KOMİSYON KONUŞMASI

ELİF ESEN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Değerli Başkan.

Şimdi, ben, öncelikle burada çok üzgün olduğumu ifade etmek istiyorum, gerçekten çok üzgünüm yani bu saat olmuş, hepimiz -hem iktidar partileri veya "ittifakı" diyelim hem muhalefet partileri- buradayız ve "ölüm" kelimesinin "öldürme" kelimesinin belki de en çok kullanıldığı kanun teklifini konuşuyoruz, belki de en çok konuşulduğu Meclis saatlerini, günlerini yaşıyoruz.

Şimdi, ben şunu çok merak ediyorum ve -bu teklifin maddelerini konuşabiliriz, bunlarda benim de pek çok şerhim var ama zaman kısıtlı- şunu sormak istiyorum: Gerçekten bu kanunu, bu kanun teklifini getiren iktidar tarafına, sadece AKP değil, MHP'li milletvekili arkadaşlarıma da sizlere de sormak istiyorum. Ya, gerçekten vicdanınız rahat mı? Vicdanınız rahat bir şekilde yastığa başınızı koyabiliyor musunuz? Ya, milyonlarca hayvanın gerçekten öldürülmesinden bahsediyoruz ve burada sanki madalyonun iki tarafı gibi "Ya insanlar yaşayacak, ya hayvanlar yaşayacak." gibi garip bir tartışmayı sürdürüyoruz. Ben geçen gün de buradaydım, takip ediyorum Komisyonu, yüreği yaralı anaları-babaları görüyorum ve o kadar haklılar ki. Ama bir anda da bu hayvanların, suçsuz günahsız hayvanların öldürülme kararını da çok haksız ve vicdansızca buluyorum. Ya, düşünüyorum, ben 2002'de, AK PARTİ döneminde, AK PARTİ'yken AK PARTİ'nin İstanbul İl Başkanlığında gerçekten gönlümle yıllarca çalıştım, emek verdim ve hiç de pişman değilim çünkü o gün eğitim, sağlık, pek çok reformlar, ekonomi, sanayi, her şeyin altına imzasını atan, ışıldayan bir AK PARTİ vardı. Ve ben soruyorum: Ne zaman böyle bu bugünlere geldi AK PARTİ ya? Nasıl bir AKP'ye dönüştü? Vicdanı sızlamayan, bu kanunu buraya getiren AK PARTİ nasıl bu hâle dönüştü? Gerçekten merak ediyorum. Yine, MHP ortağıdır ve çok ironiktir ki logosunda köpeğin atası kurdun görseli olan MHP nasıl bugünlere geldi, nasıl o ülkücü anlayıştan bu günlere inebildi ben çok şaşkınım. Ya inebildi diyorum çünkü bu bir seviye inmesi, bu bir irtifa kaybı. Biz -atalarımız ya Türklük de olsun, Anadolu kültürü de olsun, dinî vecibelerimiz de olsun- hayvanı yaşatan, insanı yaşatan bir anlayıştan gelen insanlarız. Ben utanç duyuyorum. Ben bu yasa teklifinin bu ülkenin bu kadar sorunu varken, bu kadar aç çocuğu varken, bu kadar aç, hastalıklarla mücadele eden yaşlısı varken burada konuşulmasından hicap duyuyorum. Bu şanlı Meclis bunları görmeye layık değildi. Gerçekten çok üzgünüm, belki de bir duygu patlaması yaşıyorum. Ama bu yüreği acılı analara da sokağa korkuyla çıkan çocuklara da ya da işine giden insanlara da hak veriyorum; bu, vermiyorum anlamına gelmez ama bunun, bu sorunun çözümü... Bakın, burada bir araştırma komisyonu yürütülmüş, emek harcanmış yani tekrar bir yasa çıkarılmış. Bu yasa işletilseydi düzgün bir şekilde. Ben bunun etki analizlerini görmek isterdim. "Evet, çıkardık, 2021'de biz bu yasayı çıkardık, yerel yönetimlerle de şöyle iş birliği yaptık ama şöyle engeller çıktı karşımıza, hedefimizin ancak şu kadarını gerçekleştirebildik." bunu duymak isterdim. Tekrar ötanaziymiş, uyutmaymış yani gerçekten biz burada vatandaşın uyutulduğuna tanıklık ediyoruz ya. Ötanazinin anlamı bambaşka bir şeydir. Ötanazi, insanın kendi iradesiyle ölümü tercih etmesidir. Hayvanın nasıl bir iradesinden, nasıl bir başvurusundan bahsedebilirsiniz; bu, Meclisin... Gerçekten komedidir bu ya. İzahı olmayanın mizahı olur. Ya, biz bu komediyi yaşamaya mecbur muyuz? Bu kanun teklifinin yani hiç maddelerinin bile görüşülmesine gerek yok. Yeter ki kanun, 5199 sayılı Kanun -umarım yanlış söylemiyorum- doğru uygulansa, doğru kısırlaştırma yapılsa... "4 milyon hayvan." deniyor, 4 milyon hayvanın hepsinin kısırlaştırılmasına gerek yok. Kedilerde köpeklerde erkeğin ve dişinin kısırlaştırılması farklıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ELİF ESEN (İstanbul) - Başkanım, bir dakika rica ediyorum.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Lütfen toparlayın çünkü bir hayli uzadı.

ELİF ESEN (İstanbul) - Toparlıyorum, ben çünkü ilk defa konuşuyorum ve affınıza sığınıyorum.

Erkek ve dişi hayvanın kısırlaştırılması farklıdır. Bu hayvanlarda erkeğin kısırlaştırılması çok kolaydır. Sabah alırsınız, akşam o uygulamayı yaptıktan sonra hayvanı sağlıklı bir şekilde yaşam alanına bırakabilirsiniz. Ama dişinin bir klinik müdahalesine ihtiyacı vardır. Eğer bir seferberlik ilan edilirse "saldırgan" denilen hayvanlar, bu da insanlara saldırdığı teşhis edilen, tespit edilen hayvanlar alınıp aynen insanlardaki cezaevi gibi böyle bir uygulamayla geri kalanı da akıllı, mantıklı bir kısırlaştırmayla bu popülasyonun artışı engellenirse çözülebilir. Bunun çözümü var, yeter ki biz samimiyetle, vicdanla, merhametle yaklaşalım ve bunu bilime dayalı bir şekilde yapalım. Bunun çözümü ama burada konuşulanlar değil.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ediyorum.

ELİF ESEN (İstanbul) - Lütfen bu kanun teklifi geri çekilsin.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ederim.

ELİF ESEN (İstanbul) - Ben teşekkür ediyorum.