselir. Bir de şöyle bir şey var. Bakın, Bakan bey yine en son Habertürk'te ne dedi? "Ben kimseyi takip etmiyorum." dedi. "Bir Cumhurbaşkanını takip ediyorum, belli haber sitelerini takip ediyorum." dedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
Bakanın bilgilenmesi açısından da faydası olur çünkü Bakan yanlış bilgiler verdi, mesela o gün yanlış bilgi verdi. Yani burada gelse birinci elden bizim eleştirilerimizi... Biz de yıllardır bu işle uğraşıyoruz, yirmi yedi yılımı verdim devlette, sekiz yıl da siyasette ben bu vergi konusunu tartışıyorum. Benim sesimin Bakana gitmesini istiyorum. Bakan aleni bir şekilde diyor ki: "Ben kimseyi takip etmiyorum. Yaygaralara da bakmıyorum." Ne yapıyor ondan sonra? Kurumlar vergisi ve gelir vergisiyle ilgili yanlış bilgi veriyor. Geçen ""tweet"" attım, muhtemelen ona da bakmadı çünkü takip etmiyor hiçbirimizi. Ne dedi? "Kurumlar vergisi oranı yüzde 20 idi, biz bunu yüzde 25'e çıkardık." dedi. Sayın Bakan, günaydın! Hayır, böyle bir şey yok. Siz geldiğinizde kurumlar vergisi oranı yüzde 33'tü fonlarıyla birlikte, 30 artı 3, 33'tü; siz bunu 20'ye düşürdünüz, sonradan ihtiyaç hasıl oldu, 25'e çıkardınız ama Bakan ne diyor? "Biz geldiğimizde 20 idi, biz bunu 25'e çıkardık." diyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Usta, şöyle bir şey yapalım mı? 4 defa açtım, vallahi yoruldum, bir saat oldu.
Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Aynı hatayı gelir vergisinin en üst diliminde de yaptı. Ne dedi? "Yüzde 35'ti, biz bunu 40'a çıkardık." diyor. Yani bunlar 45'ti, siz geldiğinizde 45'ti. Siz bunu önce 35'e düşürdünüz, sonra gelir kaybı oldu, şimdi 40'a çıkarıyorsunuz. Bakın, Bakanın maddi hataları var. Gelsin, bunları öğrensin kardeşim o zaman burada. Muhatabına düşsün çünkü bizi takip etmediğini kendisi söylüyor. Bizim konuştuğumuzu "yaygara" olarak adlandırıyor Bakan. Bunları bir söylesin bakalım gelsin burada. Değil mi? Bunu sizin de talep etmeniz lazım. Emin olsun sizin de talep etmeniz lazım.
Teşekkür ediyorum.