Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 22 .07.2024 |
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Şimdi, Başkanım, maddelerde söz istiyoruz, artık gönül koyacak seviyeye geldik. Yorulduysak söyleyelim ama söz istiyorum, oradan tavır yapıyorsunuz. Konuşacağız ve bu her maddede konuşmamızın sebebi aslında size bir fırsat tanımak. Belki şimdi, belki bir saat sonra, belki üç saat sonra vicdana gelirsiniz, kalbinizde bir şey sızlar da vazgeçersiniz, sonra yıllar yıllar sürecek bu pişmanlıktan sizi kurtarırız diye belki konuşuyoruz. Yoksa biz de gecenin birinde burada, bu şartlar altında, on saat mi olmuş on bir saat mi olmuş konuşmaya çok da meraklı değiliz.
Hasan Vekilim, birazcık da performansın düştü, senin de şöyle bir motivasyonunu yükseltelim. Şimdi "Belediyeler, belediyeler." deyip duruyorsun ağabey. "Can" diyordunuz, "Canların canına sahip çıkıyoruz." diyordunuz; şimdi "Belediyelerin bütçesini diyoruz." diyorsun. Ya, bu işin belediyeyle alakası yok. Aslında biz bu iki haftadır hayvanların canını kurtarmaya çalışıyoruz sizin elinizden. Hani önce öldürülmelerini engellersek sonra sağlıklı bir ortamda nasıl yaşatırız diye de çözüm arıyoruz. Şimdi bu çözüm de lafla olmuyor, para lazım, bunun için de elinizi cebinize atmıyorsunuz, sonunda işi çözümsüzlüğe itiyorsunuz. Yani biz bu arada hâlâ canları da kurtarabilmiş değiliz, hâlâ onun için de mücadele ediyoruz ama çözüm için de "Yerel yönetim de siz de hep beraber bu işi gelin, ortaklaşa çözelim." diyoruz. "İmkânlar yetmez" dediğimizde de "Vay, sizin belediyeler bu işi beceremez mi?" diyorsunuz. Böyle bir değerlendirmeyi, senin de aslında samimi olarak -bu değerlendirmeyi- yapmadığını biliyorum vekilim ama işte burada da ben sana bunu söylediğimde, sen bana bunu söylediğinde, hamasetle çözüm bulamıyoruz. Yani ben de mesela çıkıp dersem "Ya, biz burada geçen hafta ötenazi kalksın." dediğimizde, "Vay, siz çocuklarımızın canına mı kıymak istiyorsunuz?" diyordunuz; bugün getirdiniz "Ötenazi maddesini biz değiştirdik." diyorsunuz, "Şimdi çocukların canına mı kıyıyorsunuz?" desem, buradan, bu diyalogdan hiçbir faydalı sonuç çıkartamayız.
Bir de ben bir şeyi merak ediyorum, hiç aranızda bir belediyeciyle bu işi konuşan var mı? Ben hafta sonu bölgemdeydim, konuştum. Bana, "Eğer ki bu yasa çıkarsa ben emekliliğimi beklemem, istifa ederim" diyen veteriner müdürü var. "Eğer ki ceza ise ceza, bu yasa çıkarsa ben öldürüleceğini bile bile o hayvanı oradan alın talimatını veremem." diyen belediyeci de var. "Ben hayvanları iyi etmek için yıllarca okudum, didindim, ben bu hayvanları öldüremem, işimi gücümü bırakırım." diyen veteriner de var. Şimdi yapmayın... Yasalar toplumsal uzlaşıyla yapılır, bunun paydaşlarının hiçbiri bu yasaya razı değil.
Ayrıca, bir de sokak kısmı var, diyelim ki bir hayvan şikâyet edildi, geldi ekipler götürecek, bir hayvansever de çıktı "Alamazsınız." dedi, karşısına da çıktı başka birisi " Ne yapıyorsun?" dedi, ortalık karışacak. Şimdi, bunun sonunda daha güvenli sokaklar mı elde etmiş olacağız biz yani? Can gidiyor, nasıl karşı durmayacaksınız? Benim gözümün önünde olursa ben de müdahale edeceğim. Uygulamasının zor olduğu, uygulamasında sıkıntı olduğunu bildiğiniz... Size de geliyor benim konuştuğum şeyler. Bu kanunu niye geçirmek istiyorsunuz ben gerçekten anlamıyorum.
Bir de sorunca, hemen "Hayvanları öldüreceğiz gibi konuşuyorsunuz." diye bize serzenişte bulunuyorsunuz ama "Kısırlaştıralım." dediğimizde de "O şekilde popülasyonu azaltamıyoruz." diyorsunuz, bunun Türkçesi "Biz öldürmek istiyoruz." demek yani en azından açıkça, mertçe böyle niyetinizi söyleyin, "Biz bu hayvanları öldürmek istiyoruz." deyin, biz de ötenazi miydi ya acaba hastalıklı olan mıydı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ediyorum.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Bitiriyorum.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Siz genelde kısa konuşurdunuz ama.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Hep denk getiriyorum genelde ondan.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon ) - Bu saatte denge bozuluyor Başkan.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - Son cümlem.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Buyurun.
ALİ GÖKÇEK (İstanbul) - En azından bizim de hangi fikirle -biz biliyoruz da kayıtlara geçmesi açısından- yarın, yirmi yıl sonra, otuz yıl sonra, kırk yıl sonra bu tutanaklara baktıklarında hangi niyetle mücadele ettiğimiz anlaşılsın.
Hepinize çok teşekkür ediyorum.