Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 22 .07.2024 |
PERİHAN KOCA (Mersin) - Evet, on üç saattir aralıksız bir mesai içerisindeyiz. Siz kapalı kapılar ardında halktan kopararak bu yasayı geçirmek isteseniz de halkımız şu anda bizim açtığımız yayınlardan gözleri, kulakları, yürekleri burada; bizleri dinliyorlar ve şu an sokaklarda "Katliam yasasına 'evet' diyen isimleri unutmayın." diye buradaki AKP, MHP vekillerinin fotoğraflarını ve isimlerini taşıyorlar. Aynı şekilde...
Sibel Vekilim...
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Pardon.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Yani vekil arkadaşlarıma kızamıyorum, gerçekten o kadar vahşi koşullarda, işkenceyle bir işkence yasasını geçirmeye çalışıyorsunuz ki herkes haklı bir isyanı buradan dillendiriyor.
Şunu özellikle ifade etmek istiyorum: Bugün sokaklarda ve sosyal medyada... Ve inanın, o sosyal medya sizin trolleriniz gibi değil, satılık bir şekilde aldığınız trolleriniz gibi değil. Onları geçen hafta gazeteci arkadaşlarımız açıklamışlardı. Hem sosyal medyada hem sokaklarda bu ölüm yasasına "evet" diyen, imza veren AKP, MHP vekillerinin isimleriyle pankart yapmışlar ve "Bu isimleri unutmayın, bu suratları unutmayın." diyerek, "Mecliste katil istemiyoruz." diyerek iktidarı istifaya davet ediyorlar. Ben çıktı alacaktım, herhâlde ona da ipotek koyulmuş, çıktıları da alamadım, yarın tekrar getiririm.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Makine bozulmuştur.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Aynen makine bozulmuştur, teknik bir sorun vardır vesaire.
Şimdi, burada çeşitli komisyon üyeleri var. Vahit Kirişci Başkanlığında bu katliam yasası, Muharrem Varlı, Adem Korkmaz, Ruken Kilerci, Abdullah Doğru, Hasan Çilez, Süleyman Özgün, Hikmet Başak, Mestan Özcan, Hilmi Durgun, Cantürk Alagöz, Mehmet Baykan, Faruk Kılıç, Lütfi Bayraktar tarafından "el kaldır-indir" hukukuyla, Meclisin bir noter makamlığına dönüşme hukukuyla bu katliam yasası geçiriliyor ve halkımız şu anda "katliam yasasının failleri" diyerek sokaklarda feryat ediyorlar. Şimdi, bu isimleri niye ifade ediyorum? Şimdi, biz bu arkadaşlarımızın 17 Temmuzdan beri bir şekilde sesini, sözünü, kelamını, bu kanun teklifine dair fikirlerini, sorduğumuz sorulara cevabını hiçbir şekilde duymadık. Bu, aslında yasama organını ne hâle getirdiğinizin çok açık bir göstergesi ama bu kadar bu katliam yasasının faili olmak için, bu katliam yasasının eli kanlı failleri olmak için canhıraş uğraştığınızı da burada halkımız bilsin. Şimdi, son saatlerde Hasan Bey'e görev verildi sanırım, o konuşmaya başladı. Özellikle bir algı operasyonunu yönetebilmek adına, "ötenazi" denmeden ötenazinin nasıl yapılacağını, ölümün hangi koşullarda yapılacağını bize AKP'nin, sarayın görevlendirdiği bir şekilde anlatmaya çalıştı. Mehmet Baykan'ı burada dinledik, işte bize Fabl örnekleri falan anlattı, köpeği Odin'den romantik cümleler, süslü cümleler anlattı. Ne dediğini de anlayamadık. Bir taraftan "Can dostlarımız, aman efendim, biz yaşam haklarını savunuyoruz." diye burada yalandan, riyadan şeyler dinlemek durumunda kaldık. Şimdi, o, Lütfi Bayraktar biraz önce mışıl mışıl uyuyordu, uyarıldı herhâlde. (AK PARTİ ve DEM PARTİ sıralarından karşılıklı laf atmalar, gürültüler)
LÜTFİ BAYRAKTAR (Sakarya) - Yalan söylüyorsun.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Bu kadar canhıraş bir şekilde günlerdir, saatlerdir orada oturup tek kelam etmedi bu katliamın failleri, tek kelam etmedi. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Ya, sizin, bakın, vicdanınız kalmamış, aklı sarayda bırakmışsınız, bence susun, bence susun arkadaşlar çünkü ne öfkeniz var ne bilinciniz var ne merhametiniz var. Algı provokasyonlarını işte sizden öğrenebildiğimiz kadarıyla yapmaya çalışıyoruz.
