Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 22 .07.2024 |
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Hasan Bey aslında bayağı sabırlı bir adam ama sakin olmasında yarar var çünkü gerçekten onun işi de zor, gerçekten. Sizin de işiniz zor Sayın Başkan. Yani topluma bu kadar mâl olmuş bir kanun yapıyoruz ve bu kanunda gerçekten çıkamıyoruz, biz de çıkamıyoruz, siz de çıkamıyorsunuz. Biz ama netiz "Ya, bu yanlış bir kanun." diyoruz. Sizin ise ısrarla bu kanunun doğru olduğu konusunda bir ısrarcılığınız var ama değil. Hasan Beyle görüşüyoruz, bir yön, bir yol bulmaya da çalışıyoruz ama Hasan Bey olmuyor. İyi olan şeylerin bir kısmını destekliyoruz elbette. Bakın, arkadaşlarımız en azından daha iyi bir şey için doğrudan itiraz yerine çekimser kalmayı da tercih ettiler. Bu, muhalefetin duyarlı olduğunu, konuya ne kadar önem verdiğini, klasik bir, net bir kırmızı çizgi ortaya koyduğunu göstermiyor. Doğru olan noktalarda en az.... Çünkü kanunun bütününe karşıyız biz, kanunun bütünü tamamen sorun ama maddelerle ilgili kısmi düzenlemelerde de gerçekten duyarlılık gösteriyoruz, bunu fark ediyorsunuz. Sizi anlıyorum ben, çaba sarf ediyorsunuz, gayret sarf ediyorsunuz, biz de bilimsel olarak bunları anlatmaya çalışıyoruz. Bakın, 4'üncü, 5'inci, 6'ncı madde... 4'üncü ile 5'inci maddelerde dedik ki Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı burada profesör doktor, en azından ötanazi meselesi üzerinden söz verin, Almanya'da nasıl oluyor, İngiltere'de nasıl oluyor, dünyanın öbür ülkelerinden nasıl oluyor bunları da anlatsın, en azından bir şey çıksın ortaya. Yani televizyon kaldırdınız, insanlar dışarıda, polis koridoru... Demin enteresan bir şey vardı Meclisin önünde, 5 genç oturuyorlar -bilmiyorum saymadım ama- 30'un üzerinde polis birer metre arayla çocukları açık hava ablukasına almışlar, açık cezaevi gibi. Yani Meclisin açık cezaevi gibi olduğu bir konumu gördük, fotoğraf da cebimde duruyor. Dolayısıyla, kızmayacağız Hasan Bey, sabırla, kızmayacağız çünkü bu bizim meselemizden çok...
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Orhan Bey, kızmıyoruz...
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Yo, yo, hayır, hayır...
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Arkadaşlar konuşarak, bak özellikle gülerek sabote etmeye çalışıyorlar. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından gürültüler)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Arkadaş, kanun teklifinin sahibi mi değişti?
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Olsun yani olabilir, olabilir, anlıyorum ben anlıyorum, sıkıntı yok, ben şey yapmıyorum.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ ¬- Sayın Sarıbal, lütfen Komisyona hitap edelim, lütfen!
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Tabii, tabii, ben şey yapmıyorum yani bizim diyaloglarımız var, konuşuyoruz, bir şey yapmaya çalışıyoruz, sizinle de görüşüyoruz sorunu, bir şey yapmaya çalışıyoruz.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ ¬- Efendim, buyurun, siz devam edin.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Dolayısıyla, 6'ncı madde de...
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Ama bir şey olmuyor.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - ...bu genel kötülüklerin bir parçası. Buradan da iyi bir şey çıkarmak gerçekten zor. Belediyeler; ya, öyle belediyeler var ki şu anda... Önceki yine 25 bin, 75 bin nüfusla bir sınırlama getirmişti, şimdi böyle bir şey yok. Bütün belediyelere bir zorunluluk getiriyor. "Eğer bu işi yapmazsanız, bakımevleri oluşturmazsanız, oluşturduğunuz bakımevlerinden hayvan alıp bir yere bırakmak ya da bir yerden kendi içerisine aktarım yapmak, bunları yakaladığımızda canınıza okuruz." Şimdiden yine söylüyorum, hangi belediye, hangi partili olduğunun bir önemi yok. Burada kamu sorumluluktan kaçıyor arkadaşlar. Sayın Başkan, milletvekili arkadaşlarım, Komisyon üyeleri; yani Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu sürecin içinde mi? İçinde. Tarım ve Orman Bakanlığı bu sürecin içerisinde mi? İçinde. Sağlık Bakanlığı bu işin içinde mi? İçinde. Bunların hiçbirinin... Cumhurbaşkanlığı bu işin içinde mi? Elbette içinde. Her şeyi bilen strateji geliştirme daire başkanlığı bundan niye kendini ari koyuyor ki? İyi bir şey olsa vallaha en çok o sarılır, en çok Cumhurbaşkanlığı yapısı sarılır bu işe. Ama şimdi zor bir iş, toplumu bire bir ilgilendiren bir mesele. "Bunu alalım biz, belediyelere atalım." Çünkü her konuyu belediyelere atıyorlar. Sosyal yardım meselesi, devletin bizatihi kendisinin meselesi; belediyelere attık.
Aklınıza ne geliyorsa her türlü işi belediyelere atmaya, kentsel dönüşümleri, yenilemeleri, bütün her şeyleri belediyeye atıp kendi sorumluluğumuzu kenara koyduk. Peki belediyelerin kaynakları ile merkezî hükûmetin kaynakları aynı mı? Belediyelerin gelirleri ile merkezî hükûmetin gelirleri aynı mı? Değil. Gelir nerede? Hazine ve Maliye Bakanlığında, vergiler üzerinden. E, sorumluluk kimin? Belediyelerin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KAMURAN TANHAN (Mardin) - Tasarruf tedbirleri...
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Tasarruf tedbirlerini kim uygulayacak? Belediyeler. İtibardan tasarrufu kim yapmayacak? Cumhurbaşkanlığı ofisi. Nasıl olacak bu iş? Gerçekten zor arkadaşlar, ben belediyeler sorumluluktan kaçsın, taşın altına ellerini koymasınlar demiyorum. Yerel yöneticiler ama o belediyelerin bu işi yapabilmesi için -Sayın Başkan burada, Tarım Bakanlığında görev yaptı- alsın veterinerleri Tarım Bakanlığı, belediyelere görevli olarak versin, onlarla ortak iç diyalog kurulsun. 20 bin, 30 bin veteriner alınsın, Bakanlık olarak alınsın, yerel yönetimlerle ortak iş birliği yapılsın. Kaldı ki bunlar hiçbir şekilde sorunu çözmez. Sorunu çözmenin bakımevlerinden geçeceğini hiç kimse söylemedi burada. Temel sorun, bu hayvanların, köpeklerin, serbest dolaşanların yaşam haklarına müdahale edilip, oralardan alınıp barınaklara tıkılamazlar arkadaşlar.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ ¬- Teşekkür ederiz Sayın Sarıbal.
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Bitiriyorum Başkan.
Bunu belediye de yapsa yanlış, bakanlıklar da yapsa yanlış ama bütünüyle belediyeleri cezalandırarak, bütün sorumluluğu onlara atarak bu işten kurtarılamaz. Cumhurbaşkanlığı, Çevre, Şehircilik Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, tümü bu sorumluluğun içerisindedir. Kaynaklar birlikte yapılacak, çözüm de kısırlaştırma işi de birlikte gerçekleştirilecek diyoruz ve bu maddenin çıkarılmasını tekrar öneriyoruz.