TALAT DİNÇER (Mersin) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, değerli bürokratlarımız; ben de öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, teklifin tümü üzerine baktığımızda sanki böyle bir hayat standardına geri dönüş gibi bir izlenim var. Bu hayat standardı ve götürü usulle ilgili biz zaten yıllardır uğraş verdik, 99'da zorla kaldırdık. Genel olarak baktığımızda sanki böyle bir izlenim görüyoruz.

Burada, tabii, en önemli konulardan bir tanesi, küçük esnaf yönüyle baktığımızda, teklifin 3'üncü maddesi. Burada bir hasılat tespiti söz konusu. Şimdi, bu hasılat tespitinin sıkıntılarını biz geçmişte çok yaşadık. Özellikle Vergi Dairesi Başkanlığı öyle günlerde bir hasılat tespiti olayına giriyorlar ki haftanın en yoğun olduğu günler, cuma günleri, cumartesi günleri, bayram arifeleri, eli çantalı vergi daire memurları geliyor, esnafın kasasına oturuyor ve kasada öyle bir çirkin görüntü oluyor ki orada, zaten onu gören müşteri de o dükkâna girmiyor, "Burada herhangi bir şey var, buraya girmeyelim." gibi izlenimler var. Emin olun ki restoranlara baktığınızda, restoranlara sabahtan oturuyorlar, gecenin saat birine kadar, o iş yerinin kasasında oturuyor, böyle çok böyle hoş olmayan bir durum oluyor. O yüzden, bu hasılat tespiti olayı belki düşüncede çok iyi görünüyor gibi olabilir ama ticari hayatı çok olumsuz etkileyeceğine inandığım bir konu. Dolayısıyla bunun daha farklı bir yöntemle yapılması çok daha farklı olur. Yoksa bu uygulamada esnaf çok büyük zarar görür ve gerçek veriler de çok fazla ortaya çıkmaz. Ve burada tabii, bu teklif varken genelde piyasada -iş dünyasının beklediği- bu tasarının içerisinde aslında bir yapılandırma bekleniyordu, bir yapılandırma talebi vardı çünkü hayat o kadar pahalandı ki yani şu geçtiğimiz bir yıl içerisinde biliyorsunuz, her şey 10 kat, 15 kat arttı; esnaf, tabii, birden hazırlıksız yakalandı bu işe. Esnafın talebiyle tabii, bu tasarının içerisinde en azından bir yapılandırma olsaydı kredi faizlerine, vergiye ve SGK'ye; bu biraz esnafı rahatlatırdı, bu bekleniyordu ama böyle bir şey göremedik.

Bir de yapılan bu denetim genelde hep "kayıt dışıyla mücadele" deniyor ama ne zaman böyle bir olay çıkarsanız, emin olun ki kayıt dışına hiç kimse gitmiyor. Ne kadar kayıtlı iş yeri varsa bütün denetimler de orada yapılıyor. Yani ben geçmişte otuz iki yılımı Esnaf Odaları Birliğine verdim, sürekli bunları yaşadık, her çıkan olayda her çıkan denetimde kayıt dışıyla mücadelede, emin olun ki -kayıt dışına- bir tane kayıt dışı insan kayıt altına alınmıyor, hep kayıtlıların "Acaba vergi mi kaçırıyor?" diye bunların üstüne gidilerek bütün denetimler de bunların üstüne yapılıyor. Buna da dikkatinizi çekmek istiyorum.

Burada önemli olan konulardan bir tanesi de emekli olan vatandaşlarımızın özel sektörde yeniden işe alındıklarında bir destek vardı, bu tasarıda bu desteğin ortadan kaldırılmış olması. Keşke bunu biraz daha devam ettirseydik de piyasanın bu kadar sıkışık günlerinde en azından... Birçoğu EYT'den emekli oldu zaten bunların, bu işyerlerinde biraz daha istihdama zaman tanınsaydı bence daha faydalı olurdu diye düşünüyorum.

Diğer taraftan, tabii, burada emekli maaşları var. Emekli maaşlarında en mağdur olan BAĞ-KUR'lular. İş dünyasından, otuz yıl, kırk yıl prim ödeyip işçi çalıştırıp hem işçinin primini ödeyip hem kendinin primini ödeyen ama emekli olduğunda işçisinden daha az bir maaş alan BAĞ-KUR'lular var. Yani bu BAĞ-KUR'luların durumu bana göre bu 12.500 lira yetmez, burada ciddi bir düzenlemenin yapılması çok daha doğru olur diye düşünüyorum.

Şimdi, bir de ilimle ilgili, serbest bölgeyle ilgili bir iki kelime konuşmak istiyorum. Türkiye'nin ilk serbest bölgesi Mersin'de ve bu çıkardığınız 25'inci maddeyle de serbest bölgede üretilen ürünlerin yurt içine satılması hâlinde burada bir vergiye tabilik getiriliyor, vergiye tabi oluyor. Bu, şimdi, burada tabii, bir sürü bağlantı kuran firmaların işlemlerini olumsuz etkileyeceklerdir. Zaten bu çıkar çıkmaz da hemen serbest bölgedeki bütün işlenici firmalar da bu konuda hemen bizleri aradılar, "Buna bir müdahale edin, en azından buna belli bir süre verelim, bir geçiş süresi verelim." diye bizlerden talepte bulundular.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Dinçer, lütfen tamamlayalım.

TALAT DİNÇER (Mersin) - Bu konunun tekrar bir gözden geçirilmesi ve biraz daha ertelenmesinin faydalı olacağını düşünüyorum.

Şimdi, bir de bu banka, özellikle pos makinalarındaki komisyonların yüksekliği, esnafı IBAN'a itti. Şimdi, burada da tabii, bu, IBAN'a para yatırmalar, buradaki bu sıkıntı şimdi gündeme geldi. Esnaf bunu zorunluluktan yaptı, emin olun; hiç kimse bunu isteyerek yapmadı ama pos makinalarının komisyonları o kadar yükseldi ki 5'lere, 6'lara kadar vurdu. Böyle olunca da esnaf IBAN'a para yatırmak zorunda kaldı. Yani bu geçişi de yaparken biraz yumuşak geçiş yapılırsa faydalı olacağını düşünüyorum.

Ben bu söylediklerimizin dikkate alınmasını umuyor, teklifin hayırlı olmasını temenni ediyorum, iyi çalışmalar diliyorum.