Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 18 .07.2024 |
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bu konuyu geneli üzerindeki konuşmamızda da ifade ettik. Türkiye, cumhuriyet tarihinin en büyük bölüşüm şokunu yaşıyor ve özellikle 2021 bin yılının Eylül ayından itibaren uygulanan yanlış politikalar bugün Türkiye'yi daha da büyük bir açmazın içine getirdi; var olan yapısal sorunlar çözülmedi, aksine ağırlaştı ve burada şunu açık ve net olarak görüyoruz, olarak görüyoruz, artık TÜİK de gizleyemiyor: Emeğiyle geçinenlerin yani ücretin millî gelirden aldığı pay gittikçe azalıyor. Son yıl için de bakınca TÜİK istatistiklerine, biraz artmış gibi gözüküyor ama onun nedeni EYT nedeniyle ödenen kıdem tazminatları. Son yedi-sekiz yılda 10 puanlık bir azalış var emeğin payında ama bir taraftan da sermayenin payı artıyor. Sermayenin payına baktığımız zaman daha çok büyük sermaye lehine; küçük sermaye gruplarının çok fazla kazandığı değil ama büyük sermaye gruplarının daha çok kazandığı bir sistem var yani zenginin daha zengin olduğu, yoksulun da daha yoksullaştığı bir süreci çok açık ve net olarak izliyoruz.
Şimdi, tabii, burada 2.500 liralık bir maaş artışı var; bir anlamda, burada şunu söylemek lazım: Bu ücretler arasındaki denge koptu yani çalışanla emekli arasında bir ilişki kalmadı. Hem çalışanın emekli olduğu zaman ikisi arasında hem de asgari ücretle olan ilişkisi de bozuldu bunun. Şimdi, bir baktığımız zaman tabii ki emeklinin ciddi anlamda maaş artışına ihtiyacı var ama aynı zamanda, emeklinin çok uzun zamandan beri millî gelirden pay alma, ekonomideki büyümeden pay alma, refah payı almaya ilişkin istekleri var ve son derece makul taleplerdir bunlar. Diğer taraftan, İntibak Yasası... 2000 öncesi, 2000-2008 arası ve 2008 sonrası arasında çok ciddi biçimde maaş farkları var. Zaman içinde hem aylık bağlama oranlarının ve güncelleme katsayılarının düşürülmesi sonucunda emekli aylıklarında ciddi bir bozulma oldu. 2002 yılında AKP iktidara geldiği zaman en düşük emekli maaşı asgari ücretin 1,4 katı iken şu anda 0,65'ler seviyesinde ve bütün buradaki sıkıntı aynı zamanda asgari ücrette de var. Bakın, asgari ücret dünyanın her yerinde, hem İnsan Hakları Beyannamesinde, Avrupa Sosyal Şartında, ILO tanımına göre şöyle diyor: "Çalışanın ve ailesinin insan onuruna yakışır bir yaşam sürmesini sağlamak." Türkiye'deki asgari ücret yönetmeliğine bakın, "çalışan" sadece "ailesi" yok ve "asgari ihtiyaçlar" diye söyleniyor. Buna baktığımız zaman bugünkü mevcut belirleme yöntemi zaten çok açık ve net. Sendikaların belirlediği açlık sınırının bile çok altında ve yılın ikinci yarısında bir artış olmayacak.
Ve bir taraftan TÜİK var, TÜİK'in yaptığı hesaplamalar var; TÜİK'in yaptığı enflasyon hesaplamaları doğru değil. Çok uzun, biliyorsunuz, son iki-üç yıldan beri... Bunlar aynı zamanda yargı konusu oldu, mahkemeye yansıdı, dava konusu oldu... Sonuçta belli mallar var, o malların fiyatlarının ve ağırlıklarının açıklanmasına son verdi Türkiye İstatistik kurumu; en sonunda, bu konuda geçmişte yaptığı istatistikleri TÜİK sitesinden kaldırdı; TÜİK'in yaptığı hesaplamalar yanlış. Yani bütün bunların hepsinin bize gösterdiği hikâye şu: Çalışan, işçi, memur, emekli çok ciddi bir sıkıntı içinde fakat bugün Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek gelmiş olsaydı ona soracaktık çünkü Mehmet Şimşek diyor ki: "Biraz sabredin, enflasyonu indirelim, tek haneli seviyelere indirelim; ondan sonra durumumuz iyileşecek." Yani burada vatandaş, zaten bütün bu var olan krizin yükünü yüklenen insanlar daha ne bekleyecek? Bir buçuk-iki yıl -2026- sonunda tek haneli seviyelere ineceği söyleniyor yani o inecek, ondan sonra işte, siz şey yapacaksınız; enflasyona indiği için çok artmayacak ve sizin durumunuz iyileşecek. Bizim şu anda bu durumu iyileştirmemiz gerekiyor. Ciddi anlamda ücretler seviyesinde artışa ihtiyaç var; bu bağlamda da burada çok kapsamlı değişiklikler olması gerekiyor. Biraz önce söyledim ama en azından en düşük emekli maaşının asgari ücrete eşitlenmesi ve zaman içinde de belki onun üstüne çıkarılması gerekiyor ve palyatif, altı ayda bir yapılarak kök ücretler, taban aylık seviyesine çıkmıyor; altı ayda bir yeniden düzenleme yapmak zorundayız ve en düşük emekli maaşıyla onun üstünde maaş alanlar arasında denge bozulmuş durumda. Yani kendi içinde de var olan bir emekli grubunu ciddi sıkıntıların içine ve çifte standartlara, farklı davranışlara tabi kılıyorsunuz, bunlar son derece yanlıştır. O yüzden, bu konuda da önergemiz var, biraz sonra bu önergemizin kabul edilmesini ve desteklenmesini talep ediyoruz.
Teşekkür ediyorum.