KOMİSYON KONUŞMASI

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Şimdi, Sayın Grup Başkan Vekilimiz ile yine Ömer Fethi Vekilimizin de ifade ettiği gibi, bu kanun teklifi ilk günden beri söylediğimiz gibi sakat bir kanun teklifi. Şimdi, Hasan arkadaşımız iyi niyet gösterisi yapıyor ama en sonunda diyor ki geldiğimiz noktada: "Gıda ve Yem Kanunu'nun 9'uncu maddesinin (3)'üncü fıkrasındaki tedbirler uygulanır." Hasan, ne demek bu tedbir uygulanır?

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Okuyayım mı tekrar?

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Şimdi, ben bitireyim, dur, ondan sonra şey yaparsın.

Yani kelime oyunlarına devam ediyoruz. Asıl sorun burada nedir, bilir misiniz? Bunları biz topladık, bu hayvanları hangi barınağa koyacağız? Barınakların alanları ne kadar?

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Aynen öyle.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - İşte, altyapıyı yapmadan biz işe sondan başlıyoruz yani kulağımızı gene tersten tutuyoruz. Arkadaşlar, önce işin altyapısı oluşturulur, fizibilitesi yapılır, ondan sonra ona uygun iş yapılır. Biz kıyafeti dikmişiz, kıyafete şimdi adam uydurmaya çalışıyoruz. Evet, kıyafeti, takım elbiseyi dikmişiz diyorum; o takım elbiseye uygun adam bulmaya çalışıyoruz. Burada bir sürü problem var, sorun var kanun teklifinin altında çünkü 2004'ten beri yapılmayanlar ortada. Hatta ve hatta şu anda yine bozulacaksınız, bunu söylemekten bana artık gına geldi; aşağıda, Genel Kurulda söylüyorum, her ortamda söylüyorum. Türkiye'deki büyükbaş, küçükbaş hayvan sayısını iki günde sayan Tarım Bakanlığı -sözde- köpeklerimizi sayamıyoruz. Arkadaşlar, affedersiniz, bizde bir atasözü var: "Kediler, köpekler de güler." Şu anda bizim kendi büyükbaş, küçükbaş hayvan sayısını bilmeyen bir Bakanlığımız var. Gelmişiz, köpek sayısı 4 milyon mu, 2 milyon mu, 3 milyon mu? 4 milyon köpeğin hepsi dişi mi? Şimdi ona göre bakmak lazım. Hepsini mi... Bak ne kadar saçma bir uygulamaya gitmişiz araştırmadan. Bakınız, ne kadar ucu açık işlem yapmışız. Şimdi geldiğiniz noktada, burada hep sıkıştırılmak istenen tablo belli. Onun için siz topyekûn bu kanunu geri çekin, hep beraber rahatlayalım, ondan sonra sonbaharda hep beraber konuşalım.

Ben bugün, burada -daha önce de söyledim- çiftçimizin sorunlarını, destekleme miktarının artırılmasını, buğday fiyatının aşağıda kalıp tarımsal desteklemeyle onun desteklenmesini... Yine, süt üreticisinin, et üreticisinin sorunlarının tartışılmasını, onların ihtiyaçlarının giderilmesi... Yine, çay üreticisinin, fındık üreticisinin sıkıntıları... Yine, ayçiçeği üreticisinin kuraklıkla ilgili Bakanlığımızın alacağı tedbirleri kanun teklifiyle görüşmek isterdik ama biz şu anda neredeyiz? Havanda su dövüyoruz. Arkadaşlar, kanun var ortada, 5996'da var; Kanun çok açık, belli, o Kanunla beraber yine, bizim çıkarmış olduğumuz, Meclisin 27'nci Dönemdeki araştırma komisyonunun raporu ortada, 2004'teki Kanun ortada yani ben, şu anda ne yaptığımızı merak ediyorum. Gelinen noktada havanda su dövdüğümüze inanıyorum çünkü elimizden çıkan kanunları uygulamamışız, hep arkadan dönmeye çalışıyoruz. Arkadan dönmeye gerek yok, açık, mevcut kanunlarla devam edelim; gelelim, merkezi hükûmetten yerel yönetimleri destekleyim. Nasıl mı yapalım? Benden, Tekirdağ ilinden vergiyi alıyorsunuz, benim Tekirdağlı insanlarım vergiyi veriyor, merkezî hükûmete vergi veriyor ama yerele doğru akış yok. Gelin, o zaman yereldeki belediyelerimize merkezî hükûmetin aldığı vergilerden bir reform koyalım, pay verelim. Alın, size çözüm, çözüm.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Sataşma var.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Onun için yani kısacası yapmış olduğunuz iyi niyet gösterisi gibi gözüküyor ama asıl gerçekler arkada.

Yol yakınken bu kanun teklifini komple geri çekelim, hep beraber mutlu olalım, ondan sonra önümüzdeki yeni sezonda hep beraber oturalım, çalışalım. Dışarıdaki STK'ler beraber, hayvanseverlerle, yine hayvanseverlerin karşısında mağduriyet yaşayan insanlarımızı toplayalım, bir araya gelelim, ortak noktada buluşalım, bu can dostlarımızın hayatlarını yok eden değil, onları hayata bağlayacak şekilde projelerle işimizi çözelim diyorum, teşekkür ediyorum.