ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Kanunun düzenlenmesinde hayvanların korunması esas olmaktan çıkarılmaktadır ve sokak hayvanlarının öldürülmesi yasal olarak olanaklı kılınmaktadır. Yirmi yıldır gerekli kısırlaştırmaları sağlamayarak hayvan varlığında artışa yol açanların ürettikleri çözüm, hayvanların öldürülmesi olarak gündeme gelmiştir; bu kabul edilemez. Bu kanun teklifinin mutlak surette geri çekilmesi, tüm tarafların değerlendirmesi alınarak hazırlanması ihtiyaçtır. Kedi, köpek için "öldürmek" kelimesi yerine ötanazi kılıfı uydurulmaktadır. Sistemin zafiyetinden oluşan soruna sokak hayvanlarını yok ederek çözüm üretmek inançsızlıktır, vicdansızlıktır ve insafsızlıktır. Çözümü ortaklaşa tüm taraflarla üretmek olasıyken oldubittiyle yasa teklifi kanunlaştırılmak istenmektedir. Kanun teklifi geri çekilmeli ve taraflarca soruna kalıcı çözüm üretilmelidir.

Sokak hayvanlarının saldırısına uğrayan ve bu bağlamda mağdur olan kesimlerin de acılarını hissediyoruz ancak sorun, sorumlu olan iktidarın kanunun varlığına rağmen süreci doğru yönetmemesinden kaynaklanmıştır. Hayvanın saldırganlığı yaratan koşulların oluşmasına yol açan ve mevcut kanunu uygulamayan iktidar bu bağlamda sorumludur. Çözümü öldürmekte değil, uygulanmayan kanunun uygulamama nedenleri açığa çıkararak düzeltme yoluna gitmekle sağlanabilir. Bu kanun teklifiyle tüm sorumluluğun belediyelere indirgenmesi iktidarın siyasi bir oyun içinde olduğunu göstermektedir. Bakanlıkları, valileri ve gönüllüleri de kapsayan bir düzenleme olmadan sorun kesin çözüme ermez. Bakanlık ve belediyelerle birlikte kısırlaştırma çalışmalarının gerçekleştirilmesi sağlanabilir. Operasyon hazırlığını tamamlamış bir veterinere günde 20 köpek kısırlaştırılması durumunda iki yüz altmış dört günde tüm sokak hayvanlarının kısırlaştırılması olasıdır. 1.393 belediyeye, nüfusu 25 binin üzerinde olanlara barınak yapma zorunluluğu getirse de bu barınaklarda yeterli bakımın, hijyen koşullarının oluşması ve sürekli bakım olanaklı değildir. Günde ortalama 400 gram mama tüketen bir köpeğin masrafının 16 bin lira civarında olduğu hesaplandığında belediyeler için ayrılacak kaynak bu bağlamda yeterli olmayacağı gibi, mutlak bir fonun oluşturmaması da sorunun çözülmeyeceği anlamını gösterir. Kırsalda barınakların il özel idaresi tarafından oluşturulması ayrıca sağlanmalıdır. Öldürme çözüm değildir. Yakala-aşılat-yaşat yerine, bırak saldırgan varsa bakımevinde rehabilite et doğru çözümdür.

Hayvan sahiplenmesini teşvik edici düzenlemeler kanunda zorlaştırılmaktadır. Teklifin görüştüğümüz maddesinde 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanununda öngörülen durumlar dışında öldürülmeleri yasaktır" ifadesi "kanuni istisnalar hariç" biçimine dönüştürülmektedir. 3285 sayılı Kanun'da Kuduz hastalığında alınacak tedbirler Madde 36'da "Kuduza yakalanan hayvan tazminatsız öldürür ve imha edilir. Kuduz hayvanlar tarafından ısırılan veya kuduzdan şüphelenilen hayvanlar da tazminatsız öldürülür ve imha edilir. Ancak bu hayvanların öldürülmesine sahipleri muvafakat etmezlerse masraflar kendilerine ait olmak üzere müşahede altında tutulabilir." hükmü yer almaktadır. Bu düzenleme bu maddeden çıkarılmakta, müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilebilen hayvanlar kaydedildikten sonra, öncelikle alındıkları ortama bırakılmasının esas alınması uygulaması değiştirilmektedir. Mevcut uygulama "Bakım evlerine alınan hayvanlar Bakanlık veri sistemine kaydedilip ve rehabilite edilenler sahipleninceye kadar bakım evlerinde barındırırlar." şeklinde değiştirilmektedir. Toplanan hayvanlar sürekli bakım evlerinde nasıl bakılacaktır? Sahipsiz ve güçten düşen hayvanlar hayvan bakım evlerinde ölüme terk edilmektedir.

Teklif bütünüyle sorunlu bir tekliftir. Bu teklifteki düzenlemede hayvanların yaşatılması değil, öldürülmesi öncelikli amaçlanmaktadır. Bu bağlamda geri çekilmesi hayır, tüm kesimlerin hayrına olacaktır. diyor, teşekkür ediyorum.