KOMİSYON KONUŞMASI

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; "nekropolitika" denen bir kavram var siyasette. Bir toplumun insanlarının nasıl yaşayacağına ve nasıl öldürüleceğine aslında dönük bir politika. Bunun için sosyal ve politik gücü kullanmanın adı. Evet, burada insan yok ama ölüm ortaklığı var. Tam nasıl ve ne zaman öldürüleceğine dair bir politika üretiyorsunuz bu kanunla. Bunun tasarımı aslında nekropolitika ve bu aşamada çok uygun düşüyor aslında siyasetin tam da içine. Ölümün hâllerini, biçimlerini belirleyen bir iş. Bu kanun da aslında çok net bir şekilde nekropolitikanın tam bir ürünü. Bu 7'nci maddede de aslında buna dönük bir şey yapılıyor; birincisi deniyor ki: "İl Hayvan Koruma Kurulu ve yerel yönetimler bir yıllık, beş yıllık, on yıllık politika yapacaklar sahipsiz hayvanların ya da sokak hayvanlarının çevre, insan ve hayvanlarla olan sorunlarını belirleyip bunların çözümlerini üretmeye dair." Birincisi bu.

İkincisi de bu maddeyle ilgili. Bugüne kadar var olan, aslında bir denetim mekanizması olan, aslında devletin, kurumların, yerel yöneticilerin yapmadığını yapan gönüllüler var. Bütün sokak hayvanlarını toplama -4'üncü madde geçti- anlayışıyla çıktığı için gönüllülere artık yer yok. Bu şu: Aslında artık bir otokontrol de yok demektir. Çünkü kamunun denetlemediğini görüyoruz, Bakanlığın ve bakanlıkların bu işlerden kaçtığını görüyoruz, belediyeler de bu işi yapamayacaklarını açık bir şekilde söylüyorlar hem ekonomik nedenlerle hem başka nedenlerle hem de öldürme nedeniyle bu sorunun altına giremeyecekler, dolayısıyla burada gönüller de sistem dışı bırakılıyor. Eksiği var mıdır? Vardır. Sorun var mıdır? Vardır ama gönülleri bu sistemden biz çıkarırsak gerçekten ölüm fermanını daha da çok netleştirmiş, daha da çok ölüme odaklı bir yasa teklifinin üzerine hızla giden ve bunu çıkarmaya çalışan bir yapı olarak burada duruyoruz, dolayısıyla burada gönüllüleri devre dışı bırakmak denetim mekanizmasını tamamen yok etmek. Bugün hâlâ bu hayvanların... Yine söylüyorum, eksiğine rağmen, yanlışına rağmen karnını bunlar doyuruyor, gönüllülükle yapıyorlar bütün bunları. Sokaklarda görüyoruz ve bunlar aslında bir taraftan da yaşamın parçası olarak bu hayvanları tutuyorlar, dengeyi de tutuyorlar. Bu kanunla beraber, bu maddeyle beraber bu tamamen devre dışı bırakılıyor, bir önceki Kanun'da yani 5199 sayılı Kanun'un 18'inci maddesini de buradan çıkarmış oluyoruz. Oysa gönüllülük her konuda esas. Bakıyoruz iktidar Covid oluyor, bütün dünya ülkeleri kamu kaynaklarını kullanarak esnafını, çiftçisini, köylüsünü, halkını destekleyerek Covid'den dolayı mağdur olmamasını sağlarken vallahi bizim ülkemiz Cumhurbaşkanının talebiyle hesap numarası verip gönüllülük esasına dayalı bağış topluyor yani her yerde gönüllülüğü kullanan iktidar burada gönüllülüğü devre dışı bırakıyor. Bu kadar ölüme, bu kadar öldürmeye böyle hevesli ve o öldürme ve yok etmeyi ortadan kaldıracak olan gönüllülük mekanizmasını âdeta yok ediyor. Dolayısıyla bu maddenin açık bir şekilde geri alınmasını, sistemden çıkarılmasını, gönüllülük mekanizmasının devam etmesini... Aslında bunu teşvik etmesi gerekirken, planlı bir besleme modelini o gönüllerle paylaşması gerekirken, bunu bir eğitim mekanizmasına dönüştürmesi gerekirken çünkü temel sorun sokak hayvanlarının aç kalması ve dengesiz beslenmesi nedeniyle yani caminin önünde ne işi var sokak hayvanının ya da okula giden çocukların yanında ne işi var?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI MUHARREM VARLI - Teşekkür ediyorum Sayın Sarıbal, toparlayın.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Bitiriyorum Başkanım.

Dolayısıyla burada gönüllülerin sistem dışı bırakılması demek gerçekten ölüme dair ne kadar iddialı olduğumuzu, ne kadar kararlı olduğumuzu gösteren bir durum, o yüzden bu maddenin de -bütünüyle kanunun iptal edilmesi ama- bir an önce hemen tasarıdan çıkarılmasını talep ediyoruz.