RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle şunu söylemek istiyorum: Hem Nilgün Hanım hem Ersan Bey bizim çok değerli arkadaşlarımız, Plan ve Bütçe Komisyonunda uyum içinde çalışıyoruz yani sözlerimiz onlara yönelik bir şey değil ama hepimiz şunu biliyoruz: Bakın, bu "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" dediğiniz ucube sistem ne başkanlık sistemi ne parlamenter sistem. Dünyada başkanlık sisteminin işlediği ülkelerde sert kuvvetler ayrılığı var. Kongre yani yürütme ile yasama arasında çok net ayrım var. Burada ise öyle değil. Bizde kuvvetler ayrılığı son derece zayıf. Şu anda Türkiye'de yürütmenin başı olan kişi aynı zamanda Parlamentoda çoğunluğu olan bir siyasi partinin Genel Başkanı. Yani ortada yanlış olan bir sistem var. Bu sistem de bunu getiriyor. Otomatikman böyle bir yapı olduğu için de önümüze gelen kanun tekliflerini bürokrasi hazırlıyor ama milletvekilleri sunuyor, burada bir terslik var. Bakın, söylüyoruz, defalardır işaret ediyoruz. Bu yanlış, bu Türkiye açısından büyük bir yanlıştır.

Diğer taraftan, izin verin, bitireyim.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bürokrasinin kanun yapma sürecine katkı vermesi neden kötü bir şey?

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Efendim.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bürokrasinin kanun yapım sürecine katkı vermesinin mahzuru ne?

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - O zaman milletvekilinin...

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Değerli arkadaşlar... Sayın Türeli, tamamlayın.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bakın, parlamenter sistemde... 24'üncü Dönem'de de buradaydık, parlamenter sistem vardı, orada hazırlayan belli, Bakan ve bürokrasi.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bizim yaptığımız kanunları uygulayan bürokrasi.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bir dakika Sayın Yegin, bitireyim sözümü.

Orada Bakan, müsteşarı bütün bürokrasisiyle geliyor. Hazırlık onlar tarafından yapılıyordu. Burada hazırlığı bürokrasi yapıyor fakat bürokrasi sunuşu yapamadığı için bu sistemin yanlışlığı nedeniyle mecburen milletvekillerine imzalatılıyor ve milletvekilleri bunları burada anlatmak zorunda kalıyor. Bu, doğru bir sistem değil bu yanlış.

Bakın, bir de başka bir şey söyleyeyim: Bu, torba kanun olsaydı içinde birçok farklı farklı madde, belki 7-8 tane bakanı ilgilendiriyor olurdu. O zaman "Bir Bakan gelsin." demezdik ama önümüzde temel anlamda baktığımızda bir vergi kanunu var, içinde bir tek sosyal güvenliğe ilişkin bir madde var ama vergi kanunu. Yani bu aslında bir Bakanı ilgilendiriyor ve bütün Türkiye'nin kalbi burada atıyor. Yani bu vergide çıkacak olan düzenlemeler, ne geliyor, ne geldi, ne gelebilirdi daha...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bitireceğim Sayın Başkan, tamamlıyorum.

BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Türeli, buyurun.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Bunların hepsi tartışılıyor. Yani bu anlamda böyle bir şey varken Hazine ve Maliye Bakanı gelir, burada anlatır, sorularımızı sorarız; kendisi tümüne katılır, bir kısmına katılır sunuşların yani bu, doğru olan. İç Tüzük'te buna aykırı bir şey yok, bu yapılabilir. 2018 yılından itibaren bunu yapan bakanlarımız var, gelip de bizzat burada ilgili kanun teklifini sunan, kanun teklifinin başında olan insanlar var; buna aykırı bir şey yok. Neden bunu yapmıyoruz? Neden Hazine ve Maliye Bakanı bu kadar önemsediği, buna ilişkin kamuoyunda devamlı demeçler verdiği, her yerde bunu anlattığı bir yerde gelip bu kanun teklifini savunmuyor, buna ilişkin bir sunum yapmıyor, buna ilişkin sorularımızı cevaplamıyor. Bu yüzden talebimizi yineliyoruz Sayın Başkan, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek gelsin. Doğru olanın bu olduğuna inanıyoruz. Eğer amacımız burada yapıcı bir biçimde bir araya gelerek, görüşlerimizi söyleyerek karşılıklı, sağlıklı ve nitelikli bir kanun yapma süreciyse Hazine ve Maliye Bakanının da bundan kaçınacağını düşünmüyorum.

Teşekkür ediyorum.