ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Şimdi, ya, ben gerçekten şunu çok merak ediyorum: Bütün veriler, mesela, Hindistan'da, Hollanda'da, Meksika'da uygulanmış; önce ölüm çözüm olarak gösterilmiş bu ülkelerde, uygulanmış, hiçbir çözüm olmamış ve bu konuda uzman olanların, araştırma yapanların ve ülkelerin raporları bütün açıklığıyla söylüyor ki bu popülasyonun tek çözümü kısırlaştırmak, aşılatmak ve yerinde yaşatmak. Her türlü, hem ekolojik denge açısından hem toplumsal yaşamın uyum içinde, barışçıl, hayvan sevgisiyle yeniden inşa olması açısından yani her açıdan tek çözümün bu olduğu çok net.

Mesela, niye bu çözüm değil? Hiçbir argümanınız yok, o yüzden konuşmuyorsunuz çünkü öldürmek istiyorsunuz; bunu da anlamıyorum. Niçin bu kadar öldürmeye odaklanmış vaziyettesiniz? E, o zaman da aklımıza sadece rant geliyor çünkü rant hükûmeti; her şeyden rant devşirdiğiniz Genel Kurulda yaptığınız bütün yasalarda açıkça ortada. Şimdi, burada da ben kimlere rant devşiriliyor acaba diye düşünüyorum ve buradan da söylendi; mesela, işte gizli satırlarda "Yerel yönetimler adına toplatma." Bir kere "toplatma" dediğiniz şeyin kendisi kabul edilir bir şey değil, barınakların kendisi kabul edilebilir bir şey değil çünkü ölüm kampları oralar yani gittiğinizde görüyorsunuz zaten oraların ölüm kampları olduğunu.

Şimdi, mantık niye bizi... Yani gerçekten çok canım yanıyor, sokakta insanların çok canı yanıyor; gerçekten ülkenin dört bir tarafında sokaktalar, ben de yarın sabah gideceğim o sokaklara ve daha fazla "Sokaklara çıkalım." diyeceğim çünkü öldürmeyi meşrulaştırıyorsunuz, bir canlının ince ince, soğukkanlı soğukkanlı öldürülmesini meşrulaştırıyorsunuz. Bakın, bu çok korkunç bir şey. Önce zemini hazırladınız medyayla, şununla, bununla, sokak hayvanlarını düşmanlaştırdınız, sonra meşrulaştırmaya çalıştınız sanki böyle bir şey varmış gibi, çocukların yaşamı ile sokak hayvanlarının yaşamını karşıtlaştırıyormuşuz gibi algı yarattınız, manipülasyon yaptınız; işe yaramadı, yaramıyor, ölümü meşrulaştıramazsınız çünkü. Ama niye yapıyorsunuz bunu? Çünkü bu çok önemli, etik açıdan çok önemli, sizin varmak istediğiniz hedefler açısından çok önemli.

Bugün sokak hayvanlarını öldürmeyi meşrulaştırıyorsunuz, yarın idamı tartıştırmayacağınızın garantisi yok. Bakın, ne diyor 5'inci maddede, o kabus gibi olan ve değişiklik önergesi verdiğiniz daha beter yasada ne diyor? "Olumsuz davranışları kontrol edilemeyen..." Ya, bu ifade ne demektir? Olumsuz davranış ne? "Olumsuz davranışları kontrol edilemeyenleri öldüreceğiz." diyorsunuz. Yarın bir gün kadınların olumsuz davranışları nedeniyle katli vacip olacak; zaten fiilen öyle, yasa katına çıkarmayacağınızın garantisi yok. Bu konuşmalardan, buradaki cinsiyetçi konuşmalardan ben hicap duyuyorum, endişeye kapılıyorum; yarın bir gün bunun yasa katına çıkmayacağının garantisi yok. "LGBTİ+'lar kamu düzenini bozuyor, olumsuz davranışları nedeniyle kontrol edilemiyorlar." deyip Nazi Almanyasındaki gibi katletmeyeceğinizin garantisi yok; buraya gidiyor bu yasa, buraya gidiyor. Gerçekten hicap duyuyorum bir canlıyı öldürme meselesini bu kadar ayrıntılı tartıştırmanızdan, üstelik de her açıdan çözümün ne olduğu burada madde madde söyleniyor, hiçbirine yanıtınız yok, "Bu çözüm olmaz." diyemiyorsunuz, "Bu, şu, şu nedenlerle çözüm olamaz." diyemiyorsunuz çünkü veriler bizim elimizde, çözümün orada olduğu çok belli, çözümün burada olduğu çok belli, tek bir şekilde ağzınızı açamıyorsunuz çünkü çoğunuz kendi hazırladığınız yasayı okumamışsınız, hiçbir veri sunamıyorsunuz, hiçbir gerekçeniz yok, hiçbir kanıt öne süremiyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Bitiriyorum.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Lütfen.

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Canlıların yaşamı konusundaki bir yasama faaliyeti böyle olmaz, yasayı geri çekin. Sonra, sadece tek bir komisyonda değil, bu çoklu bir komisyonda etraflıca tartışılıp yaşama değer, ekolojik dengeye uygun, herkesin içini rahatlatacak yasa yapmak mümkün, veriler elimizde; çekin bu yasayı.