Ben şunu da söyleyeyim de burada şunu da ifade edeyim ki...
LÜTFİ BAYRAKTAR (Sakarya) - Yalan söylüyor.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Size konuşmuyorum. Yalanın dik âlâsının sahiplerisiniz siz, fotoğrafı var bende. Neyse uyuyabilirsin de uyuyabilirsin de Lütfi Bayraktar, uyuyabilirsin de çünkü insani bir şey.
LÜTFİ BAYRAKTAR (Sakarya) - Yalan! Yalan!
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Ya, korkma Erdoğan'dan o kadar, bir şey yapmaz.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Şimdi, halkımızın... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Valla biz size konuşmuyoruz arkadaşlar, ben...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ederim.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Hayır, "Teşekkür ederim." falan yok.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Ne yapalım?
PERİHAN KOCA (Mersin) - Gasbetti...
LÜTFİ BAYRAKTAR (Sakarya) - Yalan söylüyorsun! Yalan!
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Ama siz de ithamda bulunuyorsunuz, "Uyuyor." diyorsunuz, o da "Ben uyumuyorum." diyor. (AK PARTİ ve DEM PARTİ sıralarından karşılıklı laf atmalar, gürültüler)
Evet, arkadaşlar... (Gürültüler)
Evet, buyurun...
MEHMET BAYKAN (Konya) - Uyuklayanlar oldu, bizde de var.
SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Normal zaten.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, açtım.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Sayın Başkan, açar mısınız?
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Hayır, açmıyorum.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Neden açmıyorsunuz?
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Açmıyorum, hayır, efendim, süreyi doldurdunuz.
Buyurun.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - Ya, o kadar müdahale vardı.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Süreyi verip yalandan, riyadan başka bir şey bilmeyen, provokasyondan başka bir şey bilmeyen... (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Talep ediyor, konuşuyor musunuz?
ALİ BOZAN (Mersin) - Konuşacağım Başkan.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Lütfen.
ALİ BOZAN (Mersin) - Başkan, kendi dediğimi duyamayacak olsam da... (AK PARTİ ve DEM PARTİ sıralarından karşılıklı laf atmalar, gürültüler)
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar...
ALİ BOZAN (Mersin) - Konuşsam duyacak mısınız beni?
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Nejla Hanım, ne oluyoruz? (DEM PARTİ sıralarından gürültüler)
Öyle bir usul yok ama.
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Yirmi saat dinledik, "Niye konuşmuyorum." diyorsun.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Nereye yirmi saat dinlediniz?
HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Cevap veriyor, kadınlar konuşuyor...
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, arkadaşlar...
Evet, size sözü veriyorum, buyurun.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Bunu da tarih yazsın arkadaşlar. Burada çok özel bir şekilde erkek erkeğe bir orkestranın ürünü olduğu için özel olarak...
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Efendim, konuşmaya başlıyor musunuz?
ALİ BOZAN (Mersin) - Sayın Başkan, başlayacağım.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Başlayın, bir kişi konuşuyor, buyurun.
ALİ BOZAN (Mersin) - Bu şekilde olmaz, öyle olmaz Başkan. Bir arkadaşımız...
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - O zaman sözü vermiyorum.
ALİ BOZAN (Mersin) - Hayır, bakın, Sayın Başkan...
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Hayır, söz veriyorum, konuşmuyorsunuz.
ALİ BOZAN (Mersin) - Bir arkadaşımız konuşurken bana "Konuşun." olur mu?
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Ne yapayım ben, ne yapabilirim, onu söyleyin.
ALİ BOZAN (Mersin) - Arkadaşımız konuşurken...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Nezaketli olalım lütfen.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Ne nezaketi ya!
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Nezaketli olalım lütfen, rica ediyorum. (Gürültüler)
Arkadaşlar, çalışmamız devam ediyor.
Siz söz istiyor musunuz?
ALİ BOZAN (Mersin) - Sayın Başkan, ben söz istiyorum.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Tamam, veriyorum, buyurun.
PERİHAN KOCA (Mersin) - Başka bir milletvekilinin sözünü gasbettirerek...