KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşürken bir önemli konunun daha altını çizmekte fayda var. Burada dikkate alınması gereken önemli bir ayrıntı veterinerlerle ilgili durum. 1984 yılında Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü kapatıldı. Çok belediyede dahi veterinerlerle ilgili bir müdürlük bulunmuyor. Öncelikle ve ivedilikle Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü yeniden açılmalıdır. Bugün yaşadığımız sorunların bir nedeni de Veteriner İşleri Genel Müdürlüğünün olmamasıdır. Veteriner işlerinde görevli, belediyelerde 3 bin veteriner bulunmaktadır ve bu kanun teklifi geçerse belediyelerin en az 12-13 bin yeni veteriner hekime ihtiyacı olacaktır. Bu teklifte bununla ilgili bir kadro düzenlemesi yer almamaktadır. Bu işleri yapacak kişilerin sayısal olarak yetersizliği de açıktır. Bu bağlamda bir düzenlemeye ihtiyaç vardır.

Bu yasa çıkarsa birçok veteriner hekimin şiddete maruz kalabilme durumu da ortaya çıkacaktır. Bu nedenle sağlıkta şiddet kapsamında veterinerlerin değerlendirilmediği süreçte görev yapabilme olanakları da ortadan kalkmaktadır. Genç, idealist veteriner hekimler hayvan tedavi etmek için öğrenim görüyor. Bir hekim için bir sağlıklı hayvanı öldürmek en büyük travmadır. Siz, bu genç veteriner olacak kişilere de bu kanun teklifini getirerek böyle bir duygu yaşamalarına yol açıyorsunuz. Veterinerlerin kendilerine özgü sorunlarının varlığı yanında, emekli veterinerlerin de mevcut çalışanların da içinde oldukları koşullarda özlük haklarıyla ilgili düzenlemeler ihtiyaçtır.

Hayvancılık olan her köye bir veterinerin verilmesi de bizim kanun teklifi de verdiğimiz, gündeme getirdiğimiz bir konudur çünkü burada konuştuğumuz sorunların çözümünde veterinerlerin varlığı bu işin doğru biçimde gerçekleşmesine yol açacaktır. Çoğu yerde veterinerin olmaması kısırlaştırma olayının da bugüne kadar gerçekleşmemiş olmasının bir nedenidir. Buradaki yeni yapılan düzenlemede "Kanuni ve tıbbi gerekçeler hariç hayvanlar ya da onların ana karnındaki yavrularına ve hayvan üretimi hariç yumurtalarına zarar verecek suni müdahaleler yapmak, yabancı maddeler vermek" biçiminde madde değişikliğe uğruyor ama daha önemlisi de "Yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk etmek ve bakımevinde barındırılan hayvanı bakımevi dışında bir yere bırakmak." Bunu kim belirleyecek, nasıl belirleyecek, kim kimin peşine düşecek? Yani bugün için ortada olan bir durum var. Bir belediye diyor ki: "Öbürü getirdi, benim bölgeme attı." Şimdi 25 binin altında olan bölgelerdeki belediyeler barınak kuramayacağına göre bu hayvanları toplayıp götürdüler, barınağa kabul edilmedi, bu hayvanlar ne olacak? Bununla ilgili bir açıklık da yok. Yani kanun teklifini hazırlayanların bu gibi sorunları öngöremedikleri görülüyor. Örneğin il özel idare bulunan bölgelerde hayvanlar toplanıp farklı bölgelere bırakılıyor. Herkes herkesi bu bağlamda suçluyor. "O bıraktı, bu bıraktı." diyor. Buna bir açıklık getirmek lazım. Bunu nasıl saptayacaksınız? Hayvan varlığını belirleyemediniz, "drone" uçurup havadan yerel yönetimlerde toplanan sahipsiz hayvanların nereye götürüldüğünü takibe mi başlayacaksınız? Bu da muallak bir durum. Bunun gibi sorunların ortada durduğu bir yerde çözümcü bir yaklaşımla konuların ele alınmadığı görülüyor. "Yaptık oldu" mantığının bu sorunların çözümüne yeterli olmadığını belirtiyor, teşekkür ediyorum.