Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 22 .07.2024 |
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Şimdi, "Tekrar olmasın." diyorsunuz ama ister istemez tekrar olacak ama önce AKP Grubuna bir soru sormak istiyorum: Şimdi, bize iki saat önce dağıttığınız bu değişiklik önergesini verdiniz mi, vermediniz mi?
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Değişiklik önergesi Başkanlığımıza ulaştı arkadaşlar.
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Tamam.
Çünkü bizim değişen önergemizle ilgili böyle bir sorun olmuş, hâliyle önerge üzerinden konuşabileceğiz bu durumda rahatça. Bu önerge de bazı sorunları ortadan kaldırmadığı gibi derinleştiriyor bence. Öncelikle sahiplenilmesi yasak olan ırkların yani bu "yasak ırk" diye geçenlerin öldürülmesi çok daha kolaylaşıyor bakımevlerinde, barınaklarda. Bir kere bu yasak ırk meselesinde temel mesele bu canlıların üretiliyor olması, satılıyor olması; buna dair hiçbir tedbir alınmazken bu canlılarla ilgili ticari olarak işi bitenlerin sokağa atmasından sonra katledilmesi diye bir şey var ki bu katletmeler nasıl oluyor? Beykoz barınağından istifa eden bir veterinerin beyanıdır, kalplerine çamaşır suyu enjekte edilerek öldürülüyor misal canlılar. Yani böyle bir durum varken bize, örneğin Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesine bir atıf yaparak çok iyi bir şey yaptığınızı iddia ediyorsunuz. 12'nci madde o kadar muğlak ki bir yerel yönetim "Popülasyon arttı." deyip aslında farklı şekilde yorumlanabilecekken yasanın ruhundan da mütevellit çok rahat katliam yapabilecek ve bunun için hiçbir denetlemeye de girmeyecek çünkü diyecek ki: "Benim elimde kapı gibi yasa var." Şimdi, böyle olduğunda biz, bize getirdiğiniz bir değişikliğe güvenemiyoruz, o nedenle de diyoruz ki: "Siz bunu çekin." Çünkü sokaktan aldığınız tepki değişmeyecek, anketler değişmeyecek hatta böyle bir çarpıtmayla halkı kandırmaya çalıştığınızda daha ağır tepkiler alacaksınız çünkü siz farkında değilsiniz ama aptal yerine konmak insanları çok rahatsız eder, onurlarını zedeler, onurlarını zedelenen insanlar tepkilerini gösterirler; bu, önemli bir meseledir, bunu dikkate almanız gerekir.
Yasanın ruhundaki bir mesele de şu: Saldırgan hayvan nedir? Ya görüyoruz, yatan bir hayvan gidip taciz edilip kendilerine kışkırtılarak saldırtılıyor; saldırması ne? Havlıyor, ısırırmış gibi yapıyor, kaçıyor tekrar saldırılıyor, sonra bu hayvanlar öldürülüyor. Yani öyle bir propaganda var ki bir hayvanın saldırgan olduğuna dair algı çok değişmiş durumda: "O hayvan orada duruyorsa saldırgan." Bitti, gitti. Yani nasıl korunacak hayvanlar bundan? Koşması, oynaması, havlaması, kendisini korumak için yaptığı kimi şeyler bunların tamamı saldırgan olduğu şeklinde yorumlanarak katledilebilir, özellikle köpekler ki barın hakların hâli ortadayken diyorsunuz ki: "Katliam olmayacak artık." Bu birincisi zaten yasanın katliam getirdiğini kabul etmek ama ikincisi de barınaklılarda neler olabileceğini bilmiyoruz. Bir işçiye "Bunları öldür." diye emir verildiğinde yapılacak açıklama şu olabilir: Saldırgandılar. Saldırganlık ne? Yani görüyoruz ki köpek durduğu yerde saldırgan ilan edilebiliyor. Kimi insanlar korkabilir, hepinizin farklı korkuları var; örümcekten korkan var, yükseklikten korkan var, ben yüksekten korkuyorum "Gökdelenleri yıkın." demiyorum, "Uçakları indirin." demiyorum -ne bileyim- "Salıncaklı insanlar fazla yükseğe sallanmasın." demiyorum; bu kadar abesle iştigal bir şeyi bize bir yasa olarak getiriyorsunuz. Şu da sıkıntılı: Bir hayvanın saldırgan olduğuna dair... Ya, buna çok takılmış durumdayım, saldırgan ne demek? Gerçekten aşırı muğlak bir ifade, yasanın tamamı böyle, tasarınızın tamamı böyle muğlak ifadelerle geliyor ve bir yandan da 5996 sayılı Veterinerlik Kanunu sıkıntılı bir kanunken, elimizde de iyi bir kanun varken kötü bir yasa teklifine 5996'yı atıf yaparak daha kötü bir şey eklemiş oluyorsunuz, hâliyle bu da bir sıkıntı. Ya bizim size önerilerimiz var. Bir de şunu ekleyeceğim: Söylendi ama ben de söylemek istiyorum: Ya grip bile bir bulaşıcı hastalıkken, uyuz bulaşıcı hastalıkken, fip bulaşıcı hastalıkken, gençlik hastalığı bulaşıcı bir hastalıkken, mantar, aklınıza gelebilecek bir sürü bulaşıcı hastalık varken ve bunlar tedavi edilebiliyorken nedir bu bulaşıcı hastalıkla, tedavi edilebilir bulaşıcı hastalıkla yaşamak zorunda kalan canlıların katledilmesini engelleyecek olan şey?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Başkanım, özür diliyorum sadece bir dakikaya toparlıyorum.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ederim, buyurun.
BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Yani bu hastalıklar tedavi edilebilecekken... Biliyoruz ya, barınaklara dezenfektan alınmazken neden katledilmesin bu hayvanlar, bu kadar basit bir denklem var, neden bu yapılmasın?
Bir de şunları söylemek istiyoruz: Mamalardan alınan KDV yüzde 20, yüzde 1'e düşürülmek zorundadır. Bu bulaşıcı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar ve aşılardan alınan KDV düşürülmek zorundadır. Ve bu ülkede şehirlerin çoğunda hayvan hastanesi yok, hayvan hastaneleri yapılmak zorundadır yani birçok şehirde sadece büyük ve küçükbaş hayvanlara bakabilen veterinerler var. Bu sorun ivedilikle giderilmelidir. Diyordunuz ki "Hiçbir öneriniz yok." Alın size öneriler.
Teşekkürler.