NEJLA DEMİR (Ağrı) - Sayın Başkan, sayın üyeler; hayvanların sözde popülasyon yönetimine ilişkin salt sayıyı azaltmak için hayvanlara müdahale edilmesini düzenleyen bu madde değişikliğiyle bulaşıcı hastalıklar, su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğraması gibi muğlak, yoruma açık gerekçelerle bir kez daha katliama kılıf hazırlanmak isteniyor. Bu kapsamda hayvanlara kısırlaştırma ve tedavi amaçlı tıbbi gerekçeler dışında herhangi bir müdahalede bulunulmaması gerektiğinin bir kez daha altını çiziyor ve 6'ncı maddenin teklif metninden çıkarılmasını öneriyoruz.

Bakınız bu madde, belediyeler tarafından toplanan hayvanların ıssız arazilere bırakıldığını, belediyelerin mevcut sorumluluğunu yerine getirmediğini ve gerekli kontrol, denetim çalışmalarının yıllardır yapılmadığını itiraf eder niteliktedir.

Söz konusu düzenleme aynı zamanda son derece kötü koşullarda olan barınakları ve hayvanseverlerin denetimine kapatan bir sınırlamayı da beraberinde getirmektedir. "Aşılat, kısırlaştır, yerinde yaşat." ilkesi ihlal edilerek hazırlanan bu değişiklikle hayvanlar insanlardan izole edileceğinden hayvanlarla insanların birlikte yaşam koşulları da yeniden bir çıkmaza sürüklenecektir.

Daha önce gerekçelerde yer aldığı üzere hayvan bakımevi sayısı ve bu bakımevlerinin kapasiteleri düşünüldüğünde, üstelik, son maddelerde belediyelere 2028 yılına kadar bakımevi kurma zorunluluğunun getirildiği ancak diğer maddelerin yayımlanma tarihinde yürürlüğe gireceği göz önünde bulundurulduğunda bakımevi olmayan veya bakımevi olsa da bölgesindeki hayvanları barındırabilecek kapasitesi olmayan bakımevlerine sahip belediyelerin bu ara zamanda bu maddeye nasıl uygun davranabileceği belirsizdir. Hayvanları Koruma Kanunu'nda 2021 yılında yapılan değişiklikte nüfusu 75 binden fazla olan belediyelerin 31/12/2023 tarihine kadar bakımevi kurma zorunluluğu bulunmasına rağmen bu husus Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından denetlenmemiştir. Var olan bakımevlerinde yeterli kapasite, teknik ekipman, personel, veteriner hekim yoktur. Bu maddenin uygulanabilmesi için tüm Türkiye çapında yıllar sürecek altyapı çalışmasına ihtiyaç vardır.

Ayrıca Türkiye coğrafi bölgeleri ve iklimleri farklılık gösteren bir ülke olup bir altyapı çalışması gerçekleştirilmeden tüm belediyelerin aynı şekilde bu madde kapsamında sorumlu tutulması eşitlik ilkesine de aykırıdır.

Teşekkür ederim Başkan.