ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, Komisyon üyeleri; AKP Grup Başkanıyla da Grup Başkan Vekilleriyle de konuştum. Aslında bu kanun teklifinin elimizden geldiği kadar düzeltilmesini ve bir noktada uzlaşmayı ben de istiyorum ama Komisyon üyeleriyle de yaptığımız toplantıda gördük ki bu maalesef ki ortak bir noktada buluşulacak bir teklif değil, bunu Sayın Abdullah Güler'e de aslında söyledim. Yani, bir, "ötanazi" çıkıyor tekliften ama onu besleyen bir sürü maddeler var, onunla ilgili bir tartışma var; iki, tüm sorumluluk hâlâ belediyelere veriliyor. Bakın, 2004'ten bugüne kadar gelen bir sıkıntı bu, hiç kimse bu konuda sorumluluk almamış, hiç kimse bu sorumluluğunu yerine getirmemiş -ne merkezî yönetim ne yerel yönetimler- ve bugün belediyelere cezai hükümler getirerek bunu çözeceğimize inanıyoruz; olmaz.

Benim teklifim şu: Bu kanun ekim ayına kalsın, oturalım, tüm komisyonlar uzun uzun çalışalım. Gerçekten iki günde, üç günde, dört günde tartışarak çözebileceğimiz bir konu değil. Herkes hayvan barınaklarını sanki 100 bin tane kedinin, köpeğin barındırılabileceği yerler olarak görüyor ama öyle yerler değil, en büyük hayvan barınağı bile ancak bin tane kediyi, köpeği barındırabiliyor, 4 milyon hayvandan bahsediyoruz. Ve en sıkıntılı cümle -bir kez daha söylüyorum- "Sokaklar, hayvanların doğal olarak yaşayabileceği yerler değildir." cümlesi. 4 milyon hayvanı ne yapacağız o zaman? Öyle bir barınak altyapımız yok; AK PARTİ'li belediyenin de yok, CHP'li belediyenin de yok, MHP'li belediyenin de yok. E, nasıl olacak? Bu sorun çözülmeyecek. Ekim ayında tüm Komisyon üyeleri oturup tüm ön yargılarını atarak, ortak bir çözüm noktasında, merkezî yönetimin de destekleyeceği, yerel yönetimlerin de destekleyeceği noktada buluşmalı. Biz bu noktadayız çünkü kanunun bir yerini düzeltsek bir yerinde sıkıntı oluyor.

Son olarak şunu söyleyeyim: Bakın, belediyelerimize Sayıştay raporlarında "Binde 3 ve binde 5'lik yerel yönetimlerin hayvanlara, hayvan barınaklarına ayıracağı bütçeyi orada kullanmamışlar." deniyor. Güzel, Sayıştay da bunu denetlemiş, raporuna yazmış. Şimdi bununla ilgili cezai hükümler getiriyoruz. Ya, zaten AKP iktidarı gelene kadar Sayıştayın raporlarında tespit ettiği usulsüzlüklerle ilgili suç duyurusunda bulunma yetkisi vardı, mevcut iktidar bunu kaldırdı. Şimdi, o kadar tuhaflık varken bu yasaya sadece belediyeye bu konuda cezai hükümleri spesifik olarak getirmek doğru değil, bunu anlatmaya çalışıyorum ve çözülmez. Yani 10 milyar bütçeli bir belediyeden yılda 3 milyon, 4 milyon, 5 milyonla, ayırdığı bütçeyle bu sorunu çözebilir miyiz ya da aşı için verdiği 300 lirayla bu sorunu çözebilir miyiz? Mevcut ek vergiler, bununla ilgili bir bütçe getirilecek, belediyelerin bütçesinden ek paralar getirilecek ve Tarım Bakanlığı, belediyeler, merkezî yönetim bütçeyi ve kadroyu koyup bu sorun çözülecek. Yani bence burada boşa uğraş, ben bu yasanın ekim ayına ertelenmesi, daha geniş bir perspektifte Veteriner Hekimleri Odası, tabipler, hepsiyle birlikte değerlendirilip çözüm bulunmasını grubum adına öneriyorum.

Teşekkür ediyorum.