ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, kıymetli katılımcılar; günlerdir bir yasa teklifi üzerinde görüşmeler yapıyoruz. Yapacağımız bu yasa bütün vatandaşlarımızı ilgilendirdiği gibi, milyonlarca canlıyı yakından ilgilendirmektedir. Bütün canlılarla birlikte bu coğrafyayı, bulunduğumuz mahalle veya şehri paylaşırız, bütün canlıların yaşama hakkını sonuna kadar savunuruz. Ortadaki sorunları yaşama son vererek veya yok ederek değil; tedavi, tamir ederek gidermeye çalışırız. Örneğin, bahçenizdeki bir ağacın çürümeye başladığını gördüğünüzde onu ilaçlarsınız, bütün ilaçlamaları yaptıktan sonra bunlara rağmen kuruduysa en son seçenek olarak onu kesersiniz. Sahipsiz sokak köpekleri açısından da durum aynıdır, özellikle çocuk ve yaşlılarımız gibi zayıf bireylere saldıran çeteleşmiş köpek gruplarına yönelik daha önce var olan yasanın gerekleri yapılmamışken yeni bir düzenlemeyi konuşuyoruz. Gerekçenizde köpek popülasyonunun kontrol altına alınabilmesi için tüm popülasyonun yüzde 70'inin kısırlaştırılması gerektiğini ifade ediyorsunuz. Buyurun, kısırlaştırın, bunun önünde bir engel yok, bunun için yeni bir yasaya da gerek yok; 2004 yılından günümüze kadar popülasyon kontrolü maksadıyla kısırlaştırma ve bakımevi kurulumu çalışmaları yürütülmüş ama geldiğimiz noktada başarılı olunamamış. Üstelik, bakımevi ve barınakların durumu da ortadadır. Sahiplendirilen hayvan sayısına bakıldığında, yılda ortalama 35 bin civarındadır; 4 milyon hayvana oranlayınca oldukça düşük kalıyor. Sahipli hayvanını sokağa terk edene verilecek cezaların artırılması ve ekonomik krize paralel olarak, sahiplenilen hayvan sayısında ciddi düşüşlerin olacağını da öngörmek gerekir. Siz bu yasayı hazırlarken sürecin bütün paydaşlarıyla konuyu müzakere etmiş olsaydınız, sunduğunuz teklifte hayırseverlere sorumluluk yükleyen bir hüküm bulunabilirdi ancak bunu göremiyoruz. Böyle olunca da hayvanseverler kendilerini doğal olarak dışlanmış hissediyorlar. Zira onlar da bir tane dahi çocuğumuzun burnu kanamasın, sokaktaki hayvanlar da zarar görmesin diye çırpınıyorlar. Bununla birlikte öyle ya da böyle bu süreçten herhangi bir şekilde rant devşirmeye niyeti olan birileri varsa yine hep birlikte bunların devre dışı bırakılması için gayret edilmelidir. Şu bir gerçektir ki toplanan bağışlar üzerinden zengin olanlar var, sokaktaki hayvanların yarası ve acısı üzerinden konuyu sulandıran ve suistimal edenler var, ticari faaliyeti zarar görmesin diye taraf olanlar var. Şimdiye kadar bunlar engellenmedi ancak bundan sonrası için bari gereği yapılsın.

Değerli milletvekilleri, mutlaka dikkatinizi çekmiştir, konu ne olursa olsun ülke bir şekilde ortadan ikiye bölünüyor, iki kesim konuyu kavgayla, gürültüyle tartışırken birçok gündem gelip geçiyor. Gündem çok hızlı dönüşüyor, çoğu zaman asıl meseleler tali meselelerinin gölgesinde kalıyor. Bu, elbette asıl sorunların müsebbibi kimse ona yarıyor. Biz çatışmanın değil, diyaloğun sorun çözebileceğine inanıyoruz. Çarşıda, pazarda ve mutfakta gündem bambaşkadır. Elbette bunları konuştuğumuz zamanlar da oluyor ancak bugün konuştuğumuz konu kadar gündemde kalmadığını kabul etmemiz gerekir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Lütfen toparlayalım Sayın Kılıç.

ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Hemen bitiriyorum Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, Değerli Komisyon üyeleri, arkadaşlarımız; sorunlar belli, çözümleri açık ve yöntem ortadadır. Geliniz, uzlaşıyla, diyalogla süreci tamamlayalım veya gerekirse görüşmeleri yeni döneme erteleyelim diyor teşekkür ediyorum